Avusturya İstihbarat Baskını [Herbert Kickl ve BVT Skandalı]
![Avusturya İstihbarat Baskını [Herbert Kickl ve BVT Skandalı]](https://www.dervirgul.com/wp-content/uploads/2025/02/6b8787b2-4fca-44cd-8e6a-3674d681ed38_w960_r1.778_fpx65.99_fpy44.99.jpg)
| Adem Hüyük
Avusturya’da 2024 genel seçimleri sonrasında yaşanan siyasi kriz ve hükümet kurma çabalarının başarısızlıkla sonuçlanması, 2025 yılının ikinci ayına gelinmesine rağmen, hala hükümetin nasıl kurulacağı konusunda bulaklık yaşanmakta.
FPÖ ile ÖVP arasındaki koalisyon görüşmeleri, özellikle Avrupa Birliği politikaları, Rusya ile ilişkiler ve istihbarat teşkilatlarının kontrolü gibi konulardaki anlaşmazlıklar nedeniyle başarısız oldu. ÖVP’nin istihbarat teşkilatlarının kontrolünü elinde tutma isteği, FPÖ için kabul edilemez bir şart olarak görüldü.
Peki FPÖ neden, İçişleri Bakanlığı ve istihbarat teşkilatlarının yönetiminde ısrar ediyor?
Bu sorunun yanıtını, 2028 yılında yaşananlarda bulabiliriz…
Şubat 2018’de, Avusturya İçişleri Bakanı Herbert Kickl’in [FPÖ] yönetiminde, Avusturya Anayasayı Koruma ve Terörle Mücadele Dairesi’ne [BVT] tartışmalı bir baskın düzenlendi.
Operasyonu, FPÖ’lü siyasetçilerin bağlantılı olduğu Einsatzgruppe zur Bekämpfung der Straßenkriminalität [EGS] “Sokak Suçlarıyla Mücadele Özel Birimi” isimli özel polis birimi yürüttü. Gerekçe olarak, bazı BVT çalışanlarının gizli bilgileri hukuka aykırı şekilde sakladıkları ve kötüye kullandıkları iddiaları gösterildi.
Ancak Viyana Yüksek Bölge Mahkemesi [OLG], baskının büyük ölçüde hukuka aykırı olduğuna hükmetti. Mahkemeye göre, şüpheli belgeler resmi iş birliği yoluyla da elde edilebilirdi ve baskın orantısız bir müdahale oldu. Ayrıca, baskın sırasında 40.000 GB’ı aşkın veri ele geçirildi, bu da ciddi bir istihbarat açığı yarattı.
Bu olayın ardından, Kickl’in istihbarata siyasi müdahalede bulunduğu ve FPÖ’nün BVT üzerindeki etkisini artırmak istediği yönünde iddialar gündeme geldi. Örneğin, FPÖ’lü siyasetçiler, Liederbuch-Skandalı [aşırı sağcı şarkı kitapçıkları] konusunda BVT’nin bilgi sızdırdığına inanıyordu.
Baskın sonrası, Muhalefet partileri [SPÖ, Liste Pilz, Yeşiller, NEOS] sert tepki göstererek Kickl’in istifasını talep etti ve parlamentoda bir soruşturma komisyonu kurulmasını sağladı. İlk başta hükümet soruşturmayı engellemeye çalışsa da muhalefetin baskısıyla Nisan 2018’de resmi olarak bir araştırma komisyonu kuruldu.
Kickl ayrıca, BVT Başkanı Peter Gridling’in görevden alınmasını sağladı ancak mahkeme süreci sonucunda Mayıs 2018’de Gridling’in göreve iadesine karar verildi.
Baskının uluslararası yankıları oldu. ABD ve Almanya gibi ülkeler, Avusturya’nın istihbarat servisleriyle güvenlik iş birliğini askıya aldı. FPÖ’nün aşırı sağcı gruplarla ilişkileri nedeniyle, BVT’nin elindeki hassas bilgilerin güvenliği konusunda ciddi endişeler doğdu.
Son olarak, Temmuz 2023’te içişleri bakanlığına bağlı bazı üst düzey yetkililer, görevlerini kötüye kullanma suçlamalarından beraat etti. Ancak baskının siyasi sonuçları, FPÖ ve istihbarat kurumları arasındaki ilişkilerde uzun süreli bir güven krizine yol açtı.
Son olarak
Yıl 2018, yer Adalet Bakanlı önü Avusturya’nın en sağ da duran ırkçı Kimlikçiler Hareketi lideri Martin Sellner, mitingde şöyle bir söz sarf etmişti: ‘’Avusturya’da ’kızıl derin devlet’ var! Biz ve düşüncemize yakın olanlar bunu değiştirecekler…’’
Martin Sellner’in bizim gibi düşünenler dediği, aşırı sağcı FPÖ’den başkası değildi. | ©DerVirgül