Dernekler Neden Var? |Kimlik İçin Mi?
Avusturya’da Türkiye kökenlilerin kurduğu dernekler – toplumumuzda ayrı bir yeri vardır. Fayda üretir -menfaat üretir-makam üretir, ticaret üretir, bölücülük üretir.
Asıl gayeleri çerçevesinde iyi niyetlerle kurulurlar sonra suiistimal veya ilgisizlikle karşılaşırlar.
Peki dernekler neden vardır? Temel amacı hizmet midir- yoksa birilerine kimlik olsun diye mi vardır?
Avusturya’da kurduğumuz derneklerin yüzde 80’i ideolojik veya dini temellidir.
Ve hepsinin bir Türkiye bağlantısı vardır.
Yani ideolojik beslenmeyi ana yurttan alırlar.
Bu nedenle de, Avusturya’ya özgü siyaset veya faaliyetlerde kısır kalırlar.
Dernekler dayanışmayı kaynaşmayı sağlayan bir kurumdur.
Genç nesle geçmiş ile gelecek arasında köprü kurmaktır.
Dernekler, yakın akrabalara, kemikleşmiş ideolojik fosillere, ekmek kapısı ya da menfaat çıkar ilişkisi ile çevreye baskı kurmak, reklam yapmak yeri değildir.
Derneklerin öncelikle amacı- gayesi nedir.
Faaliyetlerini ve tüm yaptığı işleri belgelendirmek mecburiyetindedir.
Yaptığı yardımlar ve harcamalar açık ve şeffaf olmalıdır.
Bazı derneklerin içi boş – faaliyet siz dernek görünümündeler.
Buda derneklere ve dernekleşmeye karşı ön yargıyı artırmakta, toplumu sivil inisiyatifin gücüne olan inancından uzaklaştırmaktadır.
Dernekler gücünü üyelerinden alır.
Üretken, idealist ve genç üyeleri olmayan dernekler yok olmaya mahkûm dur.
Dernekler her dönem faaliyetlerini denetletmeli -açıklamalı ve şeffaf olarak sunmalıdır.
Gelir -gider hesaplarının dengesini her üye bilmelidir.
Bazı dernekler sadece kağıtta kalmış ve faaliyetsiz konumdadır.
Bazıları da sadece tabela-etiket-şov -oyun oynanan dernek olmaktan çıkamamıştır.
Öte yandan, bazı dernekler ise, tamamen Türkiye merkezli sohbetler üzerinden, iktidar devirip, iktidar kurmaktadır.
Bu tür yerlerde laf üretilmekte hizmet üretilmemektedir.
Kendine hayrı olmayan dernekler topluma nasıl katkı sunacaklar.
Avusturya’da Türkiyeli dernekler, siyasi oluşumlar da dahil, şu an bir kitleyi bir araya getiremez olmuşlardır.
Dernekler kuruluş amacına uygun ve asıl faaliyetlerini yapan ve topluma fayda üreten olmalıdırlar.
Dernekler, vergi kaçırmak için acılan ticaret haneler olmamalıdır.
Dernekler, davetlerin protokol bölümünde, egosunu tatmin eden başkanların elinden kurtarılmalı, daha vasıflı gençlere ve kadınlara verilmesi sağlanmalıdır.
Her şeyden önce, dernek yöneticileri sivil toplum bilinci ile hareket etmeli, resmi otoriteyle arasına ciddi bir çizgi çekmelidir.
Dernek yöneticiliği bir üst kimlik oluşturmadığı gibi, toplum yararına yapılan her hizmet, o yöneticiye, asıl üst kimlik olan ‘’insanlık’’ çerçevesinde değer katacaktır.
Dernekler insanların birbirlerinden daha da kopmasını sağlamak için değil, insanların daha sıkı ilişkilerle belirli sorunlar etrafında toplanmasını sağlamalıdır.
Dernekler arasın da, kişisel husumet veya rekabetten dolayı, bir üye, bir diğer derneğe gitmemektedir.
Bunun adı da, toplumu bölmektir.
Oya bir birey, birkaç derneğe üye olabilmelidir. |virgül