1945’te Bugün Doğan SPÖ | “Sosyal Demokrasiden Oportünizme”

| Adem Hüyük
Nisan 1945’te, II. Dünya Savaşı’nın sona ermesine doğru Avusturya’da siyasi yaşam yeniden şekillenmeye başladı. 12 Nisan 1945’te Viyana’nın Sovyetler tarafından kurtarılmasının hemen ardından, Avusturya Sosyal Demokrat Partisi [SPÖ] yeniden kuruldu.
Avusturya’da meşrutiyet mücadelesi 1848 Devrimi’nin etkisiyle başlamış ve 70 yıl sürmüştür. İkinci meşrutiyet denemesi 1849’da üçüncü meşrutiyet denemesi 1859’da ve dördüncü meşrutiyet denemesi 1867’de gündeme gelmiştir. Monarşi, dört meşrutiyet ilanını boşa çıkarmış olsa da bu mücadeleler sonunda Avusturya’da cumhuriyete geçiş sağlanmıştır.
Avusturya Sosyal Demokrat Parti [SPÖ], Avusturya’nın birinci cumhuriyet ilanından önce, 1889’da Sosyal Demokrat İşçi Partisi [Sozialdemokratische Arbeiter Partei – SDAP] adıyla kurulmuş ve imparatorluk topraklarında kurulan ilk siyasi parti olmuştur. 1945 yılında isim değişikliğine giderek bugünkü ismi olan SPÖ adını almıştır.
Günümüzde Halk Partisi [ÖVP] olarak bilinen ve ülkeyi dönüşümlü olarak SPÖ ile yöneten partinin temelleri ise, 1893’te Hıristiyan Sosyal Parti [Christlich Soziale Partei – CSP] olarak atılmıştır.
SPÖ’nün kuruluşundan günümüze uzanan tarihi, dünya genelindeki sosyal demokrat ve sosyalist partilere ilham kaynağı olmuş ve örnek alınmıştır. Nazi Almanya’sına karşı sokak çatışmaları başlatan, İtalyan modeli faşist hükümete karşı direniş sergileyen SPÖ, Avusturya Marksizm’inin [Austromarxismus] bir örneği olarak şekillenmiştir. Bu hareket, Marksizm’in “bekle ve gör” [Attentisme] politikasına determinist ve fatalist bir yorum getirmiştir.
SPÖ’nün Avusturya’da vazgeçilmez bir güç olmasını sağlayan en önemli isimlerden biri, 1970-1983 yılları arasında ülkeyi yöneten Bruno Kreisky olmuştur. Militan geçmişiyle siyaseti harmanlayan Kreisky, SPÖ’nün ülkedeki etkisini artıran cesur hamlelere imza atmıştır.
Ancak SPÖ nitelik bakımından diğer sosyal demokrat partilerden ayrı kılınmış ve öncü bir güç olarak görülmüştür. Avusturya Sosyal Demokrat Partisi [SPÖ] siyasal literatürde “Avusturya Marxist” [Austromarxismus] olarak tanımlanmıştır.
Avusturya Marksizmi, gelişmenin her evresinde, bilimsel, siyasi eğilimli ve Avusturya sosyal demokrasisinin içerisinde yer alan kişiliklere ait, Avusturya sosyalizminin etkisini ifade eden, kesinlikle soyut değil aksine ağırlıklı olarak somut bir kavram olarak ortaya çıkmaktadır.
Avusturya Sosyalizminin en önemli özelliği, başlangıçtan itibaren Marksizmin fatalist ve “bekle ve gör” stratejisini ve taktiğini yapıcı bir şekilde ispatlamış olmasıdır. Karl Marx, toplumun, doğa yasası gereği, kapitalizmden sosyalizme geçişinin bilimsel olarak engellenemez bir tarihsel gereklilik olduğuna yönelik deterministik yorumunda yeteri kadar ipuçları vermektedir.
Anschluss ve Nazi Dönemi [1938-1945]
1938’de Anschluss [Almanya’nın Avusturya’yı ilhakı9 ile SPÖ ve diğer solcu hareketler, Nazi rejiminin baskısı altında kaldı. Parti kapatıldı, liderleri tutuklandı ya da sürgün edildi. Sosyal demokrat hareketin önemli figürleri, Nazi karşıtı direniş hareketlerinde yer aldılar ve savaşın sonunda Avusturya’nın özgürlüğünü kazanmasını sağladılar.
II. Dünya Savaşı sonrasında Avusturya’nın Sovyetler tarafından özgür bırakılması ve Viyana’nın yeniden özgürleşmesiyle birlikte, sosyal demokratlar 1945’te yeniden toparlandılar. Karl Renner’in liderliğindeki geçici hükümetin kurulmasıyla, SPÖ yeniden sahneye çıktı. 1945’te kurulan yeni Avusturya Cumhuriyeti’nin temellerinde sosyal demokratların büyük katkısı oldu. 1950’lerde, sosyal demokratlar ve Hristiyan Sosyal Partisi arasında koalisyon hükümetleri kuruldu ve bu dönemde Avusturya’da refah devleti anlayışının temelleri atıldı.
1960’lar ve 1970’ler: Reform ve Yükselme Dönemi
1960’larda, dünya çapındaki sosyal ve kültürel değişimler Avusturya’da da yankı buldu. SPÖ, eğitim ve sağlık gibi alanlarda önemli reformlar gerçekleştirdi. 1970’lerde Bruno Kreisky’nin başbakanlığında, SPÖ, Avusturya’nın modernizasyonunu hızlandırdı ve Avusturya’yı sosyal demokrat bir refah devleti olarak yeniden şekillendirdi. Kreisky, Avrupa’nın sosyal demokrat liderlerinden biri olarak tarih sahnesine çıktı ve aynı zamanda dış politikada da etkin bir rol oynadı.
1980’ler ve 1990’lar, ekonomik krizler ve dünya çapındaki neoliberal eğilimlerle şekillenen zorlu bir dönemdi. SPÖ, koalisyon hükümetleri kurmaya devam etti, ancak parti içindeki bazı gruplar arasında politika farklılıkları ortaya çıktı. 1990’larda, Franz Vranitzky liderliğindeki hükümet, ekonomik liberalleşme ve Avusturya’nın AB üyeliği gibi önemli projelere imza attı. Ancak, parti, sağcı popülist akımların yükselmesiyle birlikte zorlu bir mücadele vermeye başladı.
2000’ler ve 2010’lar: Oportünizm ve Kriz
2000’ler ve 2010’larda, SPÖ’nin sosyal demokrat kimliği ciddi şekilde sorgulanmaya başlandı. Wiener koalisyonu (SPÖ ve ÖVP arasında koalisyon hükümetleri) dönemi, birçok eleştiri aldı. Parti, ekonomik krizler, işsizlik ve yabancı düşmanlığı gibi konularda yetersiz kaldı. Bu dönemde sosyal demokratlar, çoğunlukla pragmatik ve bazen oportünist yaklaşımlar sergileyerek, bazı eski ideallerinden sapmaya başladılar. Bu süreç, partinin halkla bağını zayıflattı ve oportünizmle suçlanmalarına yol açtı.
Günümüzde SPÖ
Günümüzde, SPÖ’nün karşılaştığı en büyük zorluklardan biri, sosyal demokratizmin yeniden canlandırılması ve mevcut siyasi yelpazede eski kimliğini yeniden bulabilmesidir. Parti, modern Avusturya’nın yeni toplumsal ve ekonomik koşullarına nasıl adapte olacağı konusunda zorluklar yaşamaktadır. Oportünizm, parti içindeki farklı grupların pragmatik çözümler üretmesiyle giderek daha fazla gündeme gelmektedir. Ancak aynı zamanda SPÖ, Avusturya’nın sosyal yapısındaki eşitsizliklerle mücadele etmek için çeşitli yeni stratejiler geliştirmeye çalışmaktadır.
SPÖ’nün tarihsel süreci, Avusturya’daki sosyal ve siyasi değişimlerin bir yansımasıdır. Bugün, parti hem tarihsel mirasını yaşatmaya çalışırken hem de geleceğe yönelik daha modern bir sosyal demokrat yaklaşım geliştirme çabası içindedir. Ancak bu süreç, zaman zaman parti içindeki fikir ayrılıkları ve oportünizm eleştirileriyle karmaşıklaşmaktadır.| ©DerVirgül