Avusturya Devletinin Medya Yardımlarında Kalite Bir Kriter Değil
Avusturya’nın gazete ve dergileri her yıl devletten mali destek almaktadır. Basın finansmanı, demokratik sistemin yaşaması için, bir dereceye kadar medya çeşitliliğini, “göçmen medyada” dahil garanti etmek zorundadır.
Adem Hüyük
Avusturya devleti tarafından basın-ilan yoluyla destek alanların sıralamasının en üstünde Kronen Zeitung, Österreich / OE24 ve Heute gazeteleri yer alıyor. Uzmanlar, Avusturya basın fonunun doğruluğunun eksikliğini eleştiriyor: “Özel medya şirketleri yüksek devlet sübvansiyonları alıyor, kalite bir kriter değil.”
Üç yıl önce kurulan KommAustria, 2004 yılından beri Avusturya basın fonlarından sorumludur.
Yasama organı, kanuni hükümleri en son aynı yıl içinde değiştirdi.
Her şeyden önce, “genel basın finansmanı”, “satış finansmanı” ile değiştirildi.
“Özel Basın Fonu” da iki finansman kategorisine ayrıldı.
Bu, “günlük gazetelerin bölgesel çeşitliliğini korumak için özel destek” ve “basın kulüpleri, eğitim kurumları ve iç editoryal eğitim için kalite teşviki.”
Avusturya Basını Teşvik Yasası aşağıdaki finansman kanallarını sağlamaktadır:
• Günlük ve haftalık gazeteler için satış promosyonu.
• Günlük gazetelerin bölgesel çeşitliliğini korumak için özel finansman.
• Kalite teşviki ve gelecekteki güvenlik
Halihazırda yıllık 3.89 milyon euro satış promosyonu, 3.24 milyon euro “özel finansman” ve 1.56 milyon euro “kalite promosyon” için dağıtılmaktadır.
Uzman Kaimberger: “Herhangi bir özel şirketi değil, kaliteli içeriği destekleyin”
Ancak medya uzmanları ve iletişim bilimcileri, Avusturya basın fonunun yetersiz hedeflenmesini defalarca eleştiriyorlar. “Bir devlet sübvansiyonu olarak basın finansmanı, öncelikle medya şirketlerini tanıtmaya hizmet etmemelidir. Bunun yerine, gazetecilik içeriğinin üretimini sübvanse etmekteki amacını görmeli, ”diye açıklıyor Viyanalı iletişim bilimci Alexander Kaimberger.
Kaimberger, finansman miktarının ölçülmesi gereken net kalite kriterlerini savunuyor: “Nihayetinde, kesin fonlama adına, sübvansiyonları çeşitli kalite kriterleriyle ilişkilendirmek de uygun olacaktır. Sonuçta, gazetecilik içeriği üretiminden büyük ölçüde vazgeçen ve Avusturya Haber Ajansı APA raporlarına ve basit tabloid içeriğine yoğunlaşan medya şirketlerine sübvansiyon vermek pek mantıklı değil.”
Uzman ayrıca sosyal katma değerin sübvansiyonlarda rol oynamadığı gerçeğini de eleştiriyor.
Özel medya şirketlerine, hangi içeriği ürettiklerine bakılmaksızın yüksek devlet hibeleri verilmektedir.
“Avusturya basın fonunu değerlendirirken, odak noktasının medya şirketinin içeriği olmadığı anlaşılıyor.
Bunun yerine, özel medya şirketleri, hangi içeriğin üretildiğine ve toplumsal değer katıp katmadığına bakılmaksızın kendilerine fon sağlıyor.”
Korona Özel Finansmanı
Korona döneminde yerel gazetelerden gelir kaynağı olan reklamlar ortadan kalktı.
Devlet, Korona, testler ve aşılar konusunda bilgilendirme kampanyaları ile devreye girdi.
Ancak bu, medyanın hükümetin iyi niyetine olan bağımlılığını artırmıştır.
Ayrıca yerel medya 2020 yılında “Corona özel medya sübvansiyonu” ile desteklenmiştir.
Bu, “COVID-19 krizinin yazılı basında gelir durumu üzerindeki ekonomik etkilerini hafifletmek” için tek seferlik bir ekonomik yardımdır.
Göçmen Medya
Avusturya’da yayıncılık yapan göçmen basın, kendi imkanlarıyla veya hitap ettikleri göçmenlerin geldikleri ülkeler tarafından kısmen desteklenmiştir.
Finans sıkıntısı çeken göçmen medya, bu nedenle gerçek anlamda objektif, sorgulayan ve topluma değer katan bir seviyede habercilik yapamamıştır.
İçlerinden sıyrılıp, belirli bir seviyeye çıkanlar oluşmuşsa bile, bunlarda açık taraf olmak zorunda bırakılmışlardır.
Avusturyalı kurumlar, göçmen medyaya vereceği destek için, her hangi bir kriter aramakta ve basın-ilan verecek olan kurum, kendi bünyesinde çalışan göçmen kökenlileri kılavuz olarak almaktadır.
Yani göçmen medyanın kaderi, Avusturya kamu dairelerinde çalışan göçmen kökenli memurların insafına bırakılmıştır.
Avusturya devleti de dahil olmak üzere, bütün reklam vericiler, gazetelerin kalitesini ve işlevselliğini değer almayarak, kitlelere ulaşmanın hangi yolla olursa olsun mübahtır anlayışını seçmişlerdir.
Bu seçimin, demokratik yönetimlerde yozlaşmayı hızlandırdığı ve iktidarların toplum üzerindeki hâkimiyetini artırdığı görülmüştür.| DerVirgül
Ek Kaynak: Uzman görüşü ve istatistik bilgiler Kontrast.at’ den yararlanılmıştır.