“Her şey zamlanıyor”
Avrupa ekonomilerinde rekor enflasyon rakamlarının açıklandığı son günlerde alım gücünün erozyona uğramasının engellenmesi için hükümetler gıda bankalarını hizmete sokuyor.
Ukrayna’nın Rusya tarafından işgalinin de etkisi ile örneğin Almanya’da enflasyon, Mayıs ayında yıllık bazda yüzde 7,9’a ulaşarak 1990’da iki Almanya’nın birleşmesinden bu yana en yüksek seviyesine ulaştı.
Pandemi ile üst üste gelen bu durumun sonucunda ise özellikle düşük gelirli kesim çareyi Berlin yakınlarındaki Bernau’da kurulan gıda bankalarında arıyor. Ucuz marketler önünde uzun kuyruklarda bekleyen insanlar toplam 30 euroya pazar çantalarını dolduruyor.
Kuyrukta sırasını bekleyen Gabriele Washah normal süpermarketlerden en ucuz ürünleri bile almaya artık gücünün yetmediğini söylüyor.
Eski bir tezgahtar olan 65 yaşındaki emekli kadın, süpermarketler tarafından bağışlanan, satılmamış, son tüketim tarihleri dolmuş ya da yaklaşmış ürünleri düşük fiyata satan ve yemek paketleri hazırlayan gıda marketlerinden bir kaç yıldır alış veriş yaptığını ifade ediyor.
“Her şey zamlanıyor”
“Tafel” adı verilen Alman gıda bankaları ağının iletişim müdürü Johanna Matuzak, AFP’ye yaptığı açıklamada, “Almanya’da gıda talebi yılın başından bu yana keskin bir şekilde arttı” diyor.
Almanya’da belirli bir gelirin altında kazananların faydalanabildiği bu gönüllü kuruluşlardan yaklaşık bin tane bulunuyor.
Pahalılığın sadece gıda fiyatlarında değil hayatın her alanında hissedildiğini söyleyen 69 yaşındaki emekli Peter Behme, “Tüm fiyatlar artıyor. Devletin yardımının nereye gittiğini bilmiyorum” diye devam ediyor.
Almanya’da hükümet, akar yakıt vergisindeki indirimden, toplu taşıma ücretlerini üç ay süreyle düşürmeye ve her haneye 300 euro yardım etme gibi bir takım devlet destek yardımlarını uygulamaya soktu. Fakat bu adımlar yeterli bulunmadı. Savaş nedeniyle ülkenin Ukraynalı mültecileri de ağırlamaya başlaması ise bu marketlerde onların da kuyruk yapmasına neden oldu.
Almanya’daki Ukraynalı mülteciler Haziran’dan bu yana aylık 449 euro sosyal yardım alıyor. Kendilerine dil konusunda yardımcı olan bir gönüllü ise “Devletten aldıkları yardımla su, enerji, gıda ve hijyen ihtiyaçlarını karşılamaları gerekiyor. Bu para hiçbir şeye yetmiyor” diyor.
“Karneye bağlanıyorlar”
Artan sayı karşısında bazı gıda bankaları ürünlerine zam yapmak zorunda kalırken diğerleri ise karne sistemine geçerek yeni müşteri kabul etmeyeceklerini bildiriyor. Bu akın karşısında Almanya’daki bazı gıda bankaları artık yeni müşteri kabul etmiyor ya da dağıttıkları gıdayı karneye bağlıyor.
Bernau’daki gıda bankası yöneticisi Norbert Weich, bu durumun yaşanmaması için kaynaklarının arttırılmasını talep ediyor.
“Uzun zamandır hükümetten, Fransa’da olduğu gibi süpermarketleri satılmayan gıdaları dağıtmaya zorlayacak bir yasa çıkarmasını istiyoruz” diyor.
Deutscher Paritätische Gesamtverband adlı yardım kuruluşu tarafından yapılan bir araştırmaya göre, Almanya’da 2020 yılında nüfusun yüzde 16’sı, yani 13 milyondan fazlası yoksulluk sınırının altında yaşıyordu.