Kurz Gitti | Düşüncesi İktidarda Kaldı
Avusturya’da “rüşvet, yolsuzluk ve güveni kötüye kullanma” suçlamalarıyla iki gün önce hakkında soruşturma başlatılan Başbakan Sebastian Kurz, görevinden istifa etti. Ancak hükümet görevine devam edecek. Kurz’un ÖVP grup başkanı olarak üst düzey bir siyasi pozisyonda kalmaya devam edecek. Savcıların iddia ettiği yolsuzluğu Dışişleri Bakanı olduğunda yapmıştı. Parti meclis başkanı olarak böyle bir şey yapmaması için hiçbir neden yok…
Adem Hüyük
Halk Partisi (ÖVP) Genel Başkanı Sebastian Kurz, “rüşvet, yolsuzluk ve güveni kötüye kullanma” suçlamalarıyla hakkında açılan soruşturma nedeniyle istifa ettiğini açıkladı.
Kurz yaptığı istifa konuşmasında, mevcut hükümetin ortağı Yeşiller Partisi’nin kendisiyle koalisyonu sürdürmek istemediğini ancak salgın, ekonomik durum ve alınan yeni kararların hayata geçirilmesi için ülkenin istikrara ihtiyaç duyduğunu söyledi.
Kurz, Yeşillerin bu yaklaşımının ardından ÖVP yönetiminden çalışmalarını sürdürmelerini istediğini ve Başbakanlık görevine, halihazırdaki Dışişleri Bakanı Alexander Schallenberg’i önerdiğini bildirdi.
Schallenberg’in önemli bir siyaset adamı olduğunu kaydeden Kurz, kendisinin ise parti genel başkanı ve parti meclis başkanı olarak mecliste mücadelesini sürdüreceğini söyledi.
Mali ve Yolsuzluk Savcılığı, 2016 yılında Kurz ve partisinden bazı isimlerin Maliye Bakanlığının bütçesini kullanarak bir gazete ve düşünce kuruluşuna para aktardığı iddiasını soruşturuyor.
Söz konusu basın organları marifetiyle Kurz ve partisi lehine kamuoyu yoklamalarının sonuçlarının manipüle edildiği iddiası da soruşturma kapsamında yer alıyor.
Kurz bu yasa dışı harcamaların sonucunda, parti içi başkanlık yarışında öne çıktığı ve partinin genel başkanı olduğu, savcılık iddialarının içerisinde yer almakta.
Söz konusu soruşturma nedeniyle 6 Ekim çarşamba günü, polis, Başbakanlık başta olmak üzere Kurz’un başında bulunduğu ÖVP genel merkezi ve Maliye Bakanlığında aramalar yapmıştı.
Schallenberg başbakan oldu – Kurz iktidarda kaldı
Kurz’un istifa etmesi ve Kurz ile yakın bağları olan Alexander Schallenberg’in başbakan olması, yenilen bir futbol takımının, 3 numaralı oyuncusuyla, 10 numaralı oyuncunun yerlerini değiştirmekle eş değerdir.
İddialar çok ciddi ve çok spesifik olması, ÖVP’li eyalet valilerini artık Kurz’u yüksek sesle savunamaz hale getirdi.
Zira eyalet seçimlerin, Kurz verdikleri desteğin bedelini oy kaybıyla ödemeleri içten bile değildi.
Ancak Kurz’un Alexander Schallenberg’i Şansölye olarak görevi devralmasını istemesi, çaresizlik göstergesidir.
Kurz, parlamentoda ÖVP parti lideri ve grup başkanı olmaya devam edecek – ve bu nedenle üst düzey bir siyasi pozisyonda kalacak.
Yani bütün güç yine Kurz’da kalacak.
Bu durumda istediği gücü yine istediği gibi kullanacak ve hükümeti yine o yönetecek.
Savcılığın ileri sürdüğü iddialara göre, Dışişleri Bakanı olarak Maliye Bakanlığı’nın kendi amaçları için 2 milyon euroyu kötüye kullandı – parti meclis başkanı olarak böyle bir şeyi tekrar yapmaması için hiçbir neden ve engel yok.
Alexander Schallenberg, Kurz’un Ağının Bir Parçası
Yeni Başbakan Alexander Schallenberg, bakan olmadan önce Dışişleri Bakanlığı’nda kariyer yaptı.
En büyük sponsoru Sebastian Kurz ile ortak: Eski ÖVP Başkanı ve eski Dışişleri Bakanı Spindelegger.
2009 yılında Schallenberg, Spindelegger’ın konuşmacılarından biri oldu.
Yanında başka bir bakanlık sözcüsü vardı: Thomas Schmid.
Kurz’u hükümete getiren de Spindelegger’di.
Kurz departmanı devraldığında Schallenberg’in dik tırmanışı başladı.
Dışişleri Bakanlığı’nda “stratejik planlama”nın başkanlığını yaptı.
Kurz, Başbakanlığa ilk kez taşındığında, Schallenberg’i de yanına aldı ve Avrupa gündemleriyle ilgilendi.
Kurz’un ilk hükümeti çöktüğünde, Schallenberg Bierlein geçiş hükümetinde Dışişleri Bakanı oldu.
Bunu yaparken ilginç bir personel kararı verdi: muhafazakar sert görüşlü Bernhard Bonelli’yi kabine başkanı yaptı.
Bonelli daha önce Sebastian Kurz için bu görevde çalışmış ve aynı zamanda Federal Başbakanlıkta Kurz’un kabine başkanıydı.
Bonelli, Sebastian Kurz’un en yakın çevresinden birisi ve Kurz ağının iktidara gelmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bonelli’ye karşı da bir soruşturma devam etmekte.
Yolsuzluk Savcılığı sadece Kurz’u değil, aynı zamanda bir bütün olarak ÖVP’yi de soruşturuyor.
Ayrıca hükümette bakanlar ve kabinelerde Sebastian Kurz’un yakın sırdaşları var.
Örneğin Elisabeth Köstinger’ın, o zamanki ÖVP genel sekreteri olarak Kurz ve ağının savcılık tarafından bildirilen suçları işlediği söylenen seçim kampanyasını organize etmesine rağmen bakan olarak kaldığı söyleniyor.
Bu suçlamaları tekrar hatırlatmak gerekirse: İddiaya göre rüşvet, yolsuzluk, görevi kötüye kullanma ve vergi mükelleflerinin parasını zimmete geçirme ile ilgili.
Kurz istifa etmiş ama tüm kadrosu ve yine kendisi hükümetin başında kalmaya devam edecek.
Peki savcılık kimlere karşı soruşturma başlatmıştı? |DerVirgül