Gergin olan Türkiye-Hollanda ilişkilerinde yeni dönem | Başbakan Rutte Türkiye’ye gidiyor
Hollanda ile Türkiye arasında 2017 yılından bu yana gergin olan ilişkilerin, Başbakan Mark Rutte’nin salı günü Ankara’ya yapacağı ziyaretle yeni bir aşamaya evrilmesi bekleniyor.
Hollanda Başbakanı, “kişisel ilişkilerimiz her zaman iyi kaldı” dediği Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın resmi konuğu olarak Ankara’da temaslarda bulunacak.
Şu anda Almanya dışında az sayıda Avrupa ülkesinin Türkiye ile yakın temasta olduğuna işaret eden Rutte, bunun daha fazla ülke tarafından yapılması gerektiğini söyledi.
Geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Erdoğan ile telefon görüşmesi yapan Hollanda Başbakanı Rutte, Türkiye’ye ziyaret sözü vermişti. Rutte, 24 Mart’taki olağanüstüsü NATO liderler zirvesi öncesi Ankara’ya gitmenin daha uygun olacağını bildirdi.
Hollanda medyasına göre, Erdoğan’ın son dönemde hem Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin hem de Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodomir Zelenskiy ile temas halinde olan sayılı liderlerden biri olması, ziyareti önemli kılan etkenlerden biri.
Rutte’nin Türkiye’ye ziyaretinin, Ankara – Lahey arasından uzun süredir devam eden gerilimin de yumuşamasına yol açması bekleniyor.
Hollanda Başbakanı Rutte, Cuma günü gerçekleştirilen kabine toplantısı sonrası, Ankara ziyareti konusunda olumlu mesajlar verdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile “kişisel ilişkilerinin her zaman iyi kaldığını” belirten Rutte, NATO üyesi ülkelerin birbirleriyle yoğun temaslara devam etmesinin önemine vurgu yaptı.
“Türkiye, NATO’nun doğu kanadının savunması için çok önemli” diyen Hollanda Başbakanı, şu anda Almanya dışında az sayıda Avrupa ülkesinin Türkiye ile yakın temasta olduğuna işaret ederek, bunun daha fazla ülke tarafından yapılması gerektiğini söyledi.
İlişkiler 2017’de kopma noktasına geldi
BBC Türkçe’nin Hollanda medyasından aktardığı habere göre, Lahey’den gelen ılımlı mesajlar ve Rutte’nin ziyaretiyle, İsrail’den sonra Hollanda’yla da ilişkilerin yumuşatılması için önemli bir sürecin başlaması bekleniyor.
NATO üyesi olan Hollanda ile Türkiye’nin ilişkileri, 2017 yılında neredeyse tamamen kopma noktasına geldi. Hollanda, anayasa değişikliği referandumu öncesi Türk hükümet üyelerinin ülkesinde propaganda yapmasına izin vermedi.
Almanya’dan kara yoluyla kaçak olarak Rotterdam’a gelen dönemin Aile ve Sosyal İşler Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya’nın, Türkiye Başkonsolosluğu’na girmesine izin verilmeyerek, polis gözetiminde Almanya’ya geri gönderildi.
Başkonsolosluk önünde yaşanan olaylar sırasında dönemin diplomatik dokunulmazlığı bulunan Türkiye’nin Lahey Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Aslan Alper Yüksel ile bazı görevliler Rotterdam polisi tarafından gözaltına alınarak saatlerce nezarethanede tutuldu.
Yaşanan olayların ardından iki ülke de karşılıklı olarak büyükelçilerini geri çekti. Yaklaşık 2 yıl sonra yeniden büyükelçi atandı. İlişkiler normalleşme eğilimine girse de, gerilim devam etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Hollanda’yı “Nazi kalıntısı” olmakla suçlaması ülkede geniş yankı buldu.
Türkiye’nin Libya, Suriye ve Azerbaycan’daki tutumu ile Doğu Akdeniz’de Yunanistan ile yaşadığı gerilim, Lahey hükümeti tarafından sık sık eleştirildi.
Geçen Ekim ayında Batılı 10 büyükelçinin, iş insanı Osman Kavala’nın serbest bırakılması amacıyla yayınladığı bildiride, Hollanda’nın Ankara Büyükelçisi Marjanne de Kwaasteniet’in de imzasının bulunması, iki ülkeyi yeniden karşı karşıya getirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, imzacı büyükelçilerin sınır dışı edilmesini istediği yönündeki açıklamasının ardından, Hollanda – Türkiye ilişkilerinde bir kez daha tansiyon yükseldi. Ancak her iki tarafın da çabalarıyla kısa sürdü.