Nüfusu en az, yaban hayatı en canlı | Dersim
Tunceli [Dersim] doğasıyla Anadolu’da yaşayan hayvan türlerinin çoğuna ev sahipliği yapıyor. İnsan sayısının azalması ve koruma bilincinin artması, yaban hayatının canlanmasını ve görünürlüğünün artmasını sağladı.
Son yıllarda evcil hayvan sahiplenme ne kadar arttıysa bununla birlikte yabani yaşama karşı ilgi de o derece yükseldi.
Geçmişte yaban hayatı denilince akla ilk olarak Afrika’da çekilen, aslanların zebraları kovaladığı belgeseller gelirdi Türkiye’de.
7’den 70’e herkesin izlediği bu belgesellerin ardından birçok kişi ‘acaba Türkiye’de hangi yaban hayvanları yaşıyor’ diye merak etmiştir her halde.
Son yıllarda yaban hayatını koruma bilinci arttı. Teknolojinin gelişmesiyle ormanların içlerine foto kapanlar kuruldu.
Artık Türkiye doğasında yaşayan hayvanlara dair pek çok görüntü de elde ediliyor.
Tunceli’de yaban hayatı canlandı
Bu noktada özellikle Tunceli dikkat çekiyor. Tunceli, 84 bin nüfusuyla Türkiye’nin en az insan yaşayan kenti.
Yıllardır verilen göçler ve bir dönem yaygın olan “terör” olayları köyleri neredeyse boşaltmış durumda.
Aynı zamanda yüksek dağları, derin vadileri, nehirleri ve ormanları ile eşsiz bir doğaya da sahip.
Bütün bunların yanında Tunceli, zengin bir yaban hayatına sahip ve bu son yıllarda daha da canlanmış görünüyor.
Bu zenginliğin artmasındaki nedenler arasında azalan nüfus, terör ve operasyonlar nedeniyle insanların uzun yıllar fazla doğaya çıkamamasıyla avcılığın azalması, eğitim düzeyi yüksek bölge halkının duyarlılığı, son olarak da devlet eliyle koruma faaliyetlerinin artması gösteriliyor.
Bütün bunların sonucu olarak bir zamanlar az görülen hayvan türleri artık daha fazla görülür oldu.
Sonuç olarak son yıllarda yaban hayatına dair en çok görüntü Tunceli’den gelmeye başladı.
Üstelik bu görüntüler, Türkiye’nin diğer yerlerinde olduğu gibi orman içlerine kurulan foto kapanlar ile değil çoğu zaman vatandaşlarca cep telefonlarıyla çekiliyor. Çünkü hayvanlar insanların geçtikleri yollara, köylere kadar inebiliyorlar.
Ayı, kurt, tilki, çakal, yaban domuzu, yaban keçisi, porsuk, vaşak, yaban kedisi, su samuru, sansar Tunceli kırsalında görüntülenen hayvanlardan bazıları.
Soyu tükenmekte olan leopar da görüldü iddiası
Yırtıcı kuşların yanı sıra sürüngenler açısından da zengin olan Tunceli’de Anadolu’da soyu tükenmek üzere olan leoparın da yaşadığına dair bulgular da var.
2018 yılında Pülümür ilçesine bağlı Boğalı Köyü yakınlarında Karagöz Deresi’nde boğulmuş halde bulunan hayvan leşinin bir leopar yavrusuna ait olduğu iddia edilmiş, yine 2019 yılında taksi şoförlüğü yapan Ahmet Kişioğlu tarafından cep telefonuyla görüntülenen bir hayvanın genç bir leopar olduğu öne sürülmüştü.
Hasta vaşağın kurtarılmasına aracı oldu
Tunceli’nin Pülümür ilçesine bağlı Kırmızıköprü’de yaşayan ve bu ilin doğasına, kültürüne dair çalışmalar yapan fotoğrafçı-yazar Caner Canerik’in vizörüne yukarıda saydığımız hayvanların birçoğu takıldı.
Canerik, son olarak dün bir vaşakla karşılaştı. Vaşak, Tunceli’de son yıllarda sık görülen yırtıcı kedilerden.
Vaşağın hasta olduğunu fark eden Canerik’in durumu Doğal Hayatı Koruma Ekipleri’ne bildirdi.
Gelen görevliler bakımı ve tedavisini yapmak üzere hayvanı geçici süreyle merkezlerine götürerek korumaya aldı.
Tunceli’nin yaban hayatının bu kadar dikkat çekici hale gelmesinin nedenlerini Canerik anlattı.
“Tunceli’de yaban hayatının canlanmasının üç nedeni var”
Canerik’e göre Tunceli’den yaban hayvanlarının sıklıkla görülmesinin birkaç nedeni var.
Teknolojinin gelişmesiyle insanların artık cep telefonu ve kamera kullanmalarıyla karşılaştıkları yaban hayvanlarını çekip paylaştıklarını ifade eden Canerik, “Çatışma sürecinin bitmesiyle birlikte insanların güvenlik gerekçesiyle çıkamadıkları doğaya daha fazla çıkmaya başladı. Hepsinden önemlisi boşalan köyler ve göçler nedeniyle kırsal alanın nüfusunun azalmasıyla hayvanlar daha fazla doğayla baş başa kaldılar. Sonuç olarak öldürülen hayvan sayısı azaldı ve bu da hayvan sayısında artışa neden oldu” dedi.
“Hayvanları gören artık tetiğe değil, deklanşöre basıyor”
Kendi yaşadığı köyden örnek veren Canerik, şöyle konuştu:
Bir dönem görülmeyen kurtlar, 3-4 yıldır yine doğaya döndü. Türkiye’nin birçok yerinde gözlemlenemeyen yaban kedileri neredeyse her gün kapımızın önüne kadar geliyor. Yaban kedisinden daha büyük olan vaşaklar da sık görülüyor. Şu ana kadar onları kasıtlı olarak öldüreni görmedim. Bilinç arttıkça insanlar artık hayvanları görünce tüfeği değil, objektifi çeviriyor. Tetiğe değil deklanşöre basıyor.
“Tunceli, Türkiye’nin Serengeti’si olma yolunda ilerliyor”
Bilinçlenmenin artmasıyla hayvanları korumak için oto kontrolün de arttığını kaydeden Canerik, “Dersim (Tunceli) gerçekten denildiği gibi Türkiye’nin Serengeti’si olma yolunda ilerliyor.
Neresine gitsen yaban hayvanlarıyla karşılaşıyorsun. Yollarda tilkiler, yaban domuzları, yaban keçileri neredeyse insanların birkaç metresine kadar geliyor.
Tabii ki dengeyi korumak lazım. İnsanlara çok alışmalarının da tehlikeleri var. Sonuçta avlanma niyetiyle gelen insanlar da olabilir” ifadelerini kullandı.
“Tunceli’deki vadilerin çokluğu insan ve hayvan karşılaşmalarının artmasının en önemli nedeni”
Vahşi yaşam uzmanı veteriner Ahmet Emre Kütükçü de Türkiye genelinde yabani hayvan görünürlüğündeki artışı değerlendirdi.
Kütükçü, Canerik’in anlatımları dışında Tunceli’ye dair şunları söyledi:
Tunceli doğasında birçok vadi var. Hayvanlar bir yerden bir yere geçmek veya su içmek için bu vadilere iniyorlar. Örneğin yaban keçileri ve domuzlar buralara indiğinden onları avlayan ayı, kurt ve vaşaklar da iniyor. Hayvanların kullandığı bu yollar ile vadilerle insanların kullandığı yolların yakın olması hatta birbiriyle çakışması karşılaşmaları artırıyor.
“Tunceli doğası, yabani hayvanlarının beslenmesi için çok fırsat veriyor”
Tunceli’nin insan yoğunluğunun az olması ve coğrafyası nedeniyle yabani hayvanların beslenmesi ve barınması için çok fırsat verdiğini kaydeden Kütükçü, yaban keçisi ve yaban domuzu gibi türlerin varlığının da yırtıcı hayvanların var olmasını sağladığını kaydetti.
“Serengeti’den çok ABD’deki Yellowstone ile benzer”
Kütükçü, buna karşın Tunceli’nin Afrika savanalarındaki (geniş çayırlar) Serengeti’den ziyade dağlık, ormanlık yapısı ve benzeyen havyan türleriyle ABD’de Montana ve Wyoming eyaletlerinde bulunan Yellowstone doğal parkına benzetilmesinin daha doğru olduğunu kaydederek, burada da insan ve hayvan karşılaşmalarının çok olduğunu söyledi.
Tunceli dışında en çok hayvan görüntülenen üç nokta
Kütükçü, Tunceli dışında Kars Sarıkamış, Ankara Kızılcıhamam, Artvin Meydancı, Antalya Düzlerçamı bölgelerinin de yabani hayvan görünürlüğü açısından zengin yerler olduğunu söyledi.
“Görünürlüğün artması hayvan sayısının arttığı anlamına gelmiyor”
Ahmet Emre Kütükçü, şunları kaydetti:
Hayvanların görünürlüğünün artması her zaman sayılarının arttığı anlamına gelmiyor. Kimi zaman yaşam alanları bölündüğü için beslenebilmek veya eş bulabilmek amacıyla daha geniş alanlarda dolaşmaya başlıyorlar. Bu da onların görünürlüğünün artmasına neden oluyor. / Ali Kemal Erdem/The Independentturkish