Sadece göçmen kökenli olmak değil, sosyal kökende kariyer yolunda büyük engel

Avusturya’da kamusal ırkçılığın ağır cezaları var ve ülkenin Anayasasına göre “Tüm yurttaşlar kanun önünde eşit ve eşit fırsatlara sahiptir.” Ancak hem kariyer hem de eğitim yolunda alt sınıftan gelenler ile göçmenlerin zorlu bir mücadele vermesi gerekiyor.

Sadece göçmen kökenli olmak değil, sosyal kökende kariyer yolunda büyük engel

Adem Hüyük 

Gazeteci Konstantina Vassiliou-Enz’e göre, ayrımcılık deneyimleri oldukça erken yaşlarda başlıyor.

“Eğitimli ailelerden gelenlerin yüzde 80’inden fazlası Gymnasium’da (not ortalaması yüksek olan öğrencilerin okuduğu liseler) okuyor.

Daha az eğitimli ailelerde ise bu sayı yarısını bile bulmuyor.”

Bu tespit, göçmen kökenlilerde daha da geriye giderek, herhangi bir lise bitirme olasılığı azalıyor. 

Eğitim düzeyi yüksek olan ailelere mensup 100 gençten 89’u üniversite eğitimi alırken, eğitim düzeyi düşük ailelerde ise 100 gençten yalnızca 21’i bu eğitimi alabiliyor.

Bu rakam göçmen kökenlilerde daha bariz bir şekilde düşüyor. Çünkü göçmen kökenli ebeveynler arasında eğitim seviyesi oldukça düşük. 

Avusturya’da kariyer yapmak isteyen gencin sübjektif koşulları, onun eğitim sürecini derinden etkiliyor.

Akademik kariyerinde başarılı bir yol izleyen Avusturyalı bir gencin istediği kariyere ulaşması için sadece zekâsı veya çalışkanlığı yeterli gelmeyebiliyor.

Başarıya ulaşmasını sağlayacak en önemli etkenlerden birisi gencin, sosyo-ekonomik durumudur. 

Avusturya’da eğitimde başarı için ebeveynlerin geliri ve eğitim seviyesi oldukça belirleyici ve göçmen kökenli çocuklar çoğunlukla düşük gelirli ailelerden geliyorlar.

Bu durum daha en baştan sosyal köken eşitsizliği kapsamında kariyer yolları kapanıyor veya zorlaşıyor. 

Anayasanın vermiş olduğu eşit yurttaşlık ve eşit fırsatlar, ekonomik durumdan bağımsız olarak uygulanan kanunlardır. Zira alt sınıftan gelen veya göçmen bir aile, anayasanın ona verdiği hakkı kullanabilmesi için, anayasanın ilk önce gelir dağılımını düzenleyen iktisadi maddelerinde değişiklikler yapılmasıyla mümkün olacaktır. 

Avusturya Anayasa Madde 7 Fıkra 1 “Tüm yurttaşlar (Avusturyalılar) kanun önünde eşittir. Hiç kimse doğum, cinsiyet, varlık, sınıf veya din sebebiyle ayrıcalıklı muamele görmez.

Engeli sebebiyle hiç kimseye ayrımcılık yapılmaz.

(Federasyon, eyaletler ve belediyeler olarak) Cumhuriyet kendisini engelliler ve engelli olmayanların hayatın her alanında eşit muameleye tabi tutulmalarını sağlamaya adamıştır” der. 

Ülkedeki fırsat eşitliğinin siyasi alt yapısına hükmeden anayasa, ekonomik koşulların yaratacağı eşitsizliğe değinmediği gibi, onu ceza hukuku ile teminat altına alıyor.

Öte yandan kadın erkek eşitliği “Federasyon, eyaletler ve belediyeler erkek ve kadınların gerçekten eşit olduğu fikrini paylaşmaktadır. Mevcut eşitsizliklerin giderilmesi başta olmak üzere, kadınlar ve erkekler arasındaki eşitliğin fiilen sağlanmasına dönük önlemler uygundur. [Anayasa Madde 7 Fıkra 2]” kanununda eşit görülen kadın erkek, ücretlerde eşit değillerdir. 

Avusturya’da sık sık yapılan fırsat eşitliği vurgusu, Anayasa’nın maddelerine dayandırılarak yapılması manidardır.

Anayasa eşitlik maddeleri siyasi anlam taşımakta ve ekonomik olarak belirleyici bir rol yoktur. 

Avusturya İstatistik Kurumu verilerine göre, alt sınıftan gelenlerin hem kariyer hem de eğitim yolunda çok daha zorlu bir mücadele vermesi gerektiğini bize gösteriyor.

Sadece 320 bin nüfusa sahip Türkiye kökenli göçmenler arasında üniversite mezunu oranı yüzde 2 olurken, lise mezunu oranı yüzde 4 gibi rakamlarda kalmıştır.

Oranın düşük olmasında, ülkedeki fırsat eşitliğinin biçimsel olmasının da payı yüksektir. 

Gazeteci Konstantina Vassiliou-Enz Ayrımcılığın önüne geçmek için farkındalık eğitimleri verilmeli: Sosyal kökenden kaynaklanan ayrımcılığın önüne geçmek adına yalnızca ayrımcılığa uğrayanlara destek vermek değil, aynı zamanda o yoldaki taşları temizlemek de önemli.

İnsanların çoğu başka bir sınıftan gelenlere haksızlık ettiğini kabul etmeme eğiliminde olsa da, araştırmalar yakın sosyal kökenden gelenlerin birbirini tercih ettiğini ortaya koyuyor.

Bunun sebebinin ise bilincinde olunmayan yerleşik önyargılar olduğu belirtiliyor.

Sosyal kökene dayalı ayrımcılıkla mücadeleyi zorlaştıran bir başka faktör de birinin yaşına, ırkına ya da göçmen kökenli olması nedeniyle uğradığı ayrımcılığa göre daha az görünür olması.

Bu nedenle eğitim kurumlarında, personel birimlerinde çalışanlara bu yönde eğitim verilmesi ve kendi davranış biçimlerine özeleştiriyle yaklaşmalarının sağlanması daha da büyük bir önem taşıyor.| DerVirgül 

Ek Kaynaklar: Statistics Austria / Konstantina Vassiliou-Enz DW / Österreichische Bundesverfassung

Yayınlama: 01.06.2022
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.