Hollanda’da seçimleri aşırı sağ kazandı | Kendisi bile inanamadı

Hollanda’da resmi olmayan sonuçlara göre Çarşamba günü düzenlenen erken genel seçimleri aşırı sağcı Geert Wilders liderliğindeki Özgürlük Partisi (PVV) 35 milletvekili çıkararak açık ara önde tamamladı.

Seçim öncesi yapılan kamuoyu yoklamalarında oylarını arttırdığı belirtilen aşırı sağcı liderin kendisi de dahil, Hollanda’daki birçok kimse bu sonucu beklemiyordu.

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu’nun eski başkan yardımcılarından Frans Timmermans’ın liderliğindeki İşçi Partisi (PvdA) ve Yeşil Sol (Groenlinks) ittifakı 25 milletvekili ile ikinci sırayı aldı. Türkiye kökenli Dilan Yeşilgöz-Zegerius’un lideri olduğu Özgürlük ve Demokrasi için Halk Partisi (VVD) 24 milletvekili çıkararak üçüncü oldu.

Seçimlerde Yeni Sosyal Sözleşme Partisi (NSC) 20 sandalye ile dördüncü sırada yer alırken Türk ve Müslüman kökenlilerin ağırlıkta olduğu Denk Partisi de 3 milletvekili çıkardı. Önceki hükümet ortaklarından sol liberal Demokratlar 66 (D66) partisi 10, Hristiyan Demokratlar (CDA) 5 ve Hristiyan Birlik (CU) partisi 3 milletvekili çıkarabildi.

Bu sonuçlara göre hiçbir parti 150 sandalyelik parlamentoda tek başına hükümeti kuracak çoğunluğa ulaşamıyor. Koalisyon için en az 76 milletvekili sayısına ulaşmak gerekiyor.

Wilders zaferini ilan etti, koalisyon çağrısı yaptı

Wilders, dün gece ilk sonuçlar açıklandıktan sonra seçimi kazandığını ilan etti. Den Haag kentindeki destekçilerine seslenen Wilders, “Özgürlük Partisi’nin artık görmezden gelinemeyeceğini” belirterek “Hollandalılar ülkelerini geri almayı, sığınmacı ve göçmen tsunamisinin azaltılmasını sağlayacağımızı umuyor” dedi.

Wilders, diğer partilere de koalisyon kurmak için birlikte çalışma çağrısında bulundu.

Ancak Wilders’in bir koalisyon kurması kolay olmayacak. Diğer büyük partiler, seçimden önce aşırı sağcı PVV liderliğindeki bir koalisyona katılmayacaklarını ilan etmişti.

Müslüman ve göç karşıtı
Wilders, göçmenler ve Müslümanlara yönelik kışkırtıcı açıklamalarıyla tanınan bir siyasetçi. Seçim kampanyaları sırasında ılımlı bir görüntü çizmeye çalışan 60 yaşındaki Wilders, “dini, kökeni, cinsiyeti ne olursa olsun herkesin başbakanı” olmak istediğini ilan etmişti.

Ancak PVV’nin seçim programında daha farklı bir üslup dikkati çekiyor. Bildiride, “Sığınmacılar yolcu gemilerinin görkemli ücretsiz büfelerinde ziyafet çekerken Hollandalı aileler yiyecekten tasarruf etmek zorunda kalıyor” ifadeleri yer aldı. Seçim programında İslami okulların, Kuran’ın ve camilerin yasaklanması vadediliyor, ayrıca hükümet binalarında başörtüsünün yasaklanması savunuluyor.

PVV ayrıca İngiltere gibi Hollanda’nın da AB üyeliğinden ayrılması için “zorunlu bir referandum” düzenlemeyi istiyor.

İlk kutlama Le Pen ve Orban’dan
Fransız aşırı sağcı lider Marine Le Pen, X hesabından yaptığı açıklamada, Wilders ve partisini kutlayarak seçim sonucunun “ulusal kimliklerin savunulmasına yönelik artan desteği teyit ettiğini” belirtti.

Macaristan’ın sağcı muhafazakâr Başbakanı Viktor Orban da Wilders’i X hesabında yayınladığı bir mesaj ile kutladı. Orban, Hollanda’daki sonucu “değişim rüzgârı” olarak tanımladı.

Hollanda’da Mark Rutte hükümeti Temmuz ayı başında göç politikası konusunda yaşanan anlaşmazlık nedeniyle dağılınca erken seçim zorunlu hale gelmişti. | BBC / DW