Adıyaman’dan bir mektup var!
Erken büyüyor çocuklarımız-, ve erken sorumluluk sahibi oluyorlar… 6 Şubat 2023 saat 04:17 depremi ve sonrasındaki deprem, yaşadığımız Avrupa ülkelerinin yüz ölçümünün birkaç büyüklüğündeki alanı etkisi altına almış ve her şeyi yıkıp geçmişti… Enkazların altında öğretmen ve arkadaşlarını bırakan 14 yaşındaki Asmin Ela Akçalı bize bir mektup gönderdi…
Adem Hüyük
2023 Kahramanmaraş depremleri ya da 2023 Türkiye-Suriye depremleri, 6 Şubat 2023’te dokuz saat arayla meydana gelen, merkez üsleri sırasıyla Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçeleri olan, 7,8 Mw (± 0,1) ve 7,5 Mw büyüklüklerindeki iki deprem. Depremler sonucunda Türkiye’de resmî rakamlara göre en az 50 bin 783, Suriye’de ise en az 8 bin 476 kişi hayatını kaybetti ve toplam 122 binden fazla kişi ise yaralandı. Depremlerin ardından büyüklüğü 6,7 Mw ’e kadar varan 38 binden fazla artçı sarsıntı gerçekleşti.
Yüzyılın yıkıcı depremi olarak nitelenen doğa felaketi, her bünyede farklı yaralar açmış, bu yaralar toplumsal acılara, toplamsal acılar ise karşılık bulmayan isyanlara dönüşmüştür.
Çaresizlik ve korku, deprem sonrasında; “önlem alınamaz mıydı” sorusunun önüne geçmiş, her ölen, yakını için, kaderinden kaçamayan olarak kabul görmüştür…
“Zeki bir öğrencimiz var! Gazetenizde yazmak istiyor… “
Adıyaman’da yaşayan ve başarılı bir öğrenci olduğu söylenen Asmin Ela Akçalı’nın Avusturya’daki yakınlarının bize ulaşması ve Ela’nın gazetemize yazı göndermek istediğini bildirmesi biz çok mutlu etti. Ancak Ela 14 yaşındaydı. Olsun dedik… Bizim gönüllü muhabirimiz Eda Elmacı’da 14 yaşında. Netice itibariyle yazıyı istedik…
14 yaşındaki Asmin Ela Akçalı’nın bize gönderdiği yazının hiçbir satırına müdahale etmeden yayınlıyoruz:
“Kahramanlara, yarım kalmış düşlere ve binlerce insanın bi anda gidişine inanır mısınız? Ben inanıyorum. Kardan dolayı yarın okul tatildi ve yarın okul yok sevinciyle yatağa girdim. Dışarıda bardaktan boşalırcasına yağmur ve kar yağıyordu saat 04.17 geçe bir sallantı başladı işte tam o dakika kahramanlara inandım fakat tam o dakika her şeyden ümidimi kestim, bu binadan sağlam çıkacağımıza inancım kalmamıştı. Tam dolap düşecekken babam beni kendine çekti ve dolap babamın sırtına düştü. Deprem durdu.
Bizde dahil 11 il sokaklara döküldük etraf yardım çığlıklarıyla doluydu. Kiminin kapısının önüne vestiyer düştüğü için kimininse kapısı sıkıştığı için yardım istiyordu. Fakat en önemlisi enkaz altında kaldıkları içindi. Sokakta trafik çoktu. Yağmur daha da artmıştı bir çoğumuz evde kalanlara yardım ettik. Binasından çıkanlar arabası varsa arabasına yoksa battaniye ve şemsiyelere sarılmıştı. Ama enkaz altında kalanlara yardım edemiyorduk. Belki biz şanslıydık… Amcalarımın köyde evleri vardı ve oraya gittik. Evde birkaç gün yetecek kadar erzak vardı fakat ama ne elektrik ne de bir damla temiz su vardı. Sabaha karsı 2. depremi yaşadık aynı şiddette daha kısa sürdü. Aynı korkuyu tekrar yaşamak ne kadar acı ve korkunç. Her dakika artçılar olduğu için arabada uyuyorduk. Ama dışarıda 50 cm kar vardı ve yağmaya devam ediyordu. Ayaklarımız hem soğuktan hem de kardan ısınmıyordu ve sırılsıklam oldukları için kurumuyorlardı. Ara sıra eve çıksak ta içeriyi bir mum aydınlatıyordu. İçmek içinse bir damla su yoktu. Tek çözüm kar eritip içmekti. Çok garip ama mecburduk buna, yapacak hiçbir şey yoktu. Kardan dolayı yollar kapalıydı ve ilk üç gün yardım gelmedi. Ben bu depremde yakın arkadaşlarımı ve çok sevdiğim hocamı kaybettim. Bu durum beni çok etkiledi daha dün konuştuğum insanı sonraki gün kaybetmek çok acı.
Aradan beş gün geçti ve biz Aydın’a gitme kararı aldık. Orda kaldığımız yer bir lojmandı ve yemekhanesi vardı; orda sıraya girdik hayatımda ilk defa bir yemek için sıraya girdim.
Evimde yemek masamda sıraya girmezken burada girdim. Ne kadar kötü bir duygu.
İki hafta her şeyin etkisindeydim. Bana burada çok yardımcı oldular. Biraz toparlandım. Ama hayallerim belki de toparlanamadı ben sınav öğrencisiydim ve herkes gibi bir hedefim vardı,-ve hedef yarım kaldı. Benim başka hayallerim vardı. Yarım kaldı. Aradan beş ay geçti ve ailem Adıyaman’a gitme kararı aldı. Gittik… Ama hiç gitmemiş gibiydim. Çünkü sokaklar bomboştu. Sokaklarda sadece giden insanların yarın kalan düşleri ve umutları vardı.
Ama sadece giden insanların değil bir çoğumuzun hayalleri yarım kaldı. Her şeyin düzeleceğine inanıyorum. Biraz zaman lazım ama düzelse bile eskisi kadar iyi olmayacak.
Hayat belki devam ediyordu ama kaldığı yerden değildi…”
[Not: Asmin Ela Akçalı’nın makalesinde sadece imla hataları düzeltilmiştir.]
Ela Kanada’ya gidiyor
Asmin Ela Akçalı 14 yaşında olmasına rağmen, doğuştan bir edebiyat yeteneğine sahip olduğunu öğrendik. Zira 14 yaşında bir gencin vurgu yaparak bir makale yazması çok alışılagelmiş bir durum değildir.
Ailesinden bağımsız, Kanada’ya gitmek istiyor musun diye sorduğumuzda, “eğitimim ve geleceğim için gitmek istiyorum” yanıtını verdi. | ©DerVirgül