Gettolaşan Yabancılar | Artan Baskılar
Viyana – Favoriten ilçesinde bulunan bir ilk okul öğrencilerinin yüzde yüzü yabancı. Wels’de 1300 ana okulu öğrencisinin sadece 300’ü Almanca biliyor. Gettolaşmak en çok göçmen çocuklarını etkiliyor.
Adem Hüyük
Yabancıların içinde yaşadıkları şehirlerin belirli bölgelerinde ikamet etmelerinin yarattığı dezavantajların en ağır bedelini tabi ki göçmenlerin çocukları ödemekte.
Avusturya’nın hemen hemen tüm şehirlerinde, yabancıların belirli bir bölgede toplandıkları görülmekte. Bu yerel belediyelerin ve eyalet yönetimlerinin telkinleriyle, planlı uygulanan bir durum olsa da, yabancıların bu durumdan şikâyetçi olmadıkları da madalyonun bir diğer yüzü.
Zira, Avrupa başkentleri arasından, sınıfsal yapı gözetmeden ikamet statüsü oluşturmakla övünen Viyana bile, gettolaşmanın önüne geçememiş, başkentin belirli semtleri yabancıların yoğunluğu altında kalarak, içinde bulunduğu ülkenin halkından kendisini soyutlamıştır.
Bu gün Viyana Favoriten bölgesinde, bir okulun yüzde yüz öğrenci kapasitesi yabancı öğrencilerden oluşmakta. Yani, bir tek bile Avusturyalı öğrenci bulunmamaktadır.
Öte yandan, Yukarı Avusturya Eyaleti (OÖ) Wels kentinde bulunan toplam anaokullarında yabancı öğrenci sayısı 1300 olurken, Almanca bilen öğrenci sayısı 300 kişi olarak belirlendi.
Neunkichen Ticaret Lisesinde, çok sayıda sınıflarda Avusturyalı öğrenci bulunmaktadır.
Bu örnekleri çoğaltmamız mümkün.
Gettolaşmanın Önünü Kimler Acıyor?
Yabancıların belirli bölgelere sıkıştırılması, toplumsal ilişkilerinin zayıflaması ve yerli halkla olan uyumun-da zorlaşmasına neden olmaktadır.
Gettolaşmak, ötekini dışlayıp beriki ile birleşmek, yaşam sahası kurmak
Ötekileştirdiğimiz veya ötekileştirildiğimiz kesim Avusturyalılar olduğundan, yerli halkla ilişkiler dolaylı ilişkilerden öteye geçemiyor.
Birlikte yaşamanın zorunlu şartlarından olan uyum, kendisini ayrılıkçı yaşam alanları kurmaya bırakıyor.
Bu nedenle göçmenler, yaşamlarını kolaylaştıracak adımlar atarak, pratik yaşamlarında hayati önem taşıyan bazı kurum ve ticari ilişkilerini kendileri kuruyor ve bu ilişkiler ağını da, kendi dillerinde yapıyorlar. (Doktor, Market, Ana okul vb. gibi)
Dolayısıyla ilişkiler ağı yabancıları, yerlilerle mecbur olmadıkları sürece karşı karşıya getirmemiş oluyor.
Avusturya hükümetleri yabancıların gettolaşmasına göz yummuş hatta buna ön ayak olmuştur.
Yabancıların sosyal ilişkiler ağında gelişmeler karşısında seyirci kalarak, onlara aynı bölgelerden belediye evleri tesis ederek, bu ayrılığa çanak tutmuştur.
Avusturya hükümetlerinin bu tavrı, özellikle Türkiye göçmenleri özelinde, Ankara hükümetlerinin de işine yaramış, lobi çalışmalarının önü açılmıştır.
Gelinen aşamada, göçmen çocukları okullarda ders görecek kadar Almanca öğrenememiş, toplumsal yaşama gettoyu kırarak katılamamıştır.
Siyasilerin desteklediği gettolaşmanın sonucunda çıkan entegre sorunu, yine siyasilerin malzemesi olarak kullanılmıştır.
Bugün entegre olmuyorlar diye, yabancılar üzerinde baskı unsuru olanlarla, entegre olun ama asimile olmayın diyenler aynı safta göçmenlere eşit seviyede zarar vermişlerdir. | © DerVirgül