Avusturya’da seçimlerden geriye kalanlar…

Adem Hüyük

Bugün [24 Mayıs Çarşamba] saat 22:00’da Avusturya’da oy verme işlemleri sona erecek.

115,074 seçmenin yaşadığı Avusturya’da, birinci tur seçimlerinde 62.357 [%55,8], ikinci tur seçimlerinde ise [çarşamba günü hariç] 63.625 [%56,8] kişi oy kullandı.

Yurt dışında seçim kampanyası yürütmek, siyasi partiler için oldukça zor. Her şeyden önce seçim kampanyaları içerik ve pratik olarak, yaşadığınız ülkenin yasalarıyla örtüşmesi gerekmekte.

En zor aşama ise, zaten az olan seçmeni sandığa gitmeye ikna etmek değil, sandığa taşımak.

Ülkenin çeşitli bölgelerine dağılan vatandaşları sandık merkezlerine ulaşımını sağlamak, siyasi partileri maddi ve manevi zorlayan çalışmaların en başında yer almaktadır.

Siyasi partiler oy kazanmak için sandıklara seçmen taşırken, seçmenler de dünya görüşlerini sandık başlarına taşıdı.

Fesli başın, küpeli kulağı

Viyana’da başında fesi ile oy kullanmaya gelen vatandaş, sandığa taşıdığı dünya görüşüyle Jön Türkleri hatırlatırken, fotoğraf makinalarına verdiği pozlarda, meşrutiyetçi ve II. Abdülhamid muhalifliğini yansıtıyor. Diğer yandan Fransız burjuva bakışının ardında gizli bir Kemalizm olsa da fesli başın, küpeli kulağıyla daha çok batı ile doğu arasında kalmışlık yansıyor. [Küpe takmasını, eleştirme hadsizliği yapmıyoruz] 

TRT’nin kazandırdığı Alp kıyafeti

Yine Viyana’da bir seçmen, Alp kıyafeti ile oy kullanmaya geldi. Kıyafetini soranlara ise tarih-kültür içerikli sosyal mesajlar verdi. Bir anlamda dünya görüşünü sandığa taşımış, TRT dizilerinin kahramanları gibi geçmişimizden destansı ve yenilmezlik mesajlar verdi. TRT’nin dönem dizilerinin bu yönlü faydaları var. Ancak dizilerin birer kurgudan ibaret olduğunu, gerçek tarihle en fazla yüzde 30 eşleştiğini unutmamak gerekir.

Yeni doğan bebeğiyle oy kullanmaya geldi

Aslında bu olay böyle değil. Yeni doğan bebeğiyle geldiği kısmı doğru. Ancak ve zaten mecburen yeni doğan bebeğiyle gelecek. Çünkü oy kullanma merkezi aynı zamanda bir konsolosluk binası. Bebeğinde doğumdan sonra kaydedilmesi gerekiyor. Gelmişken de oy kullanmanın bir sakıncası olmadığı gibi, ileriye dönük anlatılacak güzel bir anı olacağı kesin.

Gelinlikle geldi

En mutlu anlarını sandığa taşıyan çift, oylarını kullandı ve ileride çocuklarına göstermek için fotoğraf ve videolar çekti. Diğerleri gibi bu davranışta, seçimlere neşe ve heyecan kattı.

Daha kimler mi vardı?

Protest bacağıyla, tekerlekli sandalyeyle genç yaşlı engellilerimiz, Avusturyalı eşinin zorla sandığa getirdiği Türk vatandaşımız, seçmenlerin kıyafetine göre hangi partiye oy vereceğini tahmin eden meraklılarımız, Avusturya vatandaşlığı olduğu için oy kullanamayan ancak, kullananları seyretmek isteyenler ve YSK’nın sistem açığı var mı diye iki defa oy kullanmaya çalışan benim gibi vatandaşlar sandıklara giderek, vatandaşlık görevini yerine getirdi.

Demokrasi, siyah ve beyaz taşın ayrı sepetlere atılmasıyla başladı. Beyaz taş, teslim olmayarak savaşmayı-gerekirse ölmeyi, siyah taş ise kendinden üç kat büyük bir orduya teslim olmayı-yaşamayı sembol ediyordu. O gün Atina halkı sepetlere beyaz taş attı ve yenilmez denilen orduyu yenerek, bir kralın emriyle değil, kendileri istedikleri için savaştılar ve kazandılar.

Demokrasiye olan inancınızı kaybetmeme dileğiyle… | ©DerVirgül