Bugün Pazar ve…
Yaşam telasıyla düşünemediğimiz gerçekliklerimizin pazar günü yüzümüze çarpmasından mı korkarız? Yoksa pazar günlerinin paradokslu yanı mı var? Yoksa özgürlük korkusu mudur? Pazar günü neden tatildir?
Adem Hüyük
“Bugün pazar.
Bugün beni ilk defa güneşe çıkardılar.
Ve ben ömrümde ilk defa gökyüzünün
bu kadar benden uzak
bu kadar mavi
bu kadar geniş olduğuna şaşarak kımıldamadan durdum. [Nazım Hikmet Ran]”
Pazar günü çalışan çalışmayan herkes için farklı pratik sonuçları olan bir gündür.
Özellikle çalışanların kendileri ve iş dışındaki çevreleriyle baş başa kaldıkları, daha doğrusu, onlarla insani ilişkilerini geliştirmeye en uygun gündür.
Acısı veya mutluluğu olanlar, pazar günü daha yoğun bir şekilde bu duyguyu yaşar, kimi zaman ne kadar yalnız olduğunu kimi zaman ise ne kadar çok seveni olduğunu anlar.
İş hayatımızdaki varlığımız, pazar günü kendisini kaybediyor, toplumdaki yerimiz ve gerçekte kim olduğumuz arasında bir çeşit belirsizliğe düşmemizi sağlıyor.
Erich Fromm “Özgürlük Korkusu” adlı eserinde bu durumu incelemiştir (1941). Bu kitapda Fromm, özgürlüğü istemekle, özgürlükten korkmak ve bunun ortaya çıkardığı sorumluluk duygusu arasındaki merak uyandırıcı paradoksu işlemektedir. Yani, eğer ben özgür birer bireysem, varlığımdan ve seçimlerimden tamamen sorumlu olurum. Kendimi keşfetmem gereken bu uçurumlarda, yoğun sıkıntılar, rahatsızlıklar ve güvensizlikler ile savaşmak zorunda kalırım. [Alıntı]
Pazar gününün daha dramatik sonuçlar doğurduğu da görülmektedir. İstatistiklere göre, aile içi şiddet, kadın cinayetlerinin çoğu pazar günü gerçekleşmiştir. Buradan da görüldüğü gibi pazar günü, bir araya gelen tarafların birbirlerine karşı olumsuz yanlarını gördükleri gündür.
Diğer yandan pazar günü, aşıkların buluşma, ayrılık yaşayanların ise en çok özlem duyduğu gündür.
“Yağmur var çok sevdiğim rüzgâr da
Bugün pazar daha uyanmadı komşular
Damların üzerinde kuşlar daha rahatlar
Radyolarda eski şarkılar çalıyorlar bu saatlerde
Gönül penceresinden ansızın bakıp geçenlere doğru
Yağmur da var çok sevdiğim rüzgârda
Daha uyanmadı komşular bugün pazar
Ve ben seni çok özledim. [İbrahim Sadri]”
Melankoli ile dolu bir boşluk hissediyoruz. Haftanın pazar adı verilen bu korkunç son gününde.
Yahudilerin cumartesi ibadet etmelerine karşın, Hıristiyanların pazar gününü kutsal günü seçmesiyle başlayan Pazar gününün kilise günü ve dolayısıyla tatil ilan edilmesi, günümüze kadar uzanmıştır.
Bir hafta neden 7 gündür? Ve neden yeni bir hafta pazartesi günü başlamak zorundadır?
Aslında, pek çok şeyde olduğu gibi, 7 günlük bir hafta fikri de temelde bir batıl inanç, tesadüf, düzene duyulan ihtiyaç ve bazı temel matematiksel kavramların birleşimi sayesinde gerçekleşti.
Pazar günü, diğerlerinin ne yaptığını merak ettiğimiz ancak müdahil olamadığımız, kişiye özel bir gün olma özelliği taşır.
Günümüzde sosyal medya üzerinden pazar gününü çok iyi geçirdiğini ispatlama yarışına girilirken, aslında iş dünyasında göründüğü gibi olmadığı ispatlamak istenmektedir.
Eş, dost, akraba gibi ziyaretlerin yapıldığı, sorunların tartışıldığı çözüm üretilmeye çalışılan bir gün dür pazar günü…
Düğünlerin, davetlerin, protesto yürüyüşlerinin yapıldığı gündür…
Erkeklerin sakal tıraşı, kadınların daha bakımlı olduğu gündür…
Haftanın pazar adı verilen son gününde, pazartesinin getireceklerinden bağımsız olarak geçirmeniz dileğiyle, iyi pazarlar… | © DerVirgül