Frankfurt’da ırkçılık protesto edildi
NSU Davası avukatlarından Seda Basay Yıldız”ın emniyet içindeki ırkçı gruplar tarafından “NSU 2.0” adıyla tehdit edilmesi üzerine, DİDF Gençlik’in çağrı üzerine tehdidin yapıldığı Frankfurt’taki 1. Polis Karakolu önünde eylem düzenlendi.
ZAHİDE YENTÜR
NSU davası avukatlarından Seda Basay Yıldız, geçen yılın Ağustos ayından itibaren “NSU 2.0” imzasıyla mektuplar aldı.
Mektuplarda avukata ırkçı hakaretlerin yanı sıra “İki yaşındaki kızının öldürüleceği” gibi ifadeler yer alıyordu.
Yapılan soruşturmanın arkasından, Frankfurt polis teşkilatı içerisinde radikal sağcı bir hücre tespit edildi.
Seda Basay Yıldız’a yönelik tehditlerle ortaya çıkan polis teşkilatı içerisindeki aşırı sağcı hücre skandalı büyüdü ve Hessen eyaletinde Marburg-Biedenkopf bölgesinde bulunan bir karakolda da arama yapıldı.
Frankfurter Allgemeiner Zeitung’un iddiasına göre, işin boyutları tespit edilenden daha büyük. Frankfurt emniyeti, eyalet teşkilatına (LKA) bilgi aktarmaktan kaçınmakta ve suçlamaları kabul etmemekte.
Yapılan soruşturmada Seda Basay Yıldız’a gönderilen mektupların, Frankfurt 1. Polis Karakolun’daki bir bilgisayarda yazıldığı da ortaya çıkmış ve beş polis açığa alınmıştı.
19 Ocak Cumartesi günü, DİDF Gençlik’in çağrısı üzerine Frankfurt 1. Polis Karakolu önünde 120 kişi protesto etti. Göstericiler Seda Basay Yıldız’la dayanışma içerisinde olduklarını açıkladılar. DİDF adına yapılan konuşmada “Devlet kurumlarının ve sağ radikal çevrelerin aynı çatı altında bulunabileceği gerçeği, bize NSU davasını hatırlatmaktadır. Frankfurt şehrinde genç göçmenlerin nedensiz olarak polis tarafından sık sık kontrol edilmesi bize polis teşkilatının ırkçılık gibi bir sorunu olduğunu göstermektedir” denildi.
GÖRÜNEN BUZ DAĞININ TEPESİ
“Hessen’de hiç bir şey bitmedi” inisiyatifi adına yapılan konuşmada polis skandalına zamanında gerekli müdahaleyi yapmak yerine, Seda Basay Yıldız’a ’silah edinerek bireysel korumasını kendi yapması‘ gerektiğini öneren Hessen İçişleri Bakanı CDU’lu Peter Beuth eleştirildi. İnisiyatif adına yapılan konuşmada, “Gördüklerimiz buz dağının zirvesidir. Polis teşkilatında ırkçılık ciddi bir sorundur.
Soruşturma çerçevesinde bir çok polis, şüpheli polislerle ilgili ifade vermekten kaçınarak, ırkçı görüşlere sahip meslektaşlarını korumuşlardır. Bu durum gerçekten endişe vericidir” denildi.
Bockenheim Türk Halk Evi adına yapılan konuşmada ise şöyle denildi: “Toplum içerisinde sağcı radikal gelişmeler polis teşkilatına yansımaktadır. Polis teşkilatında ırkçı yapılanmalar artık skandal değildir. Bu ırkçı yapılanlar, şaşıracağımız gerçekler olmaktan çıkmıştır. Polislerin ırkçı meslektaşlarına ilişkin ifade vermekten kaçınması, ırkçılığın her yerde olağan hale geldiğini göstermektedir.”
Hessen Eyalet Parlamentosu milletvekili Saadet Sönmez de yaptığı konuşmada Frankfurt polis teşkilatındaki ırkçı gelişmelerin, sosyal sorunlardan ayrı ele alınamayacağına değindi.
Saadet Sönmez konuşmasında, “Frankfurt’da zengin ve yoksullar arasındaki uçurum giderek büyürken, emeklilerin yüzde 65’inin geliri bin Euro’nun altıdayken, Frankfurt’ta her yedi çocuktan biri yoksulluk sınırının altında yaşarken, Frankfurt’da kiralar astronomik rakamlara yaklaşırken sağcı ve ırkçı görüşleri besleyen ortam güçlenmektedir” dedi.
Protesto mitinginin organizatörler arasında yer alan Hilde Wiesel, “NSU 2.0 skandalı bize, devlet kurumlarının ve polis teşkilatının NSU davasından hiç ders çıkarmadığını, öğrenmediğini göstermektedir” diye konuştu.