Polis “Başörtülü, koyu tenli, mülteciler, yasadışı göçmenler” gibi terimler kullanamayacak!
29 sayfalık bir yönetmelikle, polisin gelecekte söylememesi gerekenler yayınlandı. Buna göre polis, yabancı düşmanlığını ve ayrımcılığı tetikleyecek söylem ve tanımlamadan uzak duracak. Bunlardan bazıları ‘Güneyliler’, ‘başörtüsü takanlar’, ‘yabancı vatandaşlar’, ‘koyu tenli’ ve ‘engelliler.’
Berlin Eyalet Kriminal Polis Teşkilatı [LKA] Önleme Merkez Ofisi’nin hazırladığı 29 sayfalık belgenin başlığı “Ayrımcılığa duyarlı dil kullanımına ilişkin tavsiyeler”.
Ülkede yaşayan tüm halkın emniyet birimleri tarafından, bilerek veya bilmeyerek ayrıştırılmasının önüne geçmek olduğu söylenen yeni tanımlama kılavuzunda, polis memurlarının “yazılı ve sözlü olarak ırkçı, Yahudi aleyhtarı, Çingene karşıtı, kadın düşmanı, LGBTİ düşmanı veya diğer insanlık dışı nitelemelerden kaçınması” gerektiği belirtiliyor. Bu nedenle, günlük işlerde bilinçli sözcük seçimi “önemli bir rol oynar” deniyor. Berlin polisinin yetkilileri, “özellikle önyargılı konularla uğraşırken” “çoğunluk tarafından değil, etkilenenlerin kendileri tarafından belirlenen bir dil seçmeye teşvik ediliyor.”
Der Virgül tarafından incelenen 29 sayfalık yönetmelikte, “ırk” terimini kullanma yerine, “köken veya etnik köken gibi terimler seçilmelidir” denmekte.
“Yabancı düşmanlığının” tanımını yaparken, – “yabancı” düşmanlığına maruz kalan mağdurları, “yabancı” tanımlamasıyla Almanya’ya ait olduğunu inkar etmiş olursunuz. “Bu nedenle bu gerçekler ‘ırkçı’ suçlar olarak etiketlenmeli/açıklanmalıdır.”
“Kaçak göçmenler” yerine artık “ülkeye düzensiz giriş yapanlar” teriminin kullanılmasını isteyen Berlin polisi, mülteci yerine ise sığınma arayan veya talep eden olarak telaffuz edilmesini istiyor. “Sığınmacılar” veya “koruma arayan kişiler” terimleri tavsiye edilmektedir.
“Başörtülü” ifadesi artık kullanılmayacak
Bu genellikle dini nedenlerle başlarını örten Müslüman kadınların eşanlamlısı olarak kullanılır. Berlin Eyalet Kriminal Polis Teşkilatı [LKA], “Temel olarak, bir kişinin dışsal bir özelliğe indirgenmesi ayrımcıdır, özellikle de terim aşağılayıcı kullanılıyorsa,” diyor. “Kişilerin tanımları için, mümkün olduğu kadar spesifik bir şekilde tarif etmek önemlidir. Örneğin: Bilinmeyen kurban başörtüsü takıyordu, gibi…”
Öte yandan Berlin Eyalet Kriminal Polis Teşkilatı [LKA], insan tanımlaması yaparken, “beyaz veya siyah” insan tariflerinde dikkatli olunmasını, gerekmediği sürece kullanılmamasını istiyor. Bu nedenle kişi tanımlarında “koyu tenli” veya “renkli” gibi ifadeler asla kullanılmamalıdır. “1,70 – 1,75 m boyunda, ince, yaklaşık 30 – 35 yaşında, siyah erkek kişi” gibi yalnızca “gözlemlenebilir ve tanımlama için yararlı” özelliklerden bahsedilmelidir [daha fazla tanımlama özelliği olarak, ifade daha hafif bir ifadeyle değiştirilebilir] veya daha koyu ten rengi eklenir, çok kısa siyah saç […]”
Zihinsel engelli yerine: “öğrenme güçlüğü çeken kişi”
Dil kılavuzuna göre “zihinsel engelli”, “sağır-dilsiz” ve “akıl hastası” terimlerinden de kaçınılmalıdır.
Alternatif olarak şunları öneriyorlar: “Öğrenme güçlüğü çeken veya bilişsel bozukluğu olan kişi” [“zihinsel engelli, zihinsel engelli” yerine]. “zihinsel engelli” [“akıl hastası” yerine]. Görme engelli kişi” [“kör kişi” yerine]…
İlgili kişinin kendisini nasıl tanımladığını “dikkatle dinlemek ve algılamak” esastır diyen Berlin LKA, “Bu kendi kendine atama ve kendi kendine seçilmiş zamirlere her durumda saygı gösterilmeli ve sorgulanmamalıdır” uyarısında bulunuyor. | © DerVirgül