Bir zamanlar göçmenlerin korkulu rüyasıydı | Strache destek imzası topluyor

| Adem Hüyük

Bu sabah sosyal medya platformlarını incelerken, “Union Österreich” [Avusturya Birliği] isimli Facebook grubunda dikkat çekici bir paylaşım gördüm. Paylaşımda, Avusturya Özgürlük Partisi’nin [FPÖ] eski lideri Heinz-Christian Strache’nin bir fotoğrafı yer alıyordu. Fotoğrafın altına düşülen yorum ise yıllar önce kendisiyle yaptığım diyaloğu hatırlattı.

Avusturya Birliği grubunun üyeleri, Viyana Eyalet seçimlerine katılmak isteyen SÖZ Partisi’nin 21. Viyana Bölgesi Belediyesi önünde destek imzası topladığını belirtti. Aynı zamanda Strache’nin de burada kendi seçim girişimi için imza topladığını aktardılar. Fotoğrafın altına şu not düşülmüştü:

“Sen kalk, yıllarca asil Türk milletiyle uğraş, başörtülü kadınların gizlice arkasından fotoğraflarını çekip ‘İşte Viyana’nın hali’ diyerek ırkçılığı körükle. Yetmedi, sözde çifte vatandaşlık davasını sahte listeler üzerinden yürüt. Sonra da benimle aynı seçimlere girebilmek için vatandaşlardan destek imzası iste. Düşmez, kalkmaz bir Allah!”

Strache ile Tramvaydaki Diyalog

15 Ekim 2017 Avusturya parlamento seçimlerine günler kala, ülkenin önde gelen bir gazetesi, dönemin FPÖ lideri Heinz-Christian Strache ile röportaj yapacağını duyurdu. Ancak asıl dikkat çeken, röportajın yapılacağı yerdi: Şehir merkezine giden 71 numaralı tramvay.

Ertesi gün, tramvaya binerek Strache’nin yakınına oturdum. Röportaj sonrası yanına yaklaşarak soru sormak istediğimi belirttim. Strache, “Çok vaktim yok” dedi, ancak ben konuşmamı kısa tutmamaya kararlıydım.

Hofburg İmparatorluk Sarayı önünden geçerken konuşmaya başladım:

*“Avusturya ve Osmanlı İmparatorlukları, I. Dünya Savaşı’nda müttefik olarak birlikte savaştı ve yenildi. II. Dünya Savaşı’nda ise binlerce Avusturyalı hayatını kaybetti. Yeniden inşa sürecinde ülkenin ihtiyacı olan iş gücünü 1964’ten itibaren en çok karşılayan bizler olduk. Ben yıllardır buradayım. Birkaç meslek öğrendim, şu an hem tesisatçılık hem de gazetecilik yapıyorum. Gençliğimde yaptığım her şeyi sayabilirim. Ama şimdi siz bana diyorsunuz ki ‘ülkenize dönün!’

‘Burası bizim ülkemiz’ diyerek burayı içselleştirmiş ve geldikleri ülkeyi sadece tatil için giden insanlara ‘gidin’ demek bu kadar kolay mı? Bu, sanayinin artık emek gücüne ihtiyacı kalmadığı anlamına mı geliyor? Bu vefasızlık değil mi?”*

Aksanlı Almancamı yavaş konuşarak anlatmaya çalıştım. Bu sırada tramvay son durağa ulaşmıştı. Strache’nin yanıtı ise kısa ve özdü:

“Benim senin gibi Türklerle sorunum yok.”

İlk bakışta olumlu bir söz gibi görünse de, aslında bu ifade tam da ona yakışır bir şekilde ırkçı bir alt metin taşıyordu.

Heinz-Christian Strache’nin Yükselişi ve Çöküşü

Heinz-Christian Strache, Avusturya siyasetinde aşırı sağın önde gelen isimlerinden biri olarak, özellikle 2005’ten itibaren hızla yükseldi. Göçmen karşıtı ve AB şüpheci politikalar izleyerek popülaritesini artırdı.

2005 yılında FPÖ genel başkanı oldu. O dönemde parti, Jörg Haider’in ayrılmasıyla büyük bir kriz yaşıyordu. Ancak Strache, partiyi toparladı ve göç ile İslam karşıtı söylemleriyle destek kazandı. 2017 seçimlerinde FPÖ’yü %26 oy oranına taşıyarak ülkenin en güçlü üçüncü siyasi partisi haline getirdi.

Sebastian Kurz’un liderliğindeki merkez sağ ÖVP ile koalisyon kurarak, 2017-2019 yılları arasında Avusturya Başbakan Yardımcısı olarak görev yaptı. Göçmen politikalarını sıkılaştıran yasalar çıkardı, ancak hükümet içindeki etkisi sınırlıydı.

Ibiza Skandalı ve Siyasi Kariyerinin Sonu

Strache’nin siyasi kariyeri, 2019 yılında patlak veren “Ibiza Skandalı” ile çöktü. 2017’de İspanya’nın Ibiza Adası’nda çekilen bir gizli video, 2019’da basına sızdırıldı. Görüntülerde Strache, Rusya bağlantılı olduğu iddia edilen bir kadınla gizli bir toplantı yapıyordu. Kadın, Avusturya’nın en büyük gazetelerinden biri olan Kronen Zeitung’u satın alarak FPÖ lehine haber yapmayı teklif etti. Strache ise buna karşılık, devlet ihale ve projelerinden pay verebileceğini ima etti. Ayrıca yasadışı siyasi bağışlarla ilgili konuşmalar da kayıtlara geçti.

Daha sonra videodaki Rus kadının bir kurgu olduğu ortaya çıktı. Ancak bu, Strache’nin sonunu değiştirmedi.

Mayıs 2019’da skandalın patlak vermesiyle Strache, hem FPÖ liderliğinden hem de Başbakan Yardımcılığı görevinden istifa etti. Avusturya hükümeti dağıldı, Sebastian Kurz’un başında olduğu koalisyon bozuldu ve erken seçim kararı alındı. Strache hakkında yolsuzluk soruşturmaları başlatıldı ve 2021’de mahkemeye çıkarak yolsuzluk suçlamalarından hapis cezası aldı.

Bu skandal, Avusturya siyasetinde büyük bir sarsıntıya neden oldu ve aşırı sağın gücünü azalttı. Strache ise siyasetten dışlandı. Ancak bugünlerde, kendi listesiyle Viyana seçimlerine katılabilmek için destek imzası toplamaya çalışıyor…|© DerVirgül