Avusturya-Türkiye Ve Suriyeliler

Sosyal medyada yükselen Suriyeli karşıtlığı konusunda sosyologlar, tepkinin Suriyeli sığınmacıların kalıcı olduğu fikrinin yerleşmesiyle arttığı görüşünde.

Sosyologlar, “onlarla geçiniyoruz ama pek sevmiyoruz” diyor.

Galatasaray Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Didem Danış’ın DW Türkçeye verdiği bir röportajda, dünyadaki örneklerle karşılaştırıldığında Türkiye

toplumunda ciddi bir Suriye karşıtlığı olmadığı ve aslında Avrupa’daki yabancı düşmanlığı düşünüldüğünde bu durumun olumlu anlamda şaşırtıcı olduğu görüşünde.

Türkiye Devlet Kurumları Destekliyor

“Burada devletin ‘hüsnü kabul’ politikalarının etkili olduğunu düşünüyorum” diyen Danış, Suriyelilerin devlet kurumları tarafından dışlanmadığına, aksine kapsayıcılık açısından önemli bir çaba olduğuna dikkati çekiyor.

Avusturya’da Devlet Kurumları Dışlıyor

‘’Irk kavramı, toplum tarafından yaratıldığı ileri sürülen, özünde çıkar ilişkilerinde kullanılmak için, insanlar arasında geçmişten günümüze devam eden eşitsizlik ve ayrımcılığı destekleyen, ikili ilişkilerde objektifliğin yitirilmesine neden olabilecek kadar güçlü ve kadim bir kavramdır.’’

Türkiye’de, Suriyelilerin devlet tarafından desteklendiği halde, genelde bir hoşnutsuzluk olduğu bilinmekte.

Öte yandan Avusturya koalisyon hükümetinin açıktan, mültecileri hedef alması söz konusu.

Avusturya resmi kurumlarının, çeşitli siyasi ve ekonomik yaptırım uygulamasına rağmen, Avusturya halkında, mültecilere karşı nefret söylemi, Türkiye özgülünde yaşanan kadar hiçbir dönem olmamıştır.

Öyle ki; Avusturya’da yaşayan Türkiye göçmenlerinin, Avusturya’ya sığınma amaçlı gelen mültecilere tavrı ve yaklaşımı daha acımasız olmuştur.

Kurumsal ırkçılık olarak nitelendirilen bir tutuma giren Avusturya hükümeti, kendi tabanından beklenen desteği göremedi.

Kurumsal ırkçılığı destekleyen, Avusturya’da yaşayan ve daha önceden gelerek yerleşmiş, sosyal bir statü kazanmış yabancılar tarafından destek görmüştür.

Bu desteği, aşırı sağ Özgürlük Partisi’nin (FPÖ) yabancılardan aldığı oy oranıyla açıklamak mümkündür.

Peki Neden?

Irk kavramı konusunda bilimsel anlamda oluşmuş bir fikir birliği söz konusu değildir.

Ama oldukça tartışmalı olan bu kavrama ilişkin bilinen bilimsel tartışmalar ilk kez 18.yüzyılın sonları ile 19. yüzyılın başları arasında ortaya çıkmıştır.

Bunun temel nedeni Avrupalı egemen ülkelerin kolonileşmelerine haklı bir gerekçe oluşturmak istemeleriydi.

18. yüzyılda başlayan fikirleri daha sonra Almanya’da Nazi, Amerika’da

Ku-Klux Klan ve Güney Afrika’da Apartheidin hareketlerinde devam etmiştir.

Avrupa’da doğan ve Avrupa halkına büyük bedeller ödemesine neden olan ırkçı politikalar, Avrupa halkı tarafından, ilk kertede daha temkinli yaklaşım sergilemelerine neden olmakta.

Avusturya halkı, hükümetinin açıktan ırkçı tavır sergilediği, mültecilere karşı daha insani yaklaşmayı seçerken, Türkiye hükümetinin desteklediği Suriyeli mültecilere Türk halkı daha acımasız ve katı olabiliyorlar.

Çünkü Türk halkı bu güne kadar ırkçılığa karşı büyük bir bedel ödemedi. (virgül.at)

Kayanaklar

Ardahan Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi

DW Türkçe Makale:‘’Suriyeli algısı: Eğlenmesinler, mağdur kalsınlar isteniyor”