Avusturya parlamentosundan vergi reformu geçti

Zorunlu aşılamanın gölgesinde, Ulusal Konsey perşembe günü koalisyonun prestij projelerinden biri olan eko-sosyal vergi reformunu onayladı. İklim bonusu da dahil olmak üzere CO₂ fiyatlandırması getiriyor, aynı zamanda kurumlar ve gelir vergisinde bir azalma sağlıyor.

Avusturya parlamentosundan vergi reformu geçti

Ulusal Konsey Perşembe günü bugün, eko-sosyal vergi reformunu onayladı. SPÖ’ye göre vergi indirimi sadece “büyük şirketler” için yapılıyor, FPÖ iklim ikramiyesini “bürokratik canavar” olarak görüyor.

CO2 fiyatlandırması, Avrupa emisyon ticaretine tabi olmayan Avusturya CO2 emisyonlarının bir kısmını da kapsayacak şekilde hükümet tarafından planlanan eko-sosyal vergi reformunun önemli bir parçasıdır. Bu, yerli CO2 emisyonlarının üçte ikisini oluşturuyor.

Avusturya, komşu Almanya’yı model alarak, 2022’nin ortalarından itibaren CO2 emisyonlarını ton başına 30 Euro ile yüklemeyi planlıyor. 2025 yılına gelindiğinde, CO2 fiyatı ton başına 55 Euro’ya yükselecek.

Vergi Reformu: Akaryakıt fiyatları artıyor

30 Euro’luk başlangıç fiyatı, yakıtın litresinin başlangıçta litre başına yaklaşık 8 sent daha pahalı olacağı anlamına geliyor. 

2023’te CO2 emisyonları, 2024’te 45 Euro’dan ton başına 35 Euro’ya mal olacak ve 2025’te fiyat 55 Euro’ya yükseltilecek.

Şu anda Avusturya’da her yıl AB emisyon ticareti kapsamında olmayan 46 milyon ton CO2 üretiliyor.

30 Euro’luk bir CO2 fiyatı ile bu, ülke için yaklaşık 1,4 milyar Euro’luk ek gelir anlamına geliyor – ancak CO2 fiyatlandırmasının 2022 ortasına kadar gelmesi beklenmiyor.

Farklı iklim bonusu seviyeleri

CO2 fiyatının neden olduğu ek yükü telafi etmek için, nerede yaşadığınıza ve hangi toplu taşıma araçlarının mevcut olduğuna bağlı olarak dört aşamalı olarak derecelendirilen bir “bölgesel iklim bonusu” getiriliyor – eğer toplu taşıma araçlarının yoğun olduğu bölgelerde yaşıyorsanız, birçok kırsal alanda yaşayanlara göre arabasız yaşam sürme şansınız daha yüksek olarak değerlendirilecektir. 

2022 için, dört iklim bonusu seviyesi yılda 100 Euro, 133 Euro, 167 Euro ve 200 Euro olarak belirlendi. 2023 ve sonraki yıllarda, CO2 fiyatlandırmasından elde edilen gelire bağlı olarak iklim bonusu da buna göre artacaktır. 

Çocuklar için bölgesel iklim bonusu üzerinden yüzde 50 ek ücret alınacaktır. 

Almanya modeline göre, “karbon kaçağı” olmaması için özellikle CO2 yoğun şirketler için bir rahatlama olmalı – şirketler, iklim önlemleriyle ilişkili maliyetler nedeniyle üretimlerini daha az katı gereksinimlere sahip diğer ülkelere kaydırmamalıdır. Özellikle enerji şirketler için bir “zorluk yönetmeliği” sağlanmıştır.

Hükümet tarafından 50 milyon Euro olarak tahmin edilen kendi kendine üretilen elektriğin beslenmesi için kendi kendine elektrik vergisi ortadan kaldırılacaktır. 

Karbon emisyonu nedir?

Karbon emisyonu, doğada oluşan karbonun atmosfere salınmasını ifade eder. Karbon emisyonu, çoğunlukla insan kaynaklı faaliyetlerin bir sonucudur. 19. yüzyıldan itibaren kömürle çalışan sanayi araçlarının kullanılmasıyla birlikte, atmosferdeki sera gazı yoğunluğu da artış gösterdi. Atmosfere salınan bu gazlar, dünyanın ortalama sıcaklığının artmasına sebep oluyor. Sera gazlarının atmosferin iç yüzeyini kaplayıp, güneşten gelen ışınların geri yansımalarını engelleyerek dünya üzerindeki sıcaklığı artırması, tehlike sinyallerini veren büyük bir iklim sorununa kapı açtı. Sıcaklığın artışıyla doğru orantılı olarak, yeryüzünün en büyük tatlı su kaynağı olan buzullar her geçen gün daha fazla erimeye ve deniz seviyesi her geçen gün daha fazla yükselmeye devam ediyor. Artan ortalama sıcaklık sebebiyle yerkürede gözlemlenen bölgesel hava akımları da olumsuz anlamda etkileniyor ve son yıllarda hepimizin yakından gözlemlediği ve doğrudan etkilendiği aşırı hava olayları yaşanıyor. Sera gazı miktarı üzerinden, insan faaliyetlerinin doğaya verdiği verdiği zararın ölçüsü ise Karbon Ayak izi ile ifade ediliyor. Karbon ayak izinizi hesaplamak için buraya tıklayabilirsiniz.

 Karbon emisyonunun son yıllarda artış göstermesinin temel sebeplerini şu maddelerle özetleyebiliriz:

-Kontrolsüz sanayileşme

-Sürekli artan enerji talebi

-Yükselişe geçen şehirleşme

-Azalan ormanlık alanlar

-Yoğun hayvancılık faaliyetleri

-Kontrol edilmeyen sera gazı salımı

Karbon emisyonunun iklim değişikliğine nasıl bir etkisi var?

İklim değişikliğinin en temel sebebi, atmosferde biriken sera gazlarının (karbondioksit, metan, diazot monoksit, hidroflorokarbonlar, perflorokarbonlar, sülfür hekzaflorid gibi) yeryüzünün sıcaklık seviyesini artırmasıdır. Bugün, iklim değişikliği nedeniyle dünya ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya. Karbon salımını azaltmazsak, beslenmeden soluduğumuz havaya kadar, temel yaşam alanımıza dair hemen her şeyi kaybedebiliriz. Atmosferdeki karbon emisyonu bu hızla artmaya devam ederse, bitki türleri ciddi anlamda risk altına girecek, hatta pirinç, mısır, buğday gibi temel besinleri bile yetiştirmekte zorlanacağız. Bu da gıda güvenliğimizi ciddi anlamda tehlikeye atacak. İklim değişikliğinin etkilerine ek olarak, ormansızlaştırma faaliyetleri ile yaşam alanları iyice daralan yaban hayatın yeni yaşam alanı arayışı sonucunda insanla olan etkileşimi daha da artacak. Böylece, mücadele etmek zorunda kalacağımız yeni tehlikeler ve yeni salgınlar ortaya çıkacak. Sıcaklığa bağlı olarak artan buharlaşmayla birlikte toprak kayması, sel, kasırga gibi doğa olayları daha da sık yaşanacak. Yoğun buharlaşma ve artan sıcaklıklar dünyadaki iklim dengesini ve mevsim döngülerini bozacak. Bazı bölgelerde aşırı sıcak hava dalgaları ve kuraklık yaşanırken, bazı bölgelerde de çok yoğun yağış ve fırtına gözlemlenecek. Tüm bu etkiler insanlarla birlikte Dünya üzerindeki tüm canlıların yaşamını da tehlikeye sokacak. 

Karbon emisyonu nasıl azaltılabilir?

Karbon emisyonunu azaltmada, öncelikle bireysel olarak bizlere, birtakım görevler düşüyor: 

-Mümkün olduğunca yürümek, ulaşım için bisiklet tercih etmek ve kişisel araç yerine toplu taşıma kullanmak, yakıt tüketiminden doğan karbon salımını azaltacaktır.

-Bireysel araçlarda tek bir kişi yerine birden fazla kişi olarak seyahat etmek. Böylece araç için enerji tüketiminde tasarruf yaparak, karbon salımını azaltmış oluruz.

– Uzun yolculuklar için havayolu yerine tren veya otobüs tercih etmek. Çünkü uçak, en yüksek karbon salımı yapan ulaşım aracıdır.

– Mümkünse hibrit araç kullanmak. Elektrik enerjisiyle çalışan hibrit araçlar, kendini şarj ederek enerjilerini yenileyebildikleri için karbon salımını azaltırlar. 

– A sınıfı beyaz eşyalar ve tasarruflu led ışıklar gibi az enerji harcayan elektronik eşyaları tercih etmek.

-Doğru ev izolasyonu ile ısıyı koruyup, ısınmak için daha az enerji tüketmek.

-Mümkünse güneş ve rüzgâr enerjisinden faydalanmak. Güneş enerjili ev sistemleri veya evler için üretilen rüzgâr türbini kullanmak.

-Mevsime uygun ve yerli üretim olan gıdaları tercih etmek. Yerli üretim gıdaları tüketerek, uluslararası ulaşım için harcanan yakıttan doğan karbon salımını azaltabiliriz.

-Daha az et tüketmek. Özellikle büyük baş hayvancılık faaliyetleri önemli ölçüde karbon salımına neden olmaktadır.

-Kâğıt, cam, şişe ve ambalaj gibi geri dönüştürülebilir atıkları ayırarak geri dönüşüm kumbaralarına atmak. Böylece bu ürünlerin üretiminde harcanan enerji miktarını azaltabilir, daha az doğal kaynak tüketilmesini sağlayarak sürdürülebilirliğe hizmet edebiliriz.|© DerVürgül

Yayınlama: 20.01.2022
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.