Avusturya’da kurulacak olan yeni hükümet Türkiye kökenlileri nasıl etkileyecek?

Avusturya’da kurulacak olan yeni hükümet Türkiye kökenlileri nasıl etkileyecek?

Avusturya’da 2024 yılında yapılan genel seçimlerde, aşırı sağcı Avusturya Özgürlük Partisi [FPÖ] oyların yüzde 29’unu alarak birinci parti konumuna yükseldi. FPÖ’nün lideri Herbert Kickl, göçmen karşıtı ve özellikle Müslümanları hedef alan politikalarıyla tanınıyor. Bu durum, Avusturya’da yaşayan Türkiye kökenliler ve diğer Müslüman topluluklar arasında endişelere yol açmaktadır.

FPÖ’nün seçim kampanyasında, “siyasal İslam’la” mücadele ve entegrasyon politikalarının sıkılaştırılması gibi vaatler öne çıktı. Özellikle, başörtüsü yasağının genişletilmesi ve “güvenlik hapsi” gibi uygulamalar, Müslümanların dini özgürlüklerini kısıtlayıcı nitelikte olacağı tahmin ediliyordu.

Buna rağmen, bazı Türkiye kökenli seçmenlerin FPÖ’ye destek verdiği de gözlemlenmiştir. FPÖ, entegrasyon süreçlerinde başarılı olmuş göçmenleri partiye çekmeye çalışarak, düzensiz göç ve entegrasyon sorunlarına karşı sert politikalarına destek aramış ve kısmen de başarılı olmuştur.

Sonuç olarak, FPÖ liderliğinde kurulacak bir hükümetin, Avusturya’daki Türkiye toplumu üzerinde daha sıkı entegrasyon politikaları, dini özgürlüklerin kısıtlanması ve genel olarak göçmen karşıtı bir atmosferin güçlenmesi gibi etkileri olabilirdi.

Cumhurbaşkanı tarafından hükümeti kurma görevi verilmeyen FPÖ’nün, Türkiye kökenlilerin günlük yaşamlarını, dini pratiklerini ve toplumsal ilişkilerini olumsuz yönde, olası etkisinin önüne geçilmiştir.

ÖVP – SPÖ – NEOS koalisyonu

Avusturya’da ÖVP [Avusturya Halk Partisi], SPÖ [Sosyal Demokrat Parti] ve NEOS [Yeni Avusturya ve Liberal Forum] arasında kurulması planlanan koalisyon hükümeti, Türkiye toplumunu çeşitli şekillerde etkileyebilir. Bu etkinin boyutu, hükümetin göçmenlik, entegrasyon ve sosyal politikalar konusundaki tutumlarına bağlı olacaktır.

Göçmenlik ve Entegrasyon Politikaları: ÖVP, geçmişte göçmenlik konusunda daha katı politikalar benimsemiştir. SPÖ ve NEOS ise daha kapsayıcı ve entegrasyonu destekleyici yaklaşımlarıyla bilinir. Bu partilerin koalisyonu, göçmenler ve özellikle Türkiye toplumu için daha dengeli ve destekleyici politikaların geliştirilmesine yol açabilir.

Sosyal ve Ekonomik Politikalar: SPÖ’nün sosyal politikaları ve NEOS’un liberal ekonomik yaklaşımları, Türkiye toplumunun ekonomik entegrasyonunu ve refahını olumlu etkileyebilir. Özellikle küçük işletmeler ve girişimciler için teşvik edici politikaların uygulanması mümkündür.

Eğitim ve Kültürel Katılım: Koalisyon hükümetinin eğitim ve kültürel katılım konularında atacağı adımlar, Türkiye toplumunun Avusturya toplumuna entegrasyonunu destekleyebilir. Dil kursları, kültürel etkinlikler ve eğitim fırsatlarının artırılması gibi politikalar, toplumun genel refahını artıracaktır.

Aşırı Sağcı Partilerin Dışlanması: Bu koalisyon, aşırı sağcı FPÖ’nün hükümet dışında bırakılmasını sağlayarak, Türk ve Müslüman karşıtı politikaların önüne geçebilir. Bu durum, Türkiye toplumunun Avusturya’da daha güvende hissetmesine katkı sağlayacaktır.

Sonuç olarak, ÖVP, SPÖ ve NEOS koalisyonunun Türkiye toplumunu nasıl etkileyeceği, hükümetin uygulayacağı politikaların detaylarına bağlıdır. Ancak, genel olarak bu koalisyonun, Türkiye toplumunun Avusturya’daki yaşam koşullarını olumlu yönde etkileme potansiyeli bulunmaktadır.

Yukarıdaki değerlendirmeler varsayımdan oluşurken, Ankara – Viyana arasındaki diplomatik ilişkilerin gidişatının etkileri de göz ardı edilmemelidir.

Ayrıca, 2017 erken genel seçimlerinde yaşanan “aşırı sağa kayma” eğiliminin yeniden yaşanma olasılığı da mümkündür.

2017/2018 seçimlerinde, özellikle ÖVP ve diğer partiler, FPÖ’nün popülist seçim kampanyasından etkilenmiş ve aynı yöntemlerle göçmenler üzerinden oy devşirmeye çalışmışlardır.

2017 ÖVP-FPÖ koalisyon hükümetinin FPÖ’lü ulaştırma bakanlığının iptal ettiği “Türkçe ehliyet sınavları”, ÖVP-Yeşiller koalisyon hükümetinin Yeşiller partili ulaştırma bakanı tarafından tekrardan gündeme getirilmemiştir.

Her ne kadar cumhurbaşkanı tarafından hükümeti kurma görevi verilmese de FPÖ şu sıralar koalisyon müzakerelerini derinden etkilediği görülmektedir.

Suriye gerçekliğinde Avusturya için yapısal bir değişiklik olarak nitelenen gelişmeler, FPÖ siyasetini boşa çıkarmış gibi gösterse de FPÖ’nün argüman sıkıntısı çekmeyeceği bilinmektedir.

SPÖ’nün parti tüzüğündeki vatandaşlık hukukunu koalisyon hükümetinde etkin olarak uygulama olasılığı olmadığından, Göçmenlik ve Entegrasyon Politikaları ÖVP tarafından yönetilecek ve “lider kültür” stratejisi üzerinden Avusturya değerleri kalkanı oluşturulacaktır.

SPÖ’nün koalisyonda yer almasından dolayı, büyük bir beklentiye girilmemesi gerektiği görülmelidir. Aynı durum ÖVP-Yeşiller koalisyonunda da yaşanmış, Yeşiller kendi tabanını dahi hayal kırıklığına uğratmıştır.

Sonuç olarak yeni hükümetin Türkiye kökenliler üzerinde olumlu/olumsuz büyük bir etkisi olmayacağa benziyor. | ©DerVirgül

Yayınlama: 24.12.2024
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.