DİTİB: “Casusluk olayı bizim için kapanmıştır”

Almanya’da son yıllarda casusluk ve Ankara’ya bağımlılık gibi suçlama ve eleştirilerle gündemden düşmeyen DİTİB, artık temel görevlerine dönmeyi hedeflediğini belirterek önceliğini din dersleri olarak açıkladı.

DİTİB: “Casusluk olayı bizim için kapanmıştır”

4 Ocak tarihinde yeni yönetim kurulunu seçerek Alman kamuoyuna gerilimi düşürme ve yeni bir başlangıç çağrısı yapan Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB), Çarşamba günü Köln kentinde bir basın toplantısı düzenleyerek yeni yönetim kurulunu kamuoyuna tanıttı.

DİTİB’in yeni Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Türkmen, kuruluşun Alman medyasında son yıllarda çok olumsuz bir şekilde yansıtıldığı ve “hedef tahtası” haline getirildiği eleştirisinde bulundu.

Bu durum nedeniyle kuruluşun temel görevleriyle ilgilenemeyecek hale geldiğini belirten Türkmen, gelecekte yeniden çocuk ve gençlerin dini eğitimi gibi DİTİB’in ana görevlerine odaklanmak istediklerini vurguladı.

Ana hedeflerinin dini cemaat olarak tanınmak olduğunu ve bu konuda İslam din derslerinin önemli rol oynadığını belirten Türkmen, çeşitli eyaletlerde İslam din eğitiminin müfredata alınmasını sağlamak ve verdikleri hizmeti genişletmek istediklerini de kaydetti.

DİTİB’in, tüzüğü Alman mahkemelerince onaylanmış, Alman hukuk sistemi içinde bir kuruluş olduğunu belirterek “DİTİB Almanya’ya aittir” diyen Türkmen, “yeni başlangıç”ın kendileri için “tartışmaları geride bırakarak temel görevlere odaklanmak” anlamına geldiğini belirtti.

“Casusluk olayı bizim için kapanmıştır”

Türkmen, DİTİB’in “yeni başlangıç” adımının Türk hükümetinden kopma anlamına gelip gelmediği şeklinde bir soruya ise, “DİTİB’in dışarıdan gelen taleplerle değil, sadece uzun vadede içten dışa gelişip değişebilecek, oturmuş bir yapıya sahip olduğu” yanıtını verdi.

Federal Başsavcılık, Türk hükümetinin talimatıyla Almanya’daki Gülen yapılanması mensupları hakkında bilgileri Ankara’ya ilettikleri şüphesiyle DİTİB’e bağlı 19 imam hakkında 2017’de soruşturma başlatmış, ancak daha sonra soruşturma kapatılmıştı.

Dönemin DİTİB Genel Sekreteri Bekir Alboğa DW Türkçe’ye yaptığı açıklamada casusluk suçlamasını reddederek, “Söz konusu imamların hata yaptığını, bundan dolayı üzüntü duyduklarını” söylemişti.

DİTİB Yönetim Kurulunda Başkan Yardımcılığı görevini yeni kurulda da sürdüren ilahiyatçı Ahmet Dilek, 2014-2017 yılları arasında Köln Başkonsolosluğu Din Hizmetleri Ataşesi olarak görev yapmış ve casusluk skandalına konu olan olaylarda aktif rol oynadığı ileri sürülmüştü.

Basın toplantısında konuyla ilgili konuşan Türkmen, DİTİB’in casusluk olayında gerekli her tür açıklamayı yaptığını belirterek konunun kendileri için kapandığını söyledi.

Dağdelen: Yönetim Kurulu’nun üç üyesi Diyanet’ten

Ancak DİTİB’in “yeni başlangıç” açıklaması herkesi tatmin etmedi. Sol Parti meclis grup başkanvekili Sevim Dağdelen, “DİTİB’in Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Almanya’ya uzanan kolu olduğunu” ve yeni yönetim kurulunun bu durumu daha da pekiştirdiğini savunarak, “Yönetim Kurulu’nun yedi üyesinden üçü Ankara’daki Diyanet’in memuruysa yeni bir başlangıçtan bahsedilemez” dedi.

Türk hükümetinin Almanya’daki İslami cemaatleri daha güçlü bir şekilde kontrol altına almaya ve nüfuz alanını diğer Avrupa ülkelerine de yaymaya çalıştığı” eleştirisinde bulunan Dağdelen, “DİTİB dini kuruluş değil, Türk hükümetinin Almanya’daki siyasi dış temsilciliğidir” diye konuştu.

Almanya İçişleri Bakanlığı sözcüsü de konuyla ilgili olarak, “DİTİB yapısal, mali ve personel olarak Diyanet’e bağlı ve biz bu duruma son derece eleştirel bakıyoruz” açıklamasını yaptı.

Sözcü buna rağmen Alman hükümetinin eleştirilerini dile getirmeyi sürdüreceğini ve diyaloğu sürdürmeye kararlı olduğunu da sözlerine ekledi.

Bochum Üniversitesi’nden din bilimci Volker Beck de, “DİTİB binanın cephesinin boyasını tazelemeye çalışıyor ama yanında boya bile getirmemiş” tepkisini verdi.

Müslüman Kardeşler eleştirisi

Ocak ayı başında DİTİB’in Köln’deki Merkez Camii’nde düzenlenen “2’inci Avrupa Müslümanlar Buluşması” konferansına Müslüman Kardeşler üyesi iki kişinin katılması üzerine Alman siyasiler ve kamuoyundan gelen tepkilere de yanıt veren Türkmen, “Konferansı Diyanet İşleri Başkanlığı’nın düzenlediğini, DİTİB’in konferansa sadece ev sahipliği yaptığını” söyledi.

Türkmen konferansın içeriğinin katılımcıların siyasi görüşleriyle değil, toplumsal rolleriyle ilgili olduğunu da sözlerine ekledi.

4 Ocak’ta yeni yönetim kurulu üyelerinin seçildiği toplantının ardından 7 Ocak’ta kamuoyuna yazılı bir açıklama yapan DİTİB, Almanya’da “ılımlı İslam anlayışının garantörü” olduğu mesajını vurgulamış, “geçmişteki hatalardan mümkün olduğunca kaçınabilmek adına siyaset, toplum ve basınla daha yoğun bir iletişim içinde olunacağını” belirtmişti.

DİTİB’in yeni Yönetim Kurulunda başkanlık görevine Berlin Büyükelçiliği Din Hizmetleri Müşaviri Kazım Türkmen getirilirken, ilahiyatçı Ahmet Dilek Yönetim Kurulu Başkanvekilliği görevini sürdürüyor.

Genel Sekreter Yardımcısı Abdurrahman Atasoy Genel Sekreter, psikolog Emine Seçmez de Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yapacak. 

Bünyesindeki yaklaşık 860 cami ile Almanya’daki en büyük Müslüman kuruluş olan DİTİB’in kendi verilerine göre 800 bin kadar üyesi bulunuyor.

Yayınlama: 17.01.2019
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.