Diyalogda “kardeş şehirler” umut veriyor
Türkiye’nin Almanya’daki kardeş kentlerinde dikkatler 31 Mart seçimlerine çevrildi. Türk-Alman ilişkilerindeki gerilimin gölgelediği kardeş kentler tüm zorluklara rağmen halklar arası diyalogun korunması için çabalıyor.
Almanya genelinde yaklaşık 100 kent ve ilçe belediyesinin, Türkiye’de kardeş şehirleri bulunuyor.
31 Mart’taki yerel seçimleri yakından izleyen Almanya’daki yerel yönetimler, seçimler sonrasında mevcut sorunları aşmayı, işbirliği projelerini geliştirebilmeyi umut ediyor.
Alman Belediye ve Yerel İdareler Birliği (DStGB) Başkan Yardımcısı Roland Schäfer, Türkiye ile kardeş şehir projelerine ve halklar arası diyaloğun sürmesine destek veren isimlerin başında geliyor.
DW Türkçe’den Değer Akal’ın haberine göre, sorularını yanıtlayan Silifke’nin kardeş kenti Bergkamen’ın belediye başkanı olan Schäfer, kardeş şehir projelerinin iki ülke toplumları arasında karşılıklı anlayışın geliştirilmesi, önyargıların aşılması açısından büyük önem taşıdığını vurguluyor.
Karşılıklı endişe ve tepkiler
Hükümetler arasında gerginliklerin tırmandığı bir dönemde kendilerinin işbirliği projelerini devam ettirmeye çalıştıklarını kaydeden Schäfer, “Özellikle gençlerimizin Türkiye’ye gitmesini sağlamaya devam ettik. Bir Alman genci Türkiye’yi ziyaret ettiğinde, Türk aileleri tarafından ağırlandığında aslında aramızda fark olmadığını, güzel vakit geçirip, kendini iyi hissedebildiğini görebiliyor” diyor. Schäfer, engellilere tekerlikli sandalye gibi yardımlarının da daha birkaç hafta önce gönderildiğine dikkat çekiyor ve ekliyor: “Biz hiç vazgeçmedik bu ilişkiden.”
Ancak kardeş kentin belediye başkanı Schäfer, son üç yılda yaşanan siyasi gerginliklerin ve diplomatik krizlerin, yerel yönetimlerin işbirliğinde türlü zorluklara yol açtığını ve kimi Türk yerel yöneticilerin, tırmanan siyasi gerilim nedeniyle Alman yerel yönetimlerle aralarına mesafe koyduklarını belirtiyor. Schäfer buna karşılık, “Alman tarafında da Türkiye’deki darbe girişiminde sonra ‘bu iş çok çetrefil hal aldı’ diyen, tutuklama dalgaları ve gazetecilerin yaşadıklarından ötürü tepki ve endişe duyan, Türkiye’ye gitmek istemeyenler oldu…” diyor.
İptal edilen ziyaretler
Almanya ile Türkiye arasındaki siyasi gerginlikler nedeniyle yerel yönetimlerin özellikle Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) yönetimindeki belediyeler ile işbirliği olumsuz etkilenmiş durumda. Bunların başında da, kardeş şehirler olan Köln ile İstanbul arasındaki işbirliği geliyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde kardeş şehir olan iki kent arasında son yıllarda planlanan karşılıklı ziyaretler ve programlar iptal edildi.
Köln-İstanbul Şehir Kardeşliğini Geliştirme Derneği Başkanı Walter Kluth, DW Türkçe’nin sorularını yanıtlarken, son yıllarda dernek üyelerinin sayısında gerileme olduğunu, ilginin azalması nedeniyle İstanbul’a düzenledikleri öğrenci ve öğretmen gezilerini durdurmak zorunda kaldıklarını anlatıyor.
Kluth, “Kimilerinin güvenlik kaygısı var, kimileri de insan hakları alanındaki gelişmelerden ötürü Erdoğan hükümetine tepkili, kızgın, hatta bu nedenle derneğimizden ayrılanlar var” diyor. Bu yıl ise az da olsa bir değişim hissettiklerini belirten Kluth, iki yıl aradan sonra Eylül ayında düzenlemeyi planladıkları bir İstanbul gezisi için şimdiden 20 kişi başvurduğunu belirtiyor.
“Hükümetten rahatsız yüzde 50 yalnız bırakılmamalı”
Hükümetlerin ve hükümetler arasındaki siyasi gerginliklerin gelip geçici olduğunu, toplumlar arasındaki diyaloğun sürdürülmesi gerektiğini söyleyen Kluth, “Geleceği düşünmeli ve ayrıca Türkiye’de mevcut hükümetten rahatsız olan yüzde 50’yi de yalnız bırakmamalıyız. Ayrıca bu koşullar altında Türkiye’nin AB müzakere sürecine de son verilmemeli. Bağ koparılmamalı” diye konuşuyor.
Almanya’daki yerel yönetimlerin birçoğunun Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) yönetimindeki belediyelerle işbirliği ise sekteye uğramadan sürüyor. Bunlardan biri de başkent Berlin’in Treptow-Köpenick Belediyesi ile Türkiye’deki Eskişehir Tepebaşı Belediyesi arasındaki işbirliği.
Treptow-Köpenick Belediyesi Avrupa ve Kardeş Kentler Sorumlusu Sonja Eichmann, işbirliği projelerinden büyük memnuniyet duyduklarını anlatıyor: “Bu yolla aslında ne kadar çok birbirimize benzediğimizi, farklılıklarımızdan çok benzerliklerimizin olduğunu görebiliyoruz.”
Eskişehir’i ilk gördüğünde büyülendiğini anlatan Eichmann, “O çağdaş Anadolu kentinin atmosferinden çok etkilendim, harikaydı ve burada yurttaşlarımıza bunu aktarmayı, benzer deneyimleri yaşamaları için onları teşvik etmeye çabalıyoruz” diyor.
Kreuzberg ile Kadıköy dostluğu
Bir diğer etkin işbirliği de Berlin’in Friedrichshain-Kreuzberg Belediyesi ile İstanbul’un Kadıköy Belediyesi arasında yürütülüyor. Kadıköy- Friedrichshein-Kreuzberg Kardeş Kent Derneği’nden Özcan Ayanoğlu, Berlin ve İstanbul’un gözde bölgelerini buluşturan bu işbirliğinin başarıyla yürütüldüğünü, hatta son yıllarda işbirliğinin daha da yeşerdiğini aktardı. Her iki taraftaki halk eğitim merkezleri ve müzik okulları arasında son dört yıldır çok sayıda proje geliştirildiğini anlatan Ayanoğlu, bu projeler yoluyla iki ülke öğrencileri, öğretmenleri, sanatçıları arasında oluşan bağın çok değerli olduğunu vurguluyor.
Ayanoğlu, “Bu ilişkilere sahip olan Almanlar, Türkiye’yi sadece basından, haberlerden, gündemdeki konularla değil bambaşka bir gözle değerlendiriyor” diyor.
Gözler 31 Mart’a çevrildi
Türkiye’de 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimler, kardeş kentlerdeki muhattaplarının kim olacağını merak eden Alman yerel yönetimleri tarafından da takip edilecek.
“Biz iç siyasete müdahil olmayız” demekle birlikte Türkiye’deki seçim kampanyası sürecinin Almanya’dan çok farklı olduğuna dikkat çeken Bergkamen Belediye Başkanı Roland Schäfer, “Mesela benim belediye başkanlığı görevimi, keskin bir şekilde parti faaliyetlerimden ayırmam gerekir. Örneğin makam aracımı parti toplantılarına giderken kullanamam. Anladığım kadarıyla Türkiye’de durum epey farklı” diye konuşuyor.
Köln-İstanbul Şehir Kardeşliğini Geliştirme Derneği Başkanı Walter Kluth ise, Türkiye’deki yerel seçimlerde “devletin bekasının” söz konusu edilmesine şaşırdıklarını aktarıyor. Kluth, “Türkiye’de yerel yönetimler için yürütülen seçim kampanyası, söylemler bize çok yabancı. Almanya’da yerel seçimler, yereldir. Türkiye’de olduğu gibi cumhurbaşkanının yerel seçim kampanyası yürütmesi de söz konusu olamaz” diyor.
Treptow-Köpenick Belediyesi’nden Sonja Eichmann da Türkiye’deki seçim sürecini merakla izledikleri, zaman zaman da endişelendiklerini belirtiyor. Eichmann, “Ben birleşme öncesinde, Doğu Almanya’da büyüdüm. Göstermelik seçimlere tanıklık ettim. Özgür seçimlerin, korkmadan, hür iradeyle oy vermenin önemini, bunun ne kadar değerli olduğunu biliyorum” diye konuşuyor.