Avusturya Karantina Süresini Uzatabilir mi?

Adem Hüyük 

Avusturya Sağlık Bakanı Rudolf Anschober (Yeşiller) Cuma günü Viyana’da düzenlediği basın toplantısında, hükümetin hedefinin 24 Ocak’ta üçüncü karantinayı sonlandırmak olduğunu söyleyerek, ‘’sonuçta, bir kilitlenme sonsuza kadar devam edemez’’ ifadesini kullandı. 

Ancak Sağlık Bakanı, dün yaptığı bir açıklama da ise, son haftada artan vaka sayılarını Noel tatilindeki gevşemeye bağlamış, önümüzdeki hafta vaka sayıların azalacağını öngörmüştü. 

Bakan, önümüzdeki haftanın vaka rakamlarının, ilan edilen üçüncü karantina sürecinin işe yarayıp yaramadığını göstereceğini vurgulamış, olası bir düşüş yaşanmaması durumunda, ne gibi önlemlerin alınacağı konusunda bilgi vermekten kaçınmıştı. 

Sağlık Bakanı Rudolf Anschober, Cuma günü yaptığı açıklamanın detaylarında, 24 Ocak karantinanın son bulma tarihini işaret ederek, ‘’kilitlenme sonrası koruyucu önlemlerle çok dikkatli ilerlemeliyiz’’ dedi. 

Ancak, sağlık bakanının son hafta artan vaka rakamlarını bağladığı Noel tatili sonrası, 26 Aralıkta başlayan karantina sürecinde, kayak merkezlerinde devam eden yoğunluk ve kural tanımamazlık ve yine Avusturya’da yaşayan yüzbinlerce Ortodoks’un 6 Ocak’ta Noel kutlaması, Ortodoks kiliselerinde bir araya gelinmesi, yeni kümelenmelerin olacağı endişesi doğururken, bu kümelenmelerin vaka sayılarının tekrardan artmasına neden olabileceği, içten bile değil. 

Karantina süreci boyunca, kayak merkezlerinde yaşanan yoğun insan kalabalıklarının olası virüs salgını sonuçlarını, önümüzdeki hafta vaka sayılarında göreceğiz. 

Bu, Sağlık Bakanı Rudolf Anschober’in deyimiyle, ‘’Karantina sürecinin sonuçları, haftaya kendisini gösterecek’’ ile aynı. 

Aslında sağlık bakanın yaptığı açıklamaların satır aralarında, haftaya yansıyacak vaka sayılarından çok umutlu olmadığını görmek mümkün. 

Diğer yandan sağlık bakanı, kabilenin diğer bakanları veya başbakan gibi ekonomik ve siyasi dengeleri gözeterek değil, vaka sayılarına göre konuşmak zorunda. Yani sonuç odaklı açıklama yapmak zorunda. 

Peki vaka sayıları bu hafta olduğu gibi, günlük 2 binlerden aşağıya inmezse ne olacak?

Burada iki senaryo devreye girecek.

İlki Almanya örneğine olduğu gibi: Almanya hükümeti, düşürülemeyen vaka sayılarından dolayı, 10 Ocak’ta sona erecek olan karantinayı, 31 Ocak tarihine kadar uzattı. 

İkinci olasılık ise, Avusturya hükümeti karantinayı ön görülen 24 Ocak tarihinde sonlandıracak ve kısmen kısıtlamalar getirerek, kitlesel etkinliklerin yapılmasını yasaklayacak. 

Hükümet kitle testlerinin yapılmasında ısrarını devam ettirerek, halkı test olmaya teşvik edecek. Bu sayede korona salgınına karşı bir ön cephe oluştururken, diğer yandan da korona virüsünde algı sorununu ortadan kaldırarak, daha sorumlu olunmasına katkı sağlayacak. 

Tabi bütün bunların beraberinde, karantinanın sonlandırılmasının vereceği özgürlüğü, nihai bir özgülük olarak algılayanlar tarafından oluşacak yeni salgınlara karşıda, aşı işaret edilerek, ülke çapında aşı kampanyasına hız verilecek –  Sanırım nihai çözüm de bu olacak.

Soğuk hava koşullarının vermiş olduğu ‘’doğal eve kilitlenmenin de’’ verdiği imkanlara rağmen, vaka sayılarının, yaz aylarındaki karantina sonrasından hızlı artması ve fazla olması düşündürücü. 

Bir şekilde insanlar, hava şartlarından dolayı rutin kış yaşamına geçmiş durumda. Buna rağmen salgının en küçük zaman diliminde günlük iki binin üzerinde bulaşacak insan bulması, karantina sürecinin işlevselliğini tartışılır hale getirmekte. |virgül 

© Bild: virgül