Doğurganlık düşüyor | Türkiye 1,51, Avusturya 1,48, Yunanistan 1,32

Doğum oranlarındaki düşüş, Avrupa ülkelerinde önemli bir sorun olmaya devam ediyor. Fransa, Avusturya, İtalya, Norveç, İspanya gibi çeşitli Avrupa ülkeleri doğum oranlarını artırabilmek için yılda milyarlarca euro kaynak ayırmalarına rağmen önemli bir başarı kaydedemedi.

Başta Avusturya olmak üzere, nüfus artışı sağlamış olsa da bu artışın nedeni doğumlar değil, göç olarak kayıtlara geçmektedir.

Avusturya’da en son kaydedilen Avusturya İstatistik Kurumu verilerine göre, kadın başına çocuk sayısı 1,48.

Öte yandan, Türkiye İstatistik Kurumu [TÜİK] verilerine göre Türkiye’de 2001 yılında 2,38 olan kadın başına çocuk sayısı 2023 itibarıyla 1,51’e geriledi.

Yunanistan’dan doğurganlığı artırmak için önlemler paketi

Avrupa’da doğum oranının en düşük olduğu ülkeler arasında yer alan Yunanistan, doğumları özendirmek için yeni önlemler paketi açıkladı.

Aile, içişleri, maliye ve sağlık bakanlıklarının bugün ortaklaşa açıkladığı önlemler, kreşler için mali destek, vergi indirimleri, 2025’ten itibaren asgarî ücrete ve emekli maaşına zam ve sosyal ödeneklerle katılım paylarının azaltılması gibi teşvikler içeriyor. Ayrıca genç çiftler için uygun barınma olanakları sağlanması, yapay döllenme için mali yardım ve göçmenlerin iş gücüne entegrasyonu da planlar arasında.

Yunanistan’da on yılı aşkın süre etkili olan ekonomik kriz, göç ve gençler arasında çocuk yapma isteğinin azalması, doğum oranlarında ciddi düşüşe neden oldu. Durumu “ulusal tehdit” ve emeklilik sistemi açısından “saatli bomba” diye nitelendiren Başbakan Kiryakos Mitsotakis, doğum oranlarını artırmaya yönelik önlemler için yılda yaklaşık bir milyar euroya yakın kaynak ayırmasına rağmen doğum oranları 2022’de en düşük seviyeye geriledi.

Ancak açıklanan önlemlerin demografik soruna çare olacağı konusunda uzmanlar gibi hükümet yetkilileri de şüpheli. Önlemlerin açıklandığı basın toplantısında konuşan Maliye Bakan Yardımcısı Thanos Petralyas, demografik sorunun sadece teşviklerle çözülemeyeceğinin açık olduğunu belirterek eğitim ve sağlık sistemlerinin geliştirilmesine, gelirlerin artırılmasına ve iş-özel yaşam dengesinin iyileştirilmesine de ihtiyaç olduğunu vurguladı.| ©DerVirgül

Ek Kaynak | DW Türkçe