Biraz daha çabayla, Avusturya Parlamentosu’nda, “Döneri” Oturum Konusu yaptıracaksınız…

| Adem Hüyük
1983 yılında Viyana’da ilk dönercinin açılmasıyla başlayan döner serüveni, uzun bir sürecin ardından nihayet kalite ve nitelik kazanma yoluna girmişti. Ancak Favoriten bölgesinde yaşanan bir skandal, dönerin ve dönercilerin tekrar mercek altına alınmasına neden oldu.
23 Ocak 2025: Skandalın Perde Arkası
Viyana polisi ve belediye yetkilileri, gelen bir ihbar üzerine yasa dışı bir et işleme tesisine baskın düzenledi. Ortaya çıkan tablo endişe vericiydi:
- Hijyen kurallarının hiçe sayıldığı,
- Etlerin uygunsuz sıcaklıklarda saklandığı,
- Kullanılmayan bir tuvalette paketlenmiş etlerin bulunduğu,
- Üç kaçak işçinin çalıştırıldığı tespit edildi.
Yetkililer, döner yapımında kullanılan yüzlerce kilogram etin imha edildiğini ve bu etlerin eski bir marangoz atölyesinde işlendiğini ortaya çıkardı. Tespit edilen dönerlerin üç farklı işletmeye satıldığı belirlendi. Ancak Veri Koruma Yasası gereği firmanın ismi kamuoyuyla paylaşılmadı.
Bu durum, sosyal medya kullanıcılarını harekete geçirdi. İnsanlar, skandalın sorumlularını belirlemek için dönerci avına başladı. Ancak skandala neden olan firma, yasal korunma kalkanının ardına saklanarak faaliyetlerine devam ediyor olabilir. Kim bilir?
Döner, Medyanın Güncel Malzemesi Haline Geldi
Avusturya medyasında döner skandalları giderek daha fazla yer buluyor. “Nächster Döner-Skandal” [Bir Sonraki Döner Skandalı] başlıkları gazetelerin manşetlerinden düşmüyor.
Burada ilginç bir detay ortaya çıkıyor: Döner skandallarının ardı ardına manşete çıktığı “Heute” gazetesi, aynı zamanda yeni açılan ve adını duyurmak isteyen dönercilerin reklam haberleri yaptırdığı ve bunun için binlerce Euro ödediği bir yayın organı.
“Heute” gazetesinin haber kaynağı okuyucu muhabir olarak tanımladığı sıradan insanlar. Gazete, okuyucularından gelen haber değeri taşıyan görüntüler için üret ödüyor ve bu durum, bir grup insan için geçim kaynağına dönüşmüş durumda.
Benzer bir yöntemi “Österreich” gazetesi de [OE24] uyguluyor. Ancak bu sistem, insanlara para kazanma amacıyla muhbirliğe teşviki de beraberinde getiriyor. Dolayısıyla dönerciler, marketler ve restoranlar adeta bir gözetim altında tutuluyor.
Muhbirler ve Medyanın Döner Avı
Heute gazetesinde yer alan son haberlerden biri, muhbirlik sisteminin nasıl işlediğini gözler önüne seriyor.
Gazete, “Ottakring’de bir okuyucunun, bir et tedarikçisini bagajdan döner şişleri çıkarırken yakaladığını” belirtiyor. Haberde, olayın 28 Aralık 2024 tarihinde gerçekleştiği aktarılıyor. Ancak bu haber neden şimdi yayınlandı? Fotoğraflar yeni mi ulaştı, yoksa arşivde mi bekletildi?
Aynı gazete Çarşamba günü bir Türk marketine taşınan etlerin fotoğraflarını yayımlamış, fotoğrafların altında yine, [Leserreporter] yani okuyucu muhabir yazmaktaydı.
Döner skandallarının gündemde olduğu bir ortamda, hijyen ve güvenlik standartlarına uyulmadan yapılan her hareket, dönerin prestijine daha büyük zarar veriyor.
Büyük bir vurdum duymazlık söz konusu.
Geçtiğimiz günlerde polisin bir et nakliye kamyonunun soğutma sisteminin çalışmadığını tespit ettiği ve şoförün “Zaten nasıl çalıştığını bilmiyorum” dediği de iddialar arasında.
Dönerin Geleceği: Skandalların Gölgesinde Kalacak mı?
Avusturya’nın ulusal mutfağının sembolü Schnitzel için döneri bir tehdit olarak gören siyasi parti FPÖ, önümüzdeki günlerde iktidarın başına geçecek. “Abartacak olursak, bu şartlar altında, dönerin Avusturya Parlamentosu’nda tartışma konusu olması an meselesi gibi görünüyor.” Tabii ki böyle bir ihtimal yok. Bu sadece bir yorum…
Skandallar devam ettikçe hem sektörde hem de kamuoyunda dönerin geleceği konusunda ciddi soru işaretleri oluşuyor.
Güvenilir ve hijyenik üretim yapmayanlar, sadece kendi işletmelerini değil, sektörün tümünü tehlikeye atıyor.
Bu noktada sorulması gereken şu: Döner sektörü, bu skandalların altından kalkabilecek mi, yoksa kamuoyu baskısı nedeniyle geri dönüşsüz bir noktaya mı sürüklenecek?
Döner üzerinde bu kadar baskı varken,“Normalde hiç yapmamanız gereken” aynı şeyleri yapmaya devam etmenin mantığı açıklanamaz... | ©DerVirgül