11. Viyana | FPÖ | Göçmen Parti
Viyana seçimlerinde göçmenleri hedef alan Aşırı sağ parti FPÖ, 11. Bölgede yapılan yerel seçim propagandasında, ırkçı söylemlerden kaçınıyor.
Adem Hüyük
11 Ekim 2020 Viyana Eyalet Seçimleri yaklaştıkça, adaylar artık son kozlarını, vaatlerini sergilemeye başladılar.
Avusturya Özgürlük Partisi FPÖ’nün seçim kampanyasında, odak noktası göçmenler ve mülteciler oldu. Simmering ilçesi hariç (…)
Viyana 11.Bölge’de yürütülen seçim kampanyasında, FPÖ göçmenleri öne sürmekten kaçındığı görüldü.
Bunun nedeni, ilçe belediyesi FPÖ’nün yönetiminde olması.
Dolayısıyla bölgede yaşayan göçmenlerin FPÖ’ye olan genel tepkilerini, yerelde en aza indirmek, göçmenlerin gözünde, yönetime geldiğimizde göçmenlerle bir sorunumuz yok mesajı vermektir.
FPÖ bu nedenle 11.Bölge seçim propaganda videosunun ilk saniyelerinde, Türk marketler zincirinin logosunu göstermekte.
Ayrıca, market logosu hakkında videonun altına yazılan tüm olumsuz ve ırkçı söylemler hemen silinmekte.
Peki FPÖ 11. Bölgeyi Nasıl Kazandı?
2015 Seçimlerinde, SPÖ ve FPÖ arasın kıran kırana bir mücadele söz konusuydu.
Avusturya tarihinin en büyük mülteci akınını yaşamakta ve FPÖ bunu çok iyi seçim aracı olarak kullanmaktaydı.
Son ana kadar başa baş giden oylar, FPÖ’nün çok az bir oranla seçimleri, 11.Bölgede kazanmasıyla son buldu.
Sosyal Demokratların (SPÖ) oylarının bölünmesi sonucunda seçimi kazanan FPÖ, göçmenlerin yoğun yaşadığı bölgede, ayrılıkçı propagandalardan kaçınarak, yeniden kazanmak istiyor.
2015 Seçimlerinde Göçmen Parti
Muhafazakar Türklerin kurduğu bir parti, 2015 seçimlerine katılmış ve dolayısıyla SPÖ’ye giden göçmen oylarında azda olsa etki yapmıştır. Bu az oran, kritik bölgelerde Aşırı sağın işine yaramış ve seçimleri 400 oy ile kazanmasına neden olmuştur.
Göçmen partisinin ismi, 11.Bölgede aşırı sağ partiye belediye seçimlerini kazandırdıktan sonra, bir daha anılmadı.
2020 Seçimlerine katılan ve yine Muhafazakarlar tarafından kurulan bir parti, aynı görevi yerine getirmek için sahaya inmiş durumda.
Partinin açıklamalarına bakıldığında, SPÖ’ye bir tepki olarak var oldukları anlaşılmakta. Partinin başkanı bir canlı yayında, SPÖ istenileni yapması durumunda, kendi partilerinin kendiliğinden kapanacağını açıkça söylemekte.
Göçmen parti başkanı, SPÖ’nün özellikle Türk kökenli adayların önünü açmadığını, ne kadarda çok tercihli oy almış olsalarda, SPÖ’nün gözünde değerinin olmadığını iddia ediyor. Ancak bu iddiaları, örnek gösterdiği kişilerden bir SPÖ’lü ise, yalanlıyor.
Kurulan tüm göçmen partiler, kurucularının siyasi ihtirasları nedeniyle, savunduğunu iddia ettiği göçmenlere zarar vermekte, göçmenlerin yoğun yaşadıkları bölge belediyelerinde aşırı sağ güçlenmektedir.
11 Ekim’de sandığa giderken, dini ve milli duygularımızı sömüren popülist anlayışa değil, somut koşulların analizini iyi yaparak gitmeliyiz.
Ayrılıkçı partiler, sadece siz ayrıştığınızda güçlü olurlar. Sizin ayrışmanızda, sizi güçsüz kılar.
Kısa vadeli çıkar ilişkileri üzerinden siyaset yapanların, geçmişte olduğu gibi, bu seçimde de bir başarı elde edemeyecekleri kaçınılmaz.
Ancak biz göçmenleri yönetmesi için aşırı sağ partileri güçlendirmeleri gibi bir etkilerinin olması da bilinen bir gerçek.
Her kime oy verirseniz verin! Ama verdiğiniz oyun kimlere yaradığını iyi düşünün. |virgül