Sosyal kuşaklar | Z Kuşağı
‘Büyük Nesil’, ‘Kayıp Nesil’ ve 1925 yılından sonra doğan ‘Sessiz Kuşak’ ve dünyayı sarsan 68 aydınlanma kuşağı… ve gündemde olan Z kuşağı. “Bugünlerde gençler kontrolden çıkmış durumda. Kaba bir şekilde yemek yiyorlar, yetişkinlere karşı saygısızlar, ebeveynlerine karşı çıkıyorlar ve öğretmenlerini sinirlendiriyorlar… Aristoteles ”
Sosyal, ekonomik, politik ve teknolojik iyileşmeler toplumların sahip oldukları kültürün mevcut yapısını değişime uğratmıştır.
Söz konusu unsurlardan ötürü farklı zaman dilimlerinde doğan kuşakların davranışlarında farklılaşmalar ortaya çıkmıştır. Kuşakların zaman içerisinde farklılaşan özellikleri bir grup bünyesinde çalışmaya başladıklarında da kendisini hissettirmektedir.
Kuşaklararası farklılıklar, çalışanların birbirlerini anlayamamalarını ve olaylara değişik perspektiflerden bakmalarını gündeme getirmektedir.
Söz konusu farklılaşan davranışlar, iş süreçlerine yansıdığında çalışanlarda istenilen etkinlik ve verimlilik kriterlerine ulaşabilmeyi engelleyebilmektedir.
Bu bağlamda yönetim kademelerinin kuşaklararasında yaşanan farklılıkları iyi yönetmesi önemli bir gerekliliktir.
Dünyada sanayi devriminden önce ihtiyaç hissettirmeyen yönetim olgusu 1900’lü yılların başlarında öne sürülen bilimsel yönetim yaklaşımı ile bilimsel bir nitelik kazanmış ve önemsenmeye başlamıştır. Bilimsel yönetim anlayışı dönemindeki klasik yaklaşım verimlilik sağlayabilmek açısından makinalara ek olarak insan gücünden nasıl faydalanılacağı ve formal organizasyon yapılarına dayalı yönetimi savunmuştur. Söz konusu dönemin yöneticilerini, 1945’li yıllardan önce doğanlar ve sessiz kuşaklar (gelenekseller) olarak adlandırılan, çalışanlarını ise 1946-1964 yılları arasında doğan ve Baby Boomers kuşağı olarak adlandırılan çalışanlar oluşturmaktadır. Baby Boomers kuşağının çalışkan, fedakar ve itaatkar bir yapıya sahip oldukları ifade edilmektedir.
Bir döneme ya da bir tarihsel süreç içinde konumlandırılan insan topluluğu…
“Kuşak” tanımı “Yaklaşık olarak aynı yıllarda doğmuş, aynı çağın şartlarını, dolayısıyla birbirine benzer sıkıntıları, kaderleri paylaşmış, benzer ödevlerle yükümlü olmuş kişilerin topluluğudur.”
Sosyolojik olarak kuşaklar incelendiğinde ise, yukarıdaki tanıma, söz konusu toplum kesiminin yaşadığı ortak sosyal, siyasi ve ekonomik olayların üzerlerinde yarattığı ortak değerler, inançlar, beklenti ve davranışlar gibi faktörleri de dâhil etmemiz gerekir.
Günümüz sosyal araştırmaları genellikle 1925 yılından sonra doğan ‘Sessiz Kuşak’ ile başlamaktadır. Sessiz kuşak öncesinde yer alan ‘Büyük Nesil’, ‘Kayıp Nesil’ ve öncesindeki nesiller pek dikkate alınmaz.
Sanayi devriminin başlamasıyla birlikte Sessiz Kuşak ve Bebek Patlaması Kuşağı olarak tanımlanan kuşaklar da artık dikkate alınmamakta, günlük yaşamı yönlendiren X, Y ve Z kuşakları incelenmektedir. Son yıllarda Z kuşağının takipçisi olarak kabul edilen ‘Alpha Kuşağı’ da araştırmalara dâhil edilmiştir.
Sessiz kuşak | Silent generation
Sessiz Kuşak, En Büyük Nesil Kuşağını izleyen ve Bebek Patlaması Kuşağı öncesi yer alan kuşaktır.
Bu kuşak, 1928 ve 1945 yılları arasında doğan bireyleri kapsamaktadır.
Bazı araştırmacılar bu kuşağı ‘Savaş Kuşağı’ olarak da adlandırmaktadırlar. Sessiz’ler genellikle Baby Boomers ve X Kuşağı’nın ebeveynleridir.
Bu kuşak Türkiye özelinde, “Cumhuriyet Kuşağı” olarak da nitelendirilmektedir.
68 Kuşağı | Bebek patlaması kuşağı | Aydınlanma kuşağı
Bu kuşak genellikle II. Dünya Savaşı sonrasında, 1946 – 1964 yılları arasında doğan bireyler olarak tanımlanır.
İkinci Dünya Savaşı’ndan hemen sonraki nüfus patlaması yıllarında doğan 1 milyar bebekten ötürü ‘Baby Boomers Kuşağı’ olarak isimlendirilmiştir.
Bu dönemde dünyaya gelen bireyler ‘Soğuk Savaş Dönemi Çocukları’ olarak da adlandırılmaktadır.
1960’larda ve 1970’lerde yetişkinliğe adım atan bu kuşaktakiler, 60’ların yaşam felsefesine alternatif bir yaşam felsefesi ortaya koydular.
’68 Kuşağı’ olarak da adlandırılan bu kuşak mensupları tüm dünyayı saran özgürlük hareketlerinin ateşleyicileri olmuşlardır.
68 kuşağı okumuş, bilgili gençlerin ülkelerini Amerikan bağımlılığından kurtarmak için başlattığı devrimci bir harekettir.
68 Kuşağı, dünya tarihinde kültürel yaşamı derinden etkileyen ve yeni açılımlara ivme kazandıran özelliklere sahipti.
68 kuşağını başlatan asıl olay ise, Latin Amerikalı devrimci Ernesto Che Guevera’nın, 1967 yılında Bolivya dağlarında yakalanarak öldürülmesidir.
Bu tarihten sonra tüm Avrupa (özellikle Paris sokaklarının duvarlarında) ve dünya caddelerinde aynı sloganlar yankılanmaktadır ‘gerçekçi ol, imkânsızı iste’.
X kuşağı | 78 kuşağı
1965 – 1979 arası doğanlar X kuşağı mensupları olarak kabul edilmektedir.
Belirli bir disiplin çerçevesi içerisinde yetişmiş, sabırlı ve otoriteye saygılı kuşak olarak adlandırılmaktadırlar. Bu kuşak mensupları saygın bir statüye sahip olmayı istemekte, para ve yüksek oranda sosyalleşme ile kendi varoluşlarını açıklamaya çalışmaktadırlar. Bu kuşak 70’li yıllarda yaşanan petrol krizinin sebep olduğu sıkıntılarla büyümüştür.
Teknolojiyi eğlence amaçlı değil işlerini halletmek için kullanır. Bilgisayarda işini halleden X kuşağı, işini hallettikten sonra bilgisayarını kapatır ve işi düşene kadar açmazlar.
Bu kuşağın mensupları, teknolojiye adapte olmakta ciddi sorunlar yaşayan, değişimi kabul etmekte zorlanan, kurallara uyumlu, belirli bir disiplin çerçevesi içerisinde yetişmiş, sabırlı ve otoriteye saygılı bireylerdir. Kendi problemlerini kendi başına çözmekte ustadır. Diğer kuşakların kendi problemlerini çözmelerinde X kuşakları onların en büyük yardımcısıdır.
“78 Kuşağı, Yitik bir kuşak, onlar hala kendilerini genç gören ihtiyar delikanlılar”
78 Kuşağı, karşıt görüşler arasındaki çatışmaları yaşayan kuşak. Ortak özellikleri ise çoğunlukla politize olmaları, politik zekâlarının güçlü olması ve çok okumalarıdır. Bu kuşak için, “Bir yitik altın kuşak” yorumunda bulunanlarda olmuştur.
Y kuşağı | Milenyum kuşağı
1980 – 1995 arası doğanlardır. 2025’te Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerdeki işgücünün yüzde 60’a yakınının Y kuşağından olması öngörülmektedir. Kuşaklar arası farklılığın en çok hissedildiği kuşaktır.
Y kuşağı hiyerarşi içerisinde çalışmayı sevmeyen, iş hayatına atılır atılmaz kendi işinin patronu olmayı isteyen ve para harcamak için çalışan kuşaktır.
Y kuşağı, PC’nin ve GSM teknolojilerinin doğduğu, teknoloji dostu, bireysel, rahat ve küreselleşmeye başlayan dünyanın çocuklarıdır. Hayata gözlerini çok kanallı televizyonlarla açmış ve internetle büyümüştür. Teknolojiye bağımlı ve X kuşağıyla da tamamen kopuk olmayan Y kuşağı, X ve Z kuşakları arasında tam bir köprü konumundadır.
Y kuşağı parayı amaç olarak değil araç olarak görmektedir. Y kuşağına göre eğlence ve huzur ön plandadır ve bunları elde edebilmek için para sadece bir araç konumundadır. Y kuşağı, Z kuşağına göre daha olgun, X kuşağına göre daha heyecanlı bir nesildir.
Z kuşağı
1996 – 2015(6) yılları arasında doğanlardır. Z kuşağı 2020’lerde lise ve üniversitelerde, 2030’larda ise ekonomik ve sosyal hayatta söz sahibi olacaktır.
Z kuşağı teknolojinin kucağında doğan, teknolojiyle yaşayan bir kuşaktır. Bu kuşak artık sokaklarda yakan top oynamaz. Mahalle arkadaşlığının yok olmak üzere olduğu bu dönemde, Z kuşağı, internet aracılığı ile sosyalleşmeyi tercih eder. İnternet sitelerinde arkadaş edinen bu kuşak, sanal âlemi etkin bir şekilde kullanmaktadır. Z kuşağı yaşadığı her anı sosyal medyada paylaşmaktan çekinmez.
Z kuşağı teknolojiye en kolay adapte olan kuşaktır. Dikkat süreleri kısa ancak aynı anda birden fazla işi yapabilme yetenekleri yüksektir. İnsanlık tarihinin el, göz, kulak vb. motor beceri uyumu en yüksek nesli olarak tanımlanmaktadırlar.
X kuşağı ile en çok çatışan kuşak Z kuşağıdır. Y kuşağı arabulucudur. Z kuşağı komplekssiz bir kuşaktır. Söylemek istediklerini karşı tarafa direkt söylemeleri, kuşak çatışmalarını artırmaktadır.
Z kuşağı yabancı dile en çok aşina olan kuşaktır. Yakın zamanda hepsi en az 2 dil bilerek yetişecektir. Z kuşağı yaratıcılığı en yüksek olan kuşaktır çabuk sıkılan, çabuk tüketen ve hızlı yaşayan bir kuşak olduğundan markaların bu kuşağa hitap edebilmesi için sürekli yenilikler yapmaya ihtiyacı vardır.
Bu kuşağın en öne çıkan özelliği, bireysel özgürlüklerine aşırı düşkün olmalarıdır. İş dâhil her türlü aktiviteyi kendi arzularına göre planlamak ve kendi istedikleri zamanda gerçekleştirmek istemektedirler. Bu yüzden, evden çalışmak bu kuşak için çok uygun bir iş modelidir. Onlar için internet olan her yer birer ofistir.
Yukarıda bahsettiğim özelliklerinden dolayı her türlü tüketim alışkanlıkları da diğer kuşaklardan farklılaşmaktadır. Ancak Z kuşağının bir diğer özelliği ise, kuşağın karakter yapısının diğer tüm kuşakların içinde yer yer görülmesidir. Bu kuşağın bireysel özgürlük alanlarını kısıtlamak demek, onların nefretini sonsuza kadar kazanmak anlamına gelir.
Alpha kuşağı | 2016 ya da 2020 sonrası
Bazı araştırmacılar Z kuşağının tarih aralığını 1996 – 2016 arası, bazıları ise 2000 – 2020 arası olarak kabul etmektedirler. Daha başka yıl aralıkları da var. Amaç, bir sonraki kuşağın başlangıcını belirleyip, bu yeni kuşak üzerine fütüristik önermelerde bulunmaktır. Türkçe atasözleri ile buna ‘doğmamış çocuğa don biçmek’ denir.
Alfabedeki harfler bitince telaşa düşen sosyal araştırmacılar, Z kuşağı sonrasını düşünmeye başlamışlardır. İlk olarak fütürist, demografi uzmanı ve TEDx sözcüsü Mark McCrindle ve ekibi “Z kuşağından sonra hangi kuşak gelecek?” sorusuna cevap aramaya başladılar. Avustralya’da yaptıkları bir araştırma sonucunda, katılımcıların ‘Alpha’ adını benimsedikleri ortaya çıktı. Böylece Z kuşağından sonra gelecek kuşağın adının ‘Alpha Kuşağı’ olması benimsendi.
Hayri Cem’in söylediği gibi “Pek çok fütürist yazar bu doğmamış kuşağın özellikleri üzerinde sayfalar dolusu yazılar yazıyorlar. Ben ise, fütüristik analizlere karşı olduğumdan, bu yeni gelecek kuşak için sadece, ‘dijital bilgi teknolojilerini kendinden önceki kuşaklardan çok daha iyi kullanan kuşak’ diyerek konuyu kapatıyorum.”
“Bugünlerde gençler kontrolden çıkmış durumda. Kaba bir şekilde yemek yiyorlar, yetişkinlere karşı saygısızlar, ebeveynlerine karşı çıkıyorlar ve öğretmenlerini sinirlendiriyorlar…”
Bu cümle, M.Ö. 350 yılında Aristoteles tarafından söylenmiş. Yani o zamandan bu zamana değişen bir şey yok… Her dönemin bir son [Z] kuşağı olmuştur…|© DerVirgül
Ek Kaynaklar | tarihbilimi.gen.tr / dergipark.org.tr / yarimadagazetesi.com / t24.com.tr / wikipedia.org / Bizim 68
________________________________________________
Biz ancak sizin desteğinizle ayakta kalabilir ve büyüyebiliriz!
Siz bu haberi okurken, biz yeni bir haberi yazmaya başlıyoruz. Kimi zaman içerik üretmek için haftalarca araştırma yapıyor, insanlarla görüşüyoruz.
Bunu yaparken de habere konu olan taraf, olay, gelişme ve açıklamaların “şartlarından bağımsız” olarak sizlere aktarmaya çalışıyoruz.
Objektif haber, özgür yorum anlayışımızla hiçbir gücün etkisi altında kalmadan ve her gün yeniden ve yeniden öğrenerek yazmaya devam ediyoruz…
Editoryal bağımsızlığı sağlayabilmek, siyasi ve ekonomik bağımsızlıkla mümkündür.
Bu nedenle Der Virgül’ü destekleyin ve Avusturya’da Türkçe bağımsız kaliteli gazeteciliğin gelecekte de var olmaya devam etmesine yardımcı olun…
Der Virgül sadece okuyucularına karşı sorumluluk duyar….
Destekleriniz için
IBAN: AT45 6000 0103 1026 6499 / Adem Hüyük