Ukrayna’nın Durumunu, Avusturya’nın İlhakına Benzeten Dışişleri Bakanına Tepkiler Sürüyor

Avusturya Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg [ÖVP], pazar günü Ukrayna kriziyle ilgili bir tartışma sırasında, “1938’de yalnız bırakılmanın nasıl bir şey olduğunu ilk elden yaşadık” dedi.

Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg’in benzetmesi muhalefetin sert tepkilerine neden oldu. 

Sosyal Demokrat Parti [SPÖ] Grup Başkan Yardımcısı Jörg Leichtfried, “Schallenberg’in Ukrayna’daki durumu 1938 Avusturya’sıyla karşılaştırması kabul edilemez bir tarihsel revizyonizm, Schuschnigg rejiminin önemsizleştirilmesi ve Hitler’in ilk kurbanı olarak Avusturya’nın yanlış mitine geri dönülmesidir” dedi. SPÖ, Halk Partisi’ni [ÖVP] şüpheli bir tarih görüşü sergilemekle suçladı. 

SPÖ, Başbakan Karl Nehammer’ı açıklama yapmaya çağırdı

SPÖ’nün tarih kültürü sözcüsü Sabine Schatz, açıklamayı kınadı ve bir yayında Şansölye Karl Nehammer [ÖVP] ve Şansölye Yardımcısı Werner Kogler’i [Yeşiller] buna karşı tavır almaya çağırdı.

Açıklama sosyal medyada da pek hoş karşılanmadı

NEOS Milletvekili Henrike Brandstötter, Schallenberg’i tarihi revizyonizmle suçlarken, Yeşiller Partisi Viyana belediye meclisi üyesi Martin Margulies, dışişleri bakanını istifaya çağırdı. Viyana FPÖ meclis üyesi Leo Kohlbauer, Schallenberg’in “bir dakika daha tarafsız bir ülkenin dışişleri bakanı olamayacağını” tweetledi.

Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg’ten geri adım

Schallenberg pazartesi günü Brüksel’deki gazetecilere verdiği demeçte, “Demek istediğim elbette Avusturya’nın kurban efsanesi değil” dedi. “Demek istediğim, ’37’nin sonlarında ve 1938’in ilk üç ayında devam eden muazzam çaba – dayanışma – Ve hepimiz biliyoruz ki, sonunda Avusturya’nın ilhakına karşı Milletler Cemiyeti’nde yazılı olarak protesto eden tek ülke olarak Meksika oldu”  dedi. 

Ukrayna “dayanışmamıza güvenebilir”

Schallenberg, her durumda Ukrayna yalnız olmadığını ve “dayanışmamıza güvenebileceğini” söyledi. Ancak özellikle biz Avusturyalılar, bir ülke potansiyel bir saldırganla karşı karşıya kaldığında ve gerçekte sadece uluslararası hukuk kendi tarafında olduğunda nasıl hissettiği konusunda belirli bir anlayışa sahip olmalıyız” dedi. 

Almanya’nın Avusturya’yı ilhakı sonrası Hitler Heldenplatz’da konuşma yapıyor. [Mart 1938]

Muhalefet neden sert tepki verdi? 1938’de Ne oldu?

Avusturya’nın ilhakı, 12 Mart 1938’de Hitler’in Almanya’yı genişletme çabalarının ilk adımı olmuştur.  

Bu çok iyi planlanmış darbe sonucu Avusturya Nasyonal Sosyalist Partisi Viyana’da 11 Martta kontrolü ele geçirince Alman orduları Avusturya’ya girdiğinde hiçbir direnişle karşılaşmadı.

İlhaka giden yolun başlangıcı Almanya’nın yasa dışı Avusturya Nasyonal Sosyalist Partisi’nin Avusturya tarafından tanınması ve hükûmet ortaklığının kabul edilmesi yolundaki baskıları oluşturdu. 1938’de Avusturya Şansölyesi Kurt Schuschnigg, bağımsızlığı korumak ümidiyle son bir hamle yaparak Almanya’yla birleşme ya da bağımsızlık üzerine bir referandum yapmaya karar verir. O zaman Almanya Schuschnigg’e iktidarı Nazi partisine devretmesi için baskı yaptı. Bu çok iyi planlanmış darbe sonucu Avusturya Nasyonal Sosyalist Partisi Viyana’da 11 Martta kontrolü ele geçirince Alman orduları Avusturya’ya girdiğinde hiçbir direnişle karşılaşmadı.

Avusturya’nın ilhakına uluslararası tepki yumuşak oldu. Versay Antlaşmasına göre Avusturya ve Almanya’nın birleşmesi yasaklanmıştı ve bunu gözetmekle görevli I. Dünya Savaşının İtilaf Devletleri sadece diplomatik protesto ile yetindiler. Bağımsız Avusturya ancak II. Dünya Savaşı sona erdiğinde yeniden ortaya çıktı.| © DerVirgül