AB’ye çalışmak için gelmek isteyenlere, ‘dolandırıcılık’ uyarısı

“Danışmanlık şirketi olduğunu düşündüğümüz kurum bize önce Polonya’da sonra da Almanya’da işimizin hazır olduğunu söyleyince çok heyecanlandık. Yurt dışına çıkmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdık. 7 bin 500 euro ücret istediler, hemen ödedik. Bu umutla tam bir buçuk senemizi boşa harcadık. Nasıl olsa gideceğiz diye eşya bile almadık. Sonuç koca bir hiç, meğerse dolandırılmışız.”

AB’ye çalışmak için gelmek isteyenlere, ‘dolandırıcılık’ uyarısı

Yurt dışına çalışmak için gitmek isteyenler için yeni tehlike kendisini yurt dışı danışmanlık şirketi olarak tanıtan kişi ve kuruluşlar. Uzmanlar yurt dışı danışmanlık tuzağı konusunda uyarıda bulunuyor.

“Danışmanlık şirketi olduğunu düşündüğümüz kurum bize önce Polonya’da sonra da Almanya’da işimizin hazır olduğunu söyleyince çok heyecanlandık. Yurt dışına çıkmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazırdık. 7 bin 500 euro ücret istediler, hemen ödedik. Bu umutla tam bir buçuk senemizi boşa harcadık. Nasıl olsa gideceğiz diye eşya bile almadık. Sonuç koca bir hiç, meğerse dolandırılmışız.”

Bu sözler Türkiye’den Avrupa’ya göç etmek için sahte danışmanlık şirketiyle anlaşarak kandırıldığını belirten finans uzmanı Burçin Yılmaz’a ait.

Burçin Yılmaz yurt dışına çalışma hayalleri kurarken, sosyal medyada yurt dışı danışmanlık hizmeti verdiğini belirten kişiler tarafından dolandırılanlardan biri.

Yurt dışı danışmanlığı adı altında hizmet verdiğini belirten kişilerin, gerçek olmayan cazip vaatlerle insanları dolandırdığı öne sürülüyor. İddialar, sosyal medyadan açılan “danışmanlık şirketi” görüntüsündeki sahte hesapların, yurt dışına gitmek isteyen kişilerde güven oluşturmak ve para almak için bir dizi yöntem uyguladığı yönünde.

Yurt dışına çıkma hayaliyle büyük paralar ödeniyor

DW Türkçe’ye konuşan Burçin Yılmaz, Ankara’daki Global Dünya Danışmanlık ismindeki bir şirketle anlaştığını anlatıyor. Bu şirket, Burçin Yılmaz ve eşi Özer Yılmaz’a Polonya’da bir tekstil firmasında iş bulacağını vaat ediyor. Şirket çiftin önce iki ay Polonya’da çalışması gerektiğini sonra ise onları Almanya’da işe sokacağını ve çalışma izinlerini çıkartacağını söylüyor.

Ortak bir tanıdıkları vasıtasıyla iki sene önce bu şirketle tanıştığını söyleyen Yılmaz, “Biz yasal yollarla yurt dışına çıkmak ve orada rahat koşullarda çalışarak çocuğumuzu daha iyi bir eğitimle büyütmek istiyoruz. Bu sebeple şirketin bize sunduğu hizmetler çok makul geldi ve onlarla anlaştık” diyor. Yılmaz’ın aktardığına göre, ilk aşamada kendilerinden 500 euro isteyen şirket işler devam ettikçe paranın geri kalanını ödemeleri gerektiğini söylüyor. Ancak Yılmaz çifti şirkete güvendiği için 7 bin 500 euroyu nakit olarak ödemiş. Çeşitli bahanelerle yaklaşık bir buçuk sene bekletildiklerini anlatan Yılmaz, “Yetkili olduğunu söyleyen kişi kayıplara karıştı, elimize bir belge vermişlerdi ama hiçbir şekilde sonuç alamadık. En sonunda bizim için Polonya vizesine başvurduklarını ancak ret geldiğini anladık. Aylarca ret geldiğini bizden saklamışlar. Kendimiz konsoloslukla görüşüp pasaportlarımızın geri gönderildiğini öğrendik” diyor.

Kaçak yollara başvurma amaçlarının olmadığını ve ellerindeki iş sözleşmesiyle yurt dışına taşınmak istediklerini anlatan Yılmaz, bu olayın kendilerini hem maddi hem manevi olarak yıprattığını belirtiyor. Olay başlarına geldikten sonra pek çok mağdurla iletişime geçtiklerini belirten Yılmaz, “Burada büyük bir sektör oluşmuş durumda. Umut tacirliği yapıyorlar. İnsanlar bu umut uğruna çok büyük paralar harcamaya gönüllü” ifadelerini kullanıyor.

UNHCR ihbar hattı kurdu

Türkiye’den yurt dışına göç edenlerin sayısı artarken, buna bağlı olarak sosyal medyada sosyal medyada danışmanlık şirketi görünümlü hesaplar da dikkati çekiyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri, Türkiye’den yurt dışına göç eden kişi sayısının 2022 yılında bir önceki yıla göre yüzde 62,3 artarak 466 bin 914’e ulaştığını ortaya koyuyor. Türkiye’den yurt dışına giden nüfusun 139 bin 531’ini Türk vatandaşları ve 327 bin 383’ünü ise yabancı uyruklular oluşturuyor. Türkiye’den göç eden nüfusun yaş gruplarına bakıldığında ise en fazla göç edenlerin yüzde 15,8 ile 25-29 yaş grubunda olduğu görülüyor.

Yurt dışında çalışmak isteyenlere genelde sosyal medyadan ulaşan hesaplar, “Almanya’da doktor olmanız için Almanca bilmenize gerek yok,” “İsviçre’de 1500 ofis çalışanı aranıyor” gibi ilgi çekici paylaşımlarla yurt dışına çıkmak isteyen kişileri kendilerine çekmeye çalışıyor. İnsanlara ulaşmak için Instagram, Twitter ve Tiktok gibi platformları kullanan hesaplar, kendilerine başvuran kişilere genellikle Whatsapp üzerinden ulaşıyor.

Bu tip hesapların yöntemlerinden biri de sosyal medya profillerinde paylaştıkları sahte “müşteri yorumları.” Bu hesaplar, kendi açtıkları profillerden yine kendi şirketlerinden danışmanlık almış ve memnun kalmış gibi yorumlar yapıyor. Güveni sağladıktan sonra yapılacak sahte işlemler için para istemeye başlayan kişiler, yurt dışına gitme planı yapan danışanları oyalıyor ve sonunda da ortalıktan kayboluyor. Online şikayet sitelerinde konuyla ilgili pek çok iddia bulunuyor. Sadece sosyal medyadan değil kişisel bağlantılarla bu işi yapan insanların da olduğu belirtiliyor.

Birleşmiş Milletler Mülteci Örgütü (UNHCR) da bu tip dolandırıcılık ihbarlarını toplamak ve takip edebilmek için bir ihbar hattı kurdu. Sadece mülteci statüsündeki kişilerin ihbarlarını kabul eden UNHCR Türkiye’den bir yetkili DW Türkçe’ye her ay onlarca ihbar aldıklarını, ihbarları adli birimlerle paylaştıklarını ancak güvenlik gerekçesiyle hatlarına gelen ihbar sayılarını tam olarak paylaşmadıklarını belirtiyor.

Elif Y.: Pek çok kentten mağdur var

Elif Y. ise Instagram üzerinden gördüğü bir hesap üzerinden kandırıldığını belirtiyor. DW Türkçe’ye yaşadıklarını anlatan Y.’nin aktardığına göre şikayet sitelerinde hakkında çok sayıda iddia bulunan Crea Consult isimli hesap, Instagram üzerinden İsviçre’nin Bern şehrinde havalimanı işletmesinin ihalesini alan bir şirketle çalıştıklarını ve buraya istihdam sağlamak için Türkiye’den işçi arandığını duyuruyor.

Bu ilanı gören Elif Y., bilgi almak için iletişime geçtiğinde Whatsapp üzerinden aranarak konuyla ilgili detaylı bilgilendirilmiş. Elif Y, “Araştırdığımda profesyonel görünümlü bir internet sitesi ile karşılaştım, Kişisel Verileri Koruma Kurumu (KVKK) aydınlatma metni bile vardı. Instagram üzerinden çalışma izni alan insanları etiketlemişler, daha sonra tüm bu hesapların sahte olduğunu ve o hesapları da kendilerinin yönettiğini öğrendim” diyor.

Özel bir şirkette pazarlama müdür yardımcısı olarak çalışan Elif Y., şirketten vergi levhalarını istediğini ancak İsviçre merkezli oldukları yanıtını aldıklarını söylüyor. Y.’den nüfus kayıt örneği, adli sicil kaydı gibi pek çok evrak isteyen şirket, evrakları İsviçre’ye gönderip ön onay alacaklarını söylemiş ve Elif Y.’ye 48 saat içerisinde ön onay dedikleri sahte bir belge göndermişler.

Bu belge üzerine şüphelenen Y., konunun takipçisi olmaya karar vererek CİMER’e ve Cumhuriyet Başsavcılığına şikâyette bulunduğunu belirtiyor. “Daha sonra beni dolandırmaya çalışan kişi beni aradı ve çocuğu olduğunu söyleyerek şikayetimi geri almamı istedi” diyen Y. mağdur olan kişilerin iletişimde kalması için bir Whatsapp grubu kurduğunu da anlatıyor. Elif Y., “Yaşadıklarımı ‘şikâyet var’ adlı internet sitesinde anlattım. Bu kişiye para kaptırmış pek çok insan bana ulaştı. Süreci sürdürüp çok para kaybeden, parayı yatırdıktan sonra Whatsapp’ta engellenen insanlar olmuş. Çevirmen ücreti, kayıt ücreti gibi pek çok farklı sebeple para istenmiş. Daha güvenilir gözükmesi için çevirmenin ismini bile paylaşıyorlar” diyor.

Aynı dolandırıcıların şirketin ismini değiştirerek Carla Global ismiyle dolandırmaya devam ettiğini öne süren Elif Y., “Bizden aldıkları resmi belgeleri fotoşopla İsviçre oturum izni belgesine çevirip yeni insanları kandırmak için kullanıyorlar. 50 bin-60 bin TL para kaptıran insanlarla tanıştım. Ankara, Bursa, İzmir gibi pek çok kentten mağdurlar var. Mağdur olanlar olarak etrafımızdaki insanları uyarıyoruz” ifadelerini kullanıyor.

Osman Yılmaz: Hiçbir kurumun işçi gönderme yetkisi yok

Yurt dışı Eğitim Danışmanları Derneği (YEDAB) Başkanı Osman Yılmaz kendilerine özellikle pandemiden sonra yüzlerce dolandırıcılık iddiasının ulaştığını söylüyor. Yılmaz, “Sosyal medyada denetleme mekanizması yok. Sosyal medyadan danışmanlık şirketi olarak hesap açıyorlar, insanlar o şirket isminin Ticaret Odasına kayıtlı olup olmadığı bile sormuyor maalesef” diyor.

Ardından bu sahte hesapların sosyal medya reklamları aracılığıyla insanları kandırdığını ifade eden Yılmaz son dönemlerde hemşirelik ve hasta bakıcı olarak Almanya’ya gönderme vaadiyle kandırılan çok sayıda insanın kendilerine başvurduğunu belirtiyor.

Yasal olarak Türkiye’den herhangi bir kurumun Avrupa’ya işçi gönderme yetkisinin bulunmadığını vurgulayan Yılmaz, “1961 yılında çıkan Almanya ile Türkiye arasındaki iş gücü anlaşmasında bizzat iki devletin kurduğu birimler bu işçi alımlarını yapıyordu. Ancak şu anda böyle bir anlaşma yok. İnsanlar eğitim danışmanlığı alabilir ancak iş bulma konusunda resmi bir danışmanlık alamaz çünkü hiç kimse kişiye yurt dışında iş garantisi veremez” diye konuşuyor. Yılmaz, kendilerine dolandırılma şikayeti geldiğinde kişilere polise gitmelerini önerdiklerini ekliyor.

Avukat Aslan: Her isteyen kendisini danışmanım diye tanıtabilir

Peki çalışma vizesi ile Avrupa’da çalışmak isteyen ve dolandırıcı şirketlere para kaptırmamak için nasıl önlemler alınmalı? Düsseldorf barosuna kayıtlı avukat Hülya Oruç Aslan, “danışmanım” diyerek dolandırıcılık yapma ihtimali olan kişilere karşı izlenebilecek bir dizi güvenlik önlemleri olduğunu söylüyor. İlk adım danışmanlık alınacak kuruluş ya da kişiyi Google yardımı ile araştırmak. Burada o isim hakkında şikayet olup olmadığının görülebileceğini belirten Aslan’a göre ikinci yöntem kuruluşun web sitesi. Aslan, bu sitede şirkete dair bilgilerin mevcut olup olmadığına, profesyonel çalışan kişilerin şirket uzantılı bir e-posta adresinin ve bir sabit telefon hattı bulunup bulunmadığına bakılması gerektiğini ifade ediyor.

Danışmanlık mesleğinin Almanya’da da Türkiye’de de koruma altında olmadığını her isteyenin kendisini danışman olarak tanıtabildiğini vurgulayan Aslan, “Karşıdaki kişi avukatım ya da mali müşavirim diyorsa kesinlikle baroların ya da mali müşavirler odalarının web siteleri üzerinden bu kişiler araştırılmalı. Bulunamadığı durumlarda bu kurumlara mail atılmalı” diyor.

Danışmanın sözleşme yapması, yapmıyorsa bile en azından fatura kesmesinin yasal olarak çok önemli olduğunu belirten Aslan “Her iki tarafın da yasal olarak güven altında olması için sözleşme ile ilerlemek çok önemli. Fatura kesmeden hizmet vermeye çalışan danışmanların güvenilirliğine dikkat edilmeli” ifadelerini kullanıyor.

Dünyanın çoğu ülkesinde Türkiye’nin konsoloslukları ve ataşeleri bulunuyor. Aslan, danışmanlık alan kişilerin, bu kişi ya da kuruluşları konsolosluk ve ataşeliklerden araştırabileceğini de sözlerine ekliyor.| DW

Yayınlama: 20.02.2024
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.