Poliste yapısal ırkçılık var mı?

Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer, Alman güvenlik birimlerinde aşırı sağ, ırkçılık ya da antisemitizm konularında yapısal bir sorun görmediğini söyledi.

Güvenlik birimlerinde ırkçılık konusunda federal düzlemde hazırlanan ilk raporun sunumunda konuşan Seehofer, güvenlik personelinin yüzde 99’luk çoğunluğunun anayasaya tam sadakat içinde olduğunu kaydetti.

DW Türkçe’nin haberine göre, Hristiyan Sosyal Birlik (CSU) partili politikacı, “Ancak kanıtlanmış her vaka, diğer personeli de olumsuz etkilediği için bir utanç kaynağıdır” dedi.

Ocak 2017-Mart 2020 arası dönemi kapsayan raporda federal güvenlik birimlerinde ırkçılıkla bağlantılı olarak 58 şüpheli vaka bulunduğu, eyaletlerin 319 ve Alman ordusunun da bin 64 şüpheli vaka bildiriminde bulunduğu kaydedildi.

İçişleri Bakanı Seehofer, kamu görevlilerinin örnek alınan bir konumda olduğuna işaret ederek güvenlik birimlerinde çalışan memurlara ırkçılık konusunda dikkatli olunması ve aşırılıkçı eğilimlere tolerans gösterilmemesi çağrısı yaptı.

İnceleme tüm kamuya yayılacak

Seehofer, iç istihbarat birimi Anayasayı Koruma Teşkilatı bünyesinde faaliyet gösteren Irkçılıkla Mücadele Merkezinin eldeki tüm bulguları analiz ederek gerektiği takdirde yasal düzenlemelerde değişiklik önerileri getireceğini kaydetti.

Bugün ilki açıklanan ve güvenlik birimlerindeki ırkçılığı ele alan raporun devamının geleceğini ve incelemenin tüm kamuya yayılacağını belirten Seehofer, ardından İçişleri Bakanlığının toplumda ırkçılığın tüm boyutlarını ele alan kapsamlı bir araştırma için öneriler sunacağını kaydetti. İçişleri Bakanı ayrıca polise yönelik şiddet ve polisin görev motivasyonuyla ilgili bir araştırma da yapılacağını açıkladı.

Toplantıda konuşan Anayasayı Koruma Teşkilatı Başkanı Thomas Haldenwang da, güvenlik birimlerinde çalışan personelin çok büyük çoğunluğunun özgürlükçü, demokratik anayasal temele sıkı sıkıya bağlı olduğunu kaydetti.

Federal Polis Teşkilatı Başkanı Dieter Romann da polis memurları arasında ırkçılık konusunda şüpheli vaka oranının yüzde 0,09 olduğuna dikkat çekerek polis teşkilatı içinde aşırı sağcı ağlar bulunduğuna yönelik bir işaret görmediğini, polis içinde yapısal ya da gizli bir ırkçılık sorunu bulunduğu suçlamalarının dayanaktan yoksun olduğunu kaydetti.