Avusturya’da seçim malzemesi olmadığımızın farkında mısınız?

| Adem Hüyük

Avusturya federal veya eyalet seçimlerinde öteden beri kuşkusuz bütün siyasi partilerin seçim kampanyasının en verimli figüranı Türkiye’den gelen ve Avusturya’da yerleşik hayat süren insanlar olmuştur.

Ve yine Avusturya Anayasasının hükmettiği, “Avusturya vatandaşının, göçmen geçmişine bakılmaksızın Avusturyalı sayılmalıdır” hükmüne rağmen, Türkiye kökenliler, kimi zaman Türkiye’ye karşı diplomatik bir koz, kimi zaman ülkenin entegre olmayan yaramaz çocukları olarak, iç siyasette aşırı sağcı FPÖ ve merkez sağ ÖVP tarafından seçimlerde propaganda aracı olarak kullanılmıştır.

Ancak Türkiye kökenliler en acımasız bir şekilde Sosyal Demokrat Parti [SPÖ] ve Yeşiller partisi tarafından kullanılmış ve ne yazık ki kullanıldığının bile fakına varması, kendi içlerinden seçilen sözüm ona göçmen temsilcisileri tarafından pasifleştirilmiş, seçme/seçilme ve sorgulama yetisi zaten yetersiz olan Türkiye kökenlilerin daha pasif, kabullenici ve demokratik seçme hakkını, sınıf bilinci olmadan karşısına çıkan ilk aynı etnik kökenden gelen adaya oyunu vermeye mahkûm edilmiştir.

Nasıl ki Türkiye iç siyasetinde Suriyeli mülteciler bazı siyasi çevrelerin, ırkçılığa varan araç sallaştırması, Avusturya’da Türkiye kökenlilerin araç sallaştırılmasıyla vücut buluyordu.

Özellikle 2010 yılından sonra, daha önce aşırı sağcı patilerin siyasi malzemesi olan Türkiye kökenliler, merkez sağ ÖVP’nin de seçimlerde üstünlük sağlamak için kullandığı argüman olmuştur.

SPÖ ve Yeşiller Partisi, göçmenleri kaçınılmaz ve hatta mecburi seçmeni olarak görmesi, seçim kampanyalarında olası bir etkisi olma ihtimali olabilecek Türkiye kökenlilerin, siyasi ve de dolayısıyla demokrasiye olan inancını kırmış ve sandığa gitmenin vereceği kudrete olan inancını kaybetmesini sağlamıştır.

2024 seçilerinde ne değişti?

Ancak önümüzdeki 9 Haziran 2024 tarihinde Avrupa Birliği vatandaşlarının sandığa gideceği seçimler kapsamında yürütülen siyasi çalışmalarda, uzun yıllar sonra ilk defa secim malzemesi olmadığımızı görüyoruz.

Peki ne değişti de bizler seçim kampanyaların baş aktörü olurken unutulduk?

Aşırı sağcı FPÖ bile bize değmiyor, üzerimizden oy devşirme stratejisi geliştirmiyor?

Son baharda yapılacak olan genel seçimlerde de bizim üzerimizden seçim kampanyası yürütülmeyeceği şimdiden kendisini gösteriyor.

Bu durum kendi içerisinde çeşitli sorular getirmiş olsa da olumlu bir gelişme olarak değerlendirilmelidir.

Diğer yandan, gönül isterdi ki bu yaklaşım, bizlerin demokratik haklarımıza sahip çıkmamız ve seçme/seçilme hakkımızı son noktaya kadar kullandığımızdan kaynaklansın.

Ancak öyle değil.

Son üç yıldır Avusturya’da araç sallaştırılmıyorsak, bunun nedeni, Avusturya – Türkiye ilişkilerindeki olumlu gelişmelerdir.

Yine de uzun yıllar sonra seçimlerde siyasi malzeme olmamak güzel… | ©DerVirgül