Tirol’de Doğu ile Batı arasında köprü kuran gazeteci Emran Feroz

Tirol’de Doğu ile Batı arasında köprü kuran gazeteci Emran Feroz

O bir savaş muhabiri, kitap yazarı ve en önemlisi bir köprü kurucu: Emran Feroz.

Afgan kökenli 33 yaşındaki Tirol’lü gazeteci, son yıllarda Afganistan ve “teröre karşı savaş” konularında aranan bir uzman haline geldi. Alpler ile Hindukuş Dağları arasında bağlantılar kuruyor. Bir Peştuca şarkıda “Dağlar, dağlar, işte Afganistan” denirken, Tirol de dağlarıyla ünlü. İlk bakışta çok farklı görünen bu iki dünya, Emran Feroz’un kimliğinde birleşiyor. ORF Tirol’e verdiği röportajda, “Tirollüler ve Afganlar, ikisi de dağ halkıdır. Dağlar önemli bir rol oynar.” dedi.

Bazı klişelerin de benzerlik taşıdığını belirten Feroz, “Dar görüşlülük ya da inatçılık gibi şeyler iki halkta da öne çıkıyor.” diyerek gülümsedi. Geleneklere bağlılık gibi ortak noktaların da olduğunu ekledi. Ancak Feroz’un bu gelenekleri keşfetmesi uzun zaman aldı.

Savaş ülkesi: gidilemeyen bir memleket

Avusturya Devlet Televizyonu’na [ORF] konuşan, Emran Feroz, 1991’de Innsbruck’ta doğdu. Ailesi, 1970’lerin sonlarında şiddetlenen savaş nedeniyle Afganistan’ı terk ederek Avrupa’da yeni bir hayat kurdu. Innsbruck’un batısındaki bir yerleşim bölgesinde büyüdü.

O ve ailesi, Innsbruck’taki tek Afgan aileydi ve bu durum hiç de kolay değildi. Maddi durumları kısıtlıydı, ancak ellerindeki her şeyi Afganistan veya Pakistan’daki akrabalarına gönderiyorlardı.

Diğer göçmen çocukları gibi yaz tatillerinde memleketine gitme şansı olmadı. “Başkaları yazın iki ay Türkiye’ye giderdi, biz ise onları hep kıskanırdık.” dedi. Onun için memlekete gitmek bir seçenek değildi—savaşın sürdüğü bir yere gidemezdi.

9/11: “Neden yaptılar bunu?”

11 Eylül 2001’de New York’taki Dünya Ticaret Merkezi’ne yapılan saldırının görüntüleri dünya çapında yankı bulurken, Batı’nın öfkesi Feroz ve ailesine de yansıdı. O zamanlar ilkokul dördüncü sınıfa gidiyordu ve ırkçılığı bizzat deneyimledi.

Saldırılardan bir gün sonra, 12 Eylül’de, öğretmeni onu sınıfın önünde sorguya çekti: “Emran, siz Afganistan’dan geliyorsunuz, belki sen biliyorsundur—neden yaptılar bunu?” Küçük bir çocuk için bu büyük bir şoktu. O, Usame bin Ladin’in Afgan olmadığını söyleyerek cevap verdi, ancak sonrasında benzer suçlamalar devam etti. Sürekli olarak “Siz hepiniz Talibansınız. Osama bin Ladin senin amcan mı?” gibi tepkilere maruz kaldı. Gençlik yıllarında ve yetişkinlik döneminde de günlük hayatta sık sık ırkçı söylemlerle karşılaştı.

İki dünya arasında

Sonunda ailesinin kökenleri ve Afganistan hakkında daha bilinçli hale geldi. Okulda araştırmalar yaparak ilk gazetecilik metinlerini yazdı. Lise eğitiminden sonra Tirol’ü geride bırakarak Tübingen Üniversitesi’nde İslam ve Siyaset Bilimi okudu.

2014’te ilk kez Afganistan’a gitti. Bu yolculuk, onun için tamamen yeni bir deneyimdi. “Uçaktan indiğinizde ilk fark ettiğiniz şey koku oluyor—çok fazla toz, kaos, her anlamda tamamen farklı insanlar.” dedi. O zamandan beri düzenli olarak Afganistan’a giderek hem Batılı gazetecilerin ulaşamadığı yerlere gitti hem de tehlikelerle yüzleşti. “Savaşın her türlüsünü, tehdit edilen kontrol noktalarını deneyimledim. Çok kez doğaçlama yapmak zorunda kaldım.” diye ekledi.

Savaş muhabiri, yazar ve uzman

Araştırmalarını The New York Times, Neue Zürcher Zeitung ve Avusturya’nın Profil dergisi gibi yayınlarda yayımladı. Kendi internet sitesinde tartışmalı drone savaşlarına odaklandı. “Drone Memorial” adlı girişimiyle, genellikle unutulan sivil kurbanların isimlerini hatırlattı.

Aynı zamanda kitaplar yazdı ve siyasi gelişmeleri derinlemesine analiz etti. 2021’de Taliban, Afganistan’ın başkenti Kabil’i ele geçirirken NATO birlikleri çekildi. Havalimanında yaşanan kaos ve çaresizlik dünyaya yansıdı. Feroz, o dönemde televizyonlarda sıkça yer alarak bölgedeki gelişmeleri yorumladı. Aynı yıl, insan hakları kategorisinde Concordia Gazetecilik Ödülü’nü kazandı.

Andreas Hofer ve Taliban

2024 baharında Vom Westen nichts Neues (Batıdan Yeni Bir Şey Yok) adlı kitabı yayımlandı. Bu kitapta Feroz, Batı ve Doğu arasında, Alpler ile Hindukuş arasında, farklı “memleketleri” arasında yaşadığı deneyimleri anlattı.

Kitabında, 1809’da Tirol’deki Andreas Hofer’in isyanı ile Taliban arasında bazı benzerlikler kurdu. “Bunu Tirol’de duymak istemeyenler olabilir.” diyen Feroz, özellikle dini yorumların katılığı ve kadın düşmanlığı konusunda paralellikler olduğunu belirtti. Hatta görsel olarak bile benzerlikler bulunduğunu söyledi.

Farklı dünyalar arasında bir köprü

“Senin için ‘memleket’ ne anlama geliyor?” sorusuna Feroz şöyle cevap verdi: “Bu tamamen bir his meselesi. Nerede bağlantı kuruyorsun? Nerede evindeymiş gibi hissediyorsun? Sokaklarında yürürken nerede rahat hissediyorsun?” Ona göre, memleketin tek bir anlamı yok.

O, bir köprü kurucu olarak sınırları aşarak anlayış ve bağlantılar sağlıyor—bazılarının yalnızca ayrım gördüğü yerlerde.| DerVirgül

Yayınlama: 08.02.2025
Düzenleme: 08.02.2025
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.