Merkel geleneksel askeri törenle uğurlandı
Almanya Başbakanı Merkel için bu akşam geleneksel askeri veda töreni düzenlendi. Merkel tören için ilginç müzik eserleri istedi. Acaba o şarkılarla geleceğe yönelik mesaj mı vermek istiyor?
Almanya’da 26 Eylül’de yapılan seçimlerin ardından 16 yıllık Başbakanlık görevini yeni koalisyon hükümeti kurulana dek sürdürecek olan Merkel için bu akşam başkent Berlin’de Alman ordusu Bundeswehr tarafından geleneksel uğurlama seramonisi gerçekleştirildi.
Almanca “Grosser Zapfenstreich” olarak adlandırılan seramoni, ülkenin en yüksek derecedeki askeri töreni anlamına geliyor. Alman ordusu bu töreni görevine veda eden Cumhurbaşkanları, Başbakanlar ve Savunma Bakanları için düzenliyor. Törende ellerinde meşaleler taşıyan üniformalı, savaş miğferli askerler, komandolar ve özel hareket birlikleri adeta bir saat hassasiyetinde işleyen koreografi eşliğinde gösteri gerçekleştiriyor.
Geçmişi 16’ncı yüzyıla dayanan askeri uğurlama töreninin bir özelliği de uğurlanacak olan devlet görevlisinin seramoni sırasında askeri bando tarafından çalınacak müzik eserlerini önceden belirleyebilmesi.
Angela Merkel’in seramonide çalınmasını istediği “istek parçalar” da bu bağlamda askeri yetkililere iletildi.
Ancak Başbakanın istek parçalarının neler olduğu duyanların yüzlerinde bir tebessüm oluşuyor.
Bir ilahi, iki şarkı
Merkel ekümenik bir ilahi olan “Großer Gott, wir loben Dich” (Büyük Tanrı, seni övüyoruz) adlı eserin yanı sıra, 2002’de vefat eden ünlü şarkıcı ve aktrist Hildegard Knef‘ten de “Für mich solls rote Rosen regnen” (Benim için kırmızı güller yağsın) parçasının çalınmasını istedi.
Başbakan, Knef’in “16 yaşında, sessizce dedim ki / istiyorum, her şeyi ya da hiçbir şeyi” dizeleriyle başlayan şarkıyla kendi yaşamına göndermede mi bulunmak istedi?
Merkel yaşamında elde ettiği birçok başarının ardından 16 yıl boyunca Almanya’nın en güçlü kadını olmayı başardı. Ülkenin ilk kadın başbakanıydı, tüm dünyada saygı ve takdir gördü.
Ve o şarkı şöyle devam ediyor:
“Tatmin olamıyorum
Hala kazanmak istiyorum
Ya her şeyi, ya hiçbir şeyi.
Benim için kırmızı güller yağmalı
Yeni mucizelerle karşılaşmalıyım
Eski halimden uzaklaşıp, yenilenmeliyim.
Beklenenden fazlasına ulaşmalıyım.
İstiyorum, istiyorum.”
Neden bu şarkıları seçti?
Angela Merkel siyasetten emekli olacak. Ancak seçtiği şarkının satırlar aralarına bakılırsa, 67 yaşındaki deneyimli siyasetçinin henüz arzu ve hayalleri bitmiş değil.
Angela Merkel’in seçtiği diğer şarkı da oldukça fazla mesajlar içeriyor.
Ünlü Alman şarkıcı Nina Hagen’in söylediği eski bir Doğu Alman parçası olan, “Du hast den Farbfilm vergessen” (Renkli filmi unuttun) da törende askeri bando tarafından çalınacak.
Nina Hagen de Angela Merkel gibi Doğu Almanya kökenli. O da Batı Almanya’ya sonradan geçti ve burada bir pop yıldızı oldu.
Hagen’in 1974’te seslendirdiği bu şarkı da Merkel’in gençlik yıllarına damgasını vurmuş olmalı. O dönemde Doğu Almanya vatandaşlarının neredeyse yarısı bu şarkıyı ezbere bilirdi.
Törende Nina Hagen’in bir eseri çalınacak
Şarkının şu dizesi ise, “Burada ne kadar güzel olduğuna kimse inanmıyor, ha ha” oldukça dikkat çekici.
Kim bilir belki de Şansölye’nin eskiye, eski Doğu Almanya zamanlarına olan özlemini simgeliyordur. Ya da espri anlayışını da göstermek istiyor olabilir.
Ya da yaşı ilerledikçe olgunlaştığının bir belirtisi olabilir. Şöyle ki, 30 yıl önce Angela Merkel, o zamanlar Kadın ve Gençlik Bakanı olarak bir televizyon programında Nina Hagen ile karşılaşmıştı.
Programda Merkel ile Hagen, uyuşturucu bağımlılığı üzerine tartışmış, bunun üzerine Hagen Merkel’e “Sizin yalanlarınızdan, ikiyüzlülüğünüzden bıktım” diye çıkışmıştı. Anlaşılan Angela Merkel onu affetmiş.
16’ncı yüzyıla kadar uzanıyor
16’ncı yüzyıldan itibaren düzenlenen askeri tören Zapfenstreich’ın hikayesi ise şöyle: O devirdeki askeri kamplarda askerler gece yarılarına kadar içki içip kumar oynarlardı. Bu nedenle, gecenin sona erdiği ve artık istirahat vaktinin geldiği bir merasimle duyurulurdu. Bir subay ya da çavuş, bir davulcu ve borazancı eşliğinde kampın içinde yürür ve sopasıyla ya da kılıcıyla fıçıların konilerine vururdu. Bu duyurudan sonra kampta sessizlik olur, bira, likör veya şarap servis edilemezdi. Buna uymayanlar ağır cezalarla karşı karşıya kalırdı.
Silke Wünsch © Deutsche Welle Türkçe