Araştırma | Avusturya’daki Türkiye kökenlilerin eğitim durumu
| Adem Hüyük
Türkiye kökenli bireyler, Avusturya’daki en büyük göçmen gruplarından birini oluşturmakta ve eğitim durumları, sosyo-ekonomik statüleriyle yakından ilişkilidir. Avusturya’daki Türkiye göçmenleri arasında zorunlu eğitim, yani ilkokul ve ortaokul düzeyinde eğitim alanların oranı yüksek.
Öte yandan, Türkiye kökenli gençlerin üniversiteye gitme oranı, Avusturya’daki diğer göçmen gruplarına kıyasla daha düşüktür. Bu eksiklikte, ülkenin göçmenlere karşı eğitim sistemi içerisindeki yapısal eşitsizliklerinin payı olurken, ailelerin yüksek eğitime yaklaşımlarının da etkisi bulunmaktadır.
Avusturya’daki Türkiye kökenlilerin, sosyo-ekonomik zorluklar ve düşük bilgiye dayalı yönlendirme, gençlerin akademik potansiyellerini tam anlamıyla gerçekleştirmelerini desteklememektedir.
Ancak, son yıllarda aileler arasında eğitimin önemi konusundaki farkındalık artmış ve çocuklarını üniversiteye yönlendirme eğilimlerinin güçlendiği görülmektedir.
Avusturya’daki Türkiye kökenlilerin eğitim durumu
Österreichische Integrationsfonds ÖIF [Avusturya Entegrasyon Fonu] 2023 verileri ne göre, Avusturya’da toplam nüfusun yüzde 13,3’ü en fazla zorunlu eğitim seviyesini tamamlamıştır.
Bu oran, ülkenin yüzde 86,7’sinin zorunlu eğitim seviyesinden daha fazla eğitim aldığı anlamına gelmektedir.
Türkiye kökenli bireyler arasında ise biraz daha fazla olmak üzere yarısından fazlası yüzde 54,8 zorunlu eğitimin ötesine geçen bir eğitim düzeyine sahip değiller. Bu rakamlara göre, Avusturya’daki Türkiye kökenlilerin yarısından fazlası, sadece zorunlu eğitimi bitirmişlerdir.
Türkiye kökenlilerin yüzde 27,9’u çıraklık, orta dereceli meslek okulu [BMS] veya benzeri bir seviyede eğitim almışken, yüzde 10,8’i lise [AHS/BHS] düzeyinde bir mezuniyete sahiptirler.
Akademik eğitim açısından bakıldığında, Türkiye kökenlilerin yalnızca yüzde 6,6’sının üniversite, uygulamalı bilimler üniversitesi [Fachhochschule] veya akademi mezunu olduğu görüldü.
Sonuç:
Avusturya’daki Türkiye kökenlilerin eğitim durumu, genel anlamda gelişim göstermekte, ancak hâlâ iyileştirilmesi gereken birçok alan bulunmaktadır. Entegrasyon politikalarının güçlendirilmesi, dil desteği programlarının artırılması ve ayrımcılıkla mücadele, Türkiye kökenli bireylerin eğitim başarısını artırmada kilit rol oynayabilir.
Fransız sosyolog Emile Durkheim, “Topluma bağlı değişkenlerden biri idi ve amacı da çocukları ve gençleri, içinde yaşadıkları topluma katmak, oraya uyum yapmalarını sağlamak; bu toplumsal ve politik sistemi anlamalarını ve işleyişine katılmalarını temin etmek idi. Hatta bazı anne-babalar istemeseler bile, çocukların başarılı olabilmeleri için, içinde bulundukları toplum düzenine uygun, sosyal yönden arzu edilen çerçevede yetiştirmek zorundadırlar. Bu, çocukların hayatta başarılı olabilmeleri için vazgeçilmez bir esastır.” der.
Avusturya’daki Türkiye kökenlilerin eğitim durumunun daha da ileriye gitmesi için, anne ve babaların çocuklarını, “içinde bulundukları toplum düzenine uygun, sosyal yönden arzu edilen çerçevede yetiştirmek zorundadırlar.” | ©DerVirgül