Bizde kıyafetlerimizle körfezde denize giriyorduk!

Yakın tarihte yıkılan İzmir Büyükşehir Belediyesi binasının körfeze bakan duvarlarını deniz dalgaları döverdi. Deniz daha doldurulmamıştı. Çocuklar bugünden daha pis kokan körfez sularına kıyafetleriyle girerdi… Ve o çocuklar “yabancı uyruklu değillerdi”,- bizdik…

Bizde kıyafetlerimizle körfezde denize giriyorduk!

Adem Hüyük

Yabancı uyruklular başlığıyla bazı medya grupları tarafından hedef gösterilen Suriyeli çocuklar, İzmir Konak’taki Batık Gemi Anıtı önünden kıyafetleriyle denize atlamış ve o anları cep telefonuyla kaydedip TikTok’a yüklemişler.

Gazeteye göre toplumun huzurunu bozan bu çocukların ulus kimlikleri manşetten verilerek, hedef gösteriliyor, yanlış göç politikaları bu çocukların İzmir’in sıcağında körfezin pis ama serin sularında serinleyen bedenlerinin üzerindeki kıyafetlerden ırkçılık yapılıyor.

1988 yılıydı

O zamanlar körfez suları, geçtiğimiz günlerde yıkılan İzmir Büyükşehir Belediyesi binasının bitiminde başlıyordu. Körfez suları doldurulmamış, Konak iskelesi öteye alınmamış, çift şeritli sahil yolu, yaya gezi alanının altından geçirilmemişti. Üstelik körfez suları daha pis kokuyor, bu koku âdeta İzmir’in ismiyle birlikte anıldığı yıllardı.

Okullar tatil olduğunda, Kemeraltı’nda ayakkabı satan ağabeyime yardım ederdim. Kemeraltı’ndan Saat Kulesi arasındaki oto yol üzerindek yuvarlak yaya geçidi vardı.

İzmir çok sıcak olurdu. Kemeraltı ise kalabalığın ve basıklığın verdiği yapısıyla daha sıcak olur ve bunaltırdı. Geniş etekli teyzelere çaldırdığım ayakkabıların hesabını ağabeyime vermeden, Hükümet Konağı’nın yanındaki yuvarlak üst geçitten geçerek, İzmir Büyükşehir Belediyesi binasının hemen yanından, kıyafetlerimle körfez sularına atlardım. Benim gibi 10 ila 16 yaşlarındaki çocuklar bunu her gün yapardı.

İzmir’in sahil köylerinde yazlık evleri olmayan çocuklar, körfez sularında kıyafetleriyle serinler, kıyafetleri kuruduktan sonra Kemeraltın’da çıraklık yaptıkları dükkanlara dönerlerdi.

Yabancıları görgüsüz, kural tanımaz göstermek isteyen gazete, kendi halkının da yetersizlikten dolayı sahil bölgelerine gidemediği utancını taşıyor mu acaba.

Yanlış göç politikalarının hesabı, göçmen çocuklarından sormak bariz ırkçılıktır. İzmir körfezine kıyafetleriyle giren Suriyeli çocukların yerine, yanı başında Kemaraltın’ın arka sokaklarında 12 saat çalıştırılan Türk çocuklarının, ayakkabı solüsyonuyla renk değiştiren kıyafetlerine bir bakın… | ©DerVirgül

Yayınlama: 02.07.2023
Düzenleme: 02.07.2023
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 2 Yorum
  1. Vatansever dedi ki:

    Sorun denize neyle girildiğinde değil ülkemin milli guvenliğindedir.Afganli Suriyeli vs ne olduğu belli olmayan kaçaklar vatan hainleri ordusu yarın Fransa gibi olmamak için en kısa sürede ulkemden gönderilmelidir gerekir.Sessiz istilaya hayır.BOP projesine hayır.Gezin Viyanayi gözünüzle görün rezaleti.

    1. Der Virgül dedi ki:

      Düzensiz göç konusunda mevcut iktidarın tutarsızlığı aşikâr… Bu konuda Viyana hükümeti de mülteci kabulünde AB kontenjan kanunlarına karşı çıkmakta. Düzensiz göçün sonuçları üzerinde toplumsal tartışma yürüten AB ülkeleri, mültecilerin geldiği ülkelere silah satışlarını tekil görüşmeler üzerinden yapmakta. Bizim muhatabımız göçmenler değil, göçmenlerin yurtlarını terk etmesini sağlayan devletler, yani Viyana, Berlin, Paris gibi hükümetlerdir…