DİDF | Solingen yangıları bütün yönleriyle açıklığa kavuşturulmalı

Demokratik İşçi Dernekleri Federasyonu [DİDF], Solingen’de meydana gelen yangınların ardından bir açıklama yaparak olayların aydınlatılmasını istedi. DİDF Yönetim Kurulu adına yapılan yazılı açıklamada, geçtiğimiz mart ayında göçmenlerin kaldığı bir evde çıkan yangında Bulgaristan’dan gelen dört kişinin hayatını kaybettiği hatırlatıldı. 9 Haziran’da ise Wald semtindeki Wittkuller Caddesi’nde, çoğunlukla Roman ve Sinti vatandaşlarının yaşadığı bir apartmanın alevler içinde kaldığı belirtildi. Açıklamada, “11 göçmen çıkan yangın nedeniyle hastaneye kaldırıldı. Toplamda 22 kişi yaralandı. Bu sefer hiç kimsenin hayatını kaybetmemesi sevindirici. DİDF olarak yangında yaralananlara acil şifalar diliyoruz” denildi.

Evrensel gazetesinde yer alan habere göre, Açıklamada, iki buçuk ay aradan sonra aynı kentte yine göçmenlerin yaşadığı bir binada çıkan büyük yangının, bunun bir ırkçı kundaklama olup olmadığı sorusunu akla getirdiği vurgulanırken şöyle denildi: “Saldırıdan sonra polis ve savcılık tarafından yapılan açıklamada yanının hızlandırıcı madde kullanılarak çıkarıldığı özel olarak vurgulandı. Bu nedenle soruşturmayı yürütmek üzere cinayet masası görevlendirildi. İlk yangında da ‘hızlandırıcı madde’ kullanıldığı tespit edildiği halde, savcılığın yangının yabancı düşmanı bir saldırı olmadığı yönündeki açıklaması haklı olarak tepki toplamıştı.”

Açıklamada, hükümet ve muhalefet partileri tarafından göçmen ve mülteci düşmanlığının körüklendiği belirtilirken, “Artan suç olaylarının sorumlusunun göçmenler olduğu propaganda ettiği şu günlerde, bütün yönleriyle açıklığa kavuşturulmayan her saldırı ve yangın doğal olarak biz göçmenleri tedirgin ediyor. Üstelik kasten çıkarılan iki yangının meydana geldiği Solingen, 29 Mayıs 1993’te beş Türkiye kökenlinin bir evin kundaklanma sonrasında hayatını kaybettiği bir kent olma özelliği taşıyor” denildi..

Gece yarısında insanların uykuda olduğu sırada çıkarılan yangınların amacının, çok sayıda insanı öldürmek veya yaralamak olduğu anlaşıldığı belirtilerek, DİDF olarak yetkililerden ve güvenlik birimlerinden yangınların tüm yönleriyle aydınlatılmasını talep edildi. Kentteki tüm ırkçı, neonazi grup ve partilerin yakın takibe alınarak, yangınların ırkçı bir saldırı olup olmadığının açığa çıkarılması gerektiği vurgulandı.

Ayrıca yangınlar sonrasında mağdur olan göçmenlere her türlü desteğin verilmesi ve yaralarının en kısa zamanda sarılması gerektiği ifade edildi.