SPÖ Lideri Babler | “ÖVP içerisinde FPÖ-ÖVP koalisyonunu isteyen güçler var!”

SPÖ Lideri Babler | “ÖVP içerisinde FPÖ-ÖVP koalisyonunu isteyen güçler var!”

Avusturya’da üçlü koalisyon hükümeti kurulmadan yıkılması, seçimleri birinci parti olarak bitiren FPÖ’nün, hükümet kurma yetkisini almasına neden oldu.

Zira, ÖVP ve SPÖ’nün FPÖ ile koalisyon kurmayacaklarını beyan etmeleri, Cumhurbaşkanının hükümeti kurma yetkisini ÖVP lideri ve Başbakan Karl Nehammer’e vermesine neden oldu.

Ancak olası üçlü koalisyonun küçük ortağı NEOS, beklenmedik bir şekilde koalisyon görüşmelerinden, SPÖ’yü suçlayarak çekildiğini açıkladı.

Öte yanda, ÖVP lideri Nehammer’de müzakerelerin sona ermesinden, SPÖ’nün içindeki gelenekçileri sorumlu tuttu.

SPÖ liderinden açıklama

SPÖ [Sosyal Demokrat Parti] Lideri Andreas Babler bugün yayımladığı bir açıklamayla, koalisyon görüşmelerinin neden sona erdiğine değindi.

Babler’in açıklamasında ilginç olan, Nehammer’in SPÖ’ye yönelttiği eleştirilerin aynısını, Babler ÖVP lideri Nehammer’e yapıyor.

Babler’e göre, “ÖVP içinde, başından beri Mavi-Siyah koalisyonunu isteyen güçler galip geldi ve Karl Nehammer’in kendi partisinde artık hareket alanı bulamadı.”

SPÖ [Sosyal Demokrat Parti] Lideri Andreas Babler’in açıklamasının tamamı şöyle:

“Saygıdeğer Avusturyalılar,

Son günlerde yaşanan gelişmeler, birçoğumuz için büyük endişe kaynağı oldu. Bizler, sosyal demokratlar olarak hükümet müzakerelerine çokça emek, enerji ve güçlü bir irade koyduk. Ancak NEOS’un, haftalar süren yapıcı görüşmelerin ardından müzakereleri terk etmesi, bizi hem şaşırttı hem de hayal kırıklığına uğrattı.

Elbette hemen ÖVP ile müzakerelere devam etmeye hazırdık. Üç aylık müzakerelerin ardından, bunu Avusturyalılara borçlu olduğumuzu düşündük. Bu bizim için büyük fedakârlıklar anlamına gelse bile bu fedakârlıkları yapmaya hazırdık. Kolay olmasa da uzun yollar kat etmeye kararlıydık. Çünkü devletin çıkarlarını ve ülkemiz adına taşıdığımız sorumluluğu her şeyin önüne koyduk.

Ne yazık ki bu noktadan sonra ÖVP’nin ciddi bir müzakere niyetinin kalmadığını kısa sürede fark ettik. ÖVP içinde, başından beri Mavi-Siyah koalisyonunu isteyen güçler galip geldi ve Karl Nehammer’in kendi partisinde artık hareket alanı bulamadığını gördük. Son ana kadar masada kalıp çözümler bulmaya çalıştık. Ancak ÖVP’li müzakere ortakları masadan kalktı, odadan çıktı ve müzakerelerin sona erdiğini ilan etti. ÖVP içinde yaşanan bu gelişmeyi derin bir üzüntüyle karşılıyorum.

Çünkü bu, müzakerelerimizin başlangıcını mümkün kılan temel ilkeye ters düşüyor: Bütçe krizinin halkın sırtına yüklenmemesi. Herkesin bir katkıda bulunması gerektiği ilkesine karşı gelinmiş oldu.

Sosyal demokrasi için müzakerelerde her zaman belirleyici olan nokta şuydu: Zaten zor durumda olanların, bütçe krizinin bedelini ödemesini istemiyoruz. Hayat pahalılığı birçok kişi için çok zor geçti. Aynı zamanda bankalar 34 milyar Euro kâr elde etti. Mantıken, onlar da adil bir katkıda bulunmalıydı. Ancak ÖVP ve NEOS bunu kabul etmedi. Bankalar için ek bir vergi kesinlikle söz konusu değildi. ÖVP, bütçe krizini halkın sırtına yükleyecek radikal bir kesinti paketi için fırsata çevirmek istedi.

• Emeklilik maaşlarını kesmek istediler.

• Öğretmenlerimizin maaşlarını kesmek istediler

• Polislerimizin maaşlarını kesmek istediler.

• Sağlık sektöründe sert kesinti programları uygulamak istediler.

• KDV’yi artırmak istediler – bu da hepimiz için hayatı daha da pahalı hale getirecekti.

ÖVP’nin kararı çoktan verilmişti: Bankalar krizden 34 milyar Euro kârla çıkmış olmasına rağmen, halkın bedel ödemesi gerekiyordu. Bunun için her şeyi riske attılar. Cumhuriyetimizi, demokrasimizi ve Avusturya’nın geleceğini…

ÖVP verdiği sözleri bozdu. Şimdi Avusturya’ya Mavi-Siyah koalisyonu ve 2. Cumhuriyet tarihinde ilk kez Herbert Kickl ile bir FPÖ’lü başbakan tehdidiyle karşı karşıya. Halkın altındaki zemini çekip almayı kararlaştıran bir koalisyon…

Ama size şunu garanti edebilirim: Kararlı bir sosyal demokrasi var. Hep birlikteyiz. Birlikte müzakere ettik – ve şimdi burada bu duruma karşı harekete geçmek görevimiz.

Biz olmazsak, kim bu ülkede sosyal dengeyi gözetir?

Biz olmazsak, kim kimseyi geride bırakmamayı savunur?

Ülkemizi her zaman yeniden inşa eden sosyal demokrasi olmuştur. Ve şimdi de yan yana duracağız, ülkemizi koruyacak ve halkımız için mücadele edeceğiz. Her zaman yaptığımız gibi…

Bu yolu birlikte yürüyelim.” | ©DerVirgül

Yayınlama: 08.01.2025
Düzenleme: 08.01.2025
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.