Viyana’da bir hırsız, çaldığı e-scooteri sahibine satmak istedi
Haber veya filmlerde gördüğümüz üçüncü dünya ülkelerindeki hırsızlık vakalarını, artık Viyana’da görmek hatta yaşamak mümkün. Bir kafede masaya bıraktığınız cep telefonunuz ne kadar güvende? İlginç bir hikaye…
Adem Hüyük
Hırsızlık toplumların farklı dönemlerinde ve bölgelerinde sorun olabilen bir suçtur. Hırsızlık oranları, birçok faktöre bağlı olarak değişebilir ve zaman içinde artabilir veya azalabilir.
Şu sıralar Viyana’nın 10. Bölgesinde özellikle kapkaç vakaları artmış durumda.
Bir zamanlar film veya haber bültenlerinden seyredilen ancak Viyanalılara çok uzak olan kapkaç vakaları, 10. Bölgede yaşanmakta.
Favoriten caddesindeki bir kafenin bahçesinde melange içmek, bunu yaparken çantanızı veya cep telefonunuzu masaya tereddüt etmeden bırakmak ne kadar mümkün?
O kadar hızlı koşabiliyor musunuz?
Çok genç ve atletikler. Masada duran cep telefonunu alıp gözden kaybolmaları saniyeleri buluyor, diyor bir kapkaç mağduru…
Zaten kalabalık olan cadde, sizin kapkaççının peşine koşmanızı engelliyor ve üstelik onun kadar hızlı koşmanız için sporcu olmanız gerekecektir. Bu nedenle polise müracaat etmekten başka seçeneğiniz kalmıyor. Telefonunuzu geri bulma olasılığınız neredeyse imkânsız…
E-scooterini dışarıda bırakma!
Dün 10. Bölgedeki bir fırından ekmek aldığım esnada, fırın çalışanı e-scooterimi dükkanın içine almamı önerdi ve devam etti: “Dün burası kalabalıktı, genç bir delikanlı alışverişini bitirdi ve dışarı çıkmasıyla geri dönmesi bir oldu. Kapıya bıraktığı e-scooteri çalınmıştı.”
Fırıncı uyarılarına ve Viyana’nın ne kadar bozulduğundan konuşmaya devam ederken, bir müşteri konuya müdahil olarak, bu yazının ana öznesini oluşturdu.
“İsmimi yayınlayıp beni rezil etme…”
Kimliğini açıklamama şartıyla yakın tarihte başından gecen olayı anlatan kadın, ilahi adalete inandığını ancak onunda işe yaramadığını, içinde bulunduğu durumla alay ederek başından geçenleri anlattı.
“Favoriten caddesi üzerindeki büyük bir mağazandan bir şey alıp çıkacaktım. Birkaç hafta önce yaklaşık 1300 Euro’ya aldığım e-scooterimi dükkânın önüne koydum. Mağazaya girdim. Ancak içime şüphe düştü ve hemen geri çıktım. Çünkü yeni almıştım, onu dışarıda bırakamazdım. Artık çok geçti…”
E-scooterim saniyeler içerisinde çalınmıştı.
Mağaza yetkilileri, polis vs… hepsini devreye soktum. Nafile…
Aradan üç hafta geçti sanırım…
Sakin bir sokaktaki kafenin kaldırım bahçesinde otururken, bir kişinin kafedekilere elindeki e-scooteri satmak istediğini fark ettim. Sonra bizim yanımıza geldi.
200 Euro’ya e-scooter satmak istiyordu. Ancak e-scooter benimdi…
Heyecanlandım…
Bu da en büyük hatam oldu…
Hırsız benim tavrımdan ve yanımdakilerle Türkçe ’de olsa konuşmamın ses tonundan şüphelenerek, yine benim e-scooterime binerek kaçtı…”
Hırsızlık sorununu çözmek için, toplumun tüm kesimlerinin işbirliği yapması önemlidir. Suçun nedenlerini anlamak ve önlemek için çaba göstermek, hırsızlık oranlarını azaltmada yardımcı olabilir. | ©DerVirgül