“Sadece Alman”a Kiraya Verilir
Almanya’nın Augsburg kentinde dairesini yabancı uyruklulara kiralamak istemeyen ve bunu verdiği ilanda “sadece Alman”a ibaresiyle ifade eden ev sahibine yönelik davanın sonucu Alman basınında geniş yer alıyor. Afrikalı kiracı adayı açtığı davayı kazanmış, mahkeme ev sahibini bin euro tazminat ödemeye mahkum etmişti. Marburg kentinde yayımlanan Oberhessische Presse gazetesinin yorumu şöyle: “Bir kişinin ‘sadece’ evini ‘yabancılara’ […]
Almanya’nın Augsburg kentinde dairesini yabancı uyruklulara kiralamak istemeyen ve bunu verdiği ilanda “sadece Alman”a ibaresiyle ifade eden ev sahibine yönelik davanın sonucu Alman basınında geniş yer alıyor.
Afrikalı kiracı adayı açtığı davayı kazanmış, mahkeme ev sahibini bin euro tazminat ödemeye mahkum etmişti.
Marburg kentinde yayımlanan Oberhessische Presse gazetesinin yorumu şöyle:
“Bir kişinin ‘sadece’ evini ‘yabancılara’ kiralamak istememesi nedeniyle bin euro para cezasına çarptırılması bazıları için anlaşılması oldukça zor bir durum.
Halbuki mahkeme sadece anayasanın üçüncü maddesini uygulamış oldu: Hiç kimse cinsiyeti, kökeni, ırkı, dili, memleketi, soyu, inancı, dini ya da siyasi görüşleri nedeniyle ayrımcılığa maruz bırakılamaz ya da avantaj elde edemez.
14’üncü madde ise mal-mülk varlığının yükümlülük getirdiğini, kullanımının aynı zamanda kamu yararına hizmet etmesi gerektiğini ifade ediyor.
Yani yabancı, yabancı görünümlü, eşcinsel olsun ya da Müslüman veya Budist inanca sahip olsun, insanların kiracı adayı olarak doğrudan devre dışı bırakılması önemsiz denebilecek bir durum değil.
Bu, anayasaya da değerlerimize de aykırıdır.”
Nürnberger Nachrichten gazetesinin bu konudaki yorumu ise şöyle:
“Gündelik hayatta insanların dini inancı ya da kökeni nedeniyle ayrımcılığa maruz kalması giderek toplumun içine nüfuz ediyor.
Augsburg’daki vakada ev sahibi insan onurunu küçük gören tavrından o kadar emindi ki, bunu utanmadan verdiği ilana da yazdı.
Ayrımcılığın bu kadar açık bir şekilde ifade edilmediği durumlarda da ev arayan pek çok yabancı görünümlü kişiye kapının gösterildiğini biliyoruz.
Ev sahibinin şimdi mahkum edildiği bin euroluk para cezası büyük bir miktar değil.
Yargının verdiği işaretin gücü daha büyük.
Aksi, hukukun çöküşü anlamına gelirdi.
Bu tür bir karar için dünkü 10 Aralık İnsan Hakları Gününden daha uygun bir gün olamazdı.” /DW Türkçe