Berlin gücünü gösterdi
Berlin’de Pazar günü toplanan karşı eylemciler aşırı sağcı AfD’nin sesini bastırmayı başardı.
Christoph Strack
Eylem hakkı demokrasinin bir parçasıdır.
Eylem ve protesto, siyasi tartışmanın birer ifade tarzıdır.
Almanya’nın tarihinde de büyük, muazzam eylemlerin düzenlendiği dönemler aynı zamanda siyasi rotanın belirlendiği dönemler, seçime katılım oranının yüksek olduğu yıllar oldu.
Bu Pazar günü on binlerce kişi Berlin’de protestolara katıldı.
Bir yanda İslam, Merkel ve mültecilere karşı olanlar vardı, diğer yandaysa açık görüşlü bir toplum isteyenler.
Polisin aktardığına göre, AfD tarafında 5 bin, karşı tarafta ise “25 bini epey aşkın” sayıda kişi yer aldı.
Diğer yandan her iki tarafta da çok sayıda genç katıldı.
Bu noktada karşı eyleme katılanlar AfD tarafındakilerden gözle görülür biçimde daha gençti.
AfD eyleminin başlangıcında yankılanan ilk tezahürat “Direniş! Direniş!” idi.
Bu tezahürat eylemin ilerleyen noktalarında da tekrar tekrar duyuldu ve yaklaşık üç saat süren bu sağ popülist protestoda birçok farklı şeyi temsil etti.
AfD’nin meclis grup başkan yardımcısı Beatrix von Storch, göçmen arka planına ve Alman pasaportuna sahip Almanların Alman pasaportu alma hakkının olmaması gerektiğini söyledi.
AfD Eş Başkanı Jörg Meuthen, Merkel’i “iktidar alaycılığının baş rahibesi” olarak tanımladı ve kendisini “kültürümüze tecavüz” gibi suçlamalar yöneltti.
Yaklaşık üç saat süren AfD etkinliği sırasında konu tekrar tekrar İslam’a geldi: “İslam dışarı.” Irkçı bir tabana sahip bu tutum, çoğulcu ve dinsel açıdan da açık olan bir topluma karşı bir direniş aslında.
Ve özgürlük çanları çalıyor
Kentin farklı kısımlarında on binlerce kişi bu direnişin karşısında durdu ve yaratıcılık, öfke ve güçlü bir sesle ırkçılık ve ötekileştirmeye karşı, renkli ve açık bir toplum için eylem yaptılar.
Pankartlardan birinde “Berlin daha güçlü” yazıyordu.
Berlin: Bu açık, renkli bazen çok gürültülü ve yorucu kent, bu Pazar günü gücünü gösterdi.
Çoğunlukla pozitif bir ruh haline sahip ancak katı bir protestoda bulunan, ciddi bir “kültürler karnavalı”: “Milliyetçiliği kafalardan çıkarın!”
Toplumun geniş bir kısmı burada, çeşitlilikten vazgeçmemekte kararlı olduğunu ve bunun için ayağa kalktığını gösterdi.
Eylemler ve karşı eylemler temelde demokrasinin birer parçasıdır.
Ülkenin tahammül ettiği ve tahammül etmek zorunda olduğu bir tartışma.
Eylem gününün bir sözcünün aktardığına göre “büyük oranda sorunsuz” geçmiş olmasıyla ilgili olarak polise de teşekkür etmek gerekiyor.
Nemli-sıcak ve siyasi olarak ateşli bir günde, Almanya’nın çeşitli yerlerinden güvenlik güçleri siyasi karşı karşıyalığı, demokrasinin bir parçası olan tartışmayı ve Berlin’in gürültülü protestosunu mümkün kıldı.
Konuşma yapan AfD’lilerin bağıran sesleri sustuğunda, karşı eylemcilerin gümbürtülü tezahüratları sessizleştiğinde ise, Tiergarten parkındaki özgürlük çanı canlı bir biçimde çaldı.
Bu, söz konusu gün için hiç de kötü bir tablo değildi.