“Dijital faşizm” ne demek?

“Dijital faşizm” ne demek?

| Adem Hüyük

Belki birçok insanın ilk defa Yılmaz Erdoğan’ın Vizontele filminde duyduğu “sosyal faşist” söylemi, 1930’ların başında öne sürülmüş bir kavramdır. Türkiye’de daha çok 12 Eylül 1980 darbesi sürecinde fraksiyonların birbirlerini suçlamak için kullandıkları aşağılayıcı tanımlama olarak sarf edilmiştir.

Komintern tarafından sosyal demokratları hedef alarak, sistemin bir parçası olduklarını ve sosyal demokrasinin faşizm ile ideolojik olarak kapitalizmin karakter yapısı gereği ayrılmaz bir bütün olduğu suçlamasından, “sosyal faşizm” tanımlaması doğmuştur.

Türkiye’de herkesin bildiği ama telaffuz edilmesi ve ithafta bulunmasından korkulan bu kavramı, İkinci Dünya Paylaşım Savaşı sonrasının dünyaya bıraktığı acılara neden olan Benito Mussolini ve Adolf Hitler gerçekliği, savaş öncesi faşist bir parti olmanın gururla ilan edilmesi, faşizmi uluslar arası ve insan vicdanında mahkum etmiş ve günümüzde hiçbir yapılanma veya birey faşist olduğunu kabul etmemektedir. Faşizm artık insanlık suçu olarak kabul görmüştür.

Sosyal paylaşım sayfası Instagram’ın Türkiye’de erişime kapatılmasından sonra, Cumhurbaşkanı Erdoğan nedenleri sıralarken, Instagram’ın adaletsiz yapılanmasına atıfta bulunarak ve küresel sosyal medya şirketlerinin gelişmelere ideolojik yaklaştığını ve bu çerçevede etkin güç olarak taraf olduğu belirtti.

Sonuç olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan bu davranışı “Dijital faşizm” olarak tanımladı.

“Dijital faşizm”

Dijital faşizm açıklamadan önce birçok insanın bildiğini sandığı ve kanıksadığı ‘faşizm’ kavramını kısaca hatırlamakta yarar var.

İtalya’da Benito Mussolini tarafından oluşturulan, otoriter devlet üzerine kurulu radikal bir aşırı milliyetçi politik ideolojinin pratik sonuçlarından doğan yönetim ve bu yönetimin tüm yetkilerinin tek partinin veya tek bir kişinin elinde toplandığı düzen faşist rejim olarak tanımlanmaktadır. Ancak Faşizmin tanımlanması ve anlaşılır kılınması çok kısa ve basit anlatımlarla mümkün değildir.

En basit ve anlaşılır anlatımı, faşist ideolojinin temel özelliğini anlamak gerekmektedir. Çünkü faşist ideoloji bütün siyasi ideolojilerin içinde devletin en fazla yüce olduğunu kabul eden bir ideoloji olmasıdır. Bu da onun kutsadığı devlet ve devletin tek liderinin varlığı için çok acımasız kılıyor.

Bu doğrultuda, Dijital faşizmi yorumlarken, tek merkezli yönetim ve o yönetim merkezinin kutsanmış olduğunu, ancak bunu görmemizi engelleyen yöntemlerle, merkezi olmayan ve dijital olarak örgütlenmiş bir yapılanma sunulmaktadır. Oysa kitlelerin belirli amaçlar uğruna manipülasyon uyguladıkları, kimi zaman pasif, kimi zaman daha açık bir şekilde teknolojik üstünlüğünü kullanarak, kültürel, psikolojik, ekonomik ve siyasi perspektiflerden ihtiyaca göre, oldukça akışkan ve farklı noktalar içeren bir faşizm yöntemi kullanarak, en başta faşizm tanımlamasında belirttiğimiz gibi, ana merkez olarak gördükleri güç için çalışmaktadırlar.

Dijital faşizm hakkında farklı bakış acıları bulunmakta. Ancak bazı uzmanlar dijital faşizmi şu şekilde açıklıyor: İnternetin ortaya çıkmasıyla birlikte kitlelerin kendi manipülasyonlarını yaratabilmesi dijital faşizmin ortaya çıkmasına sebep olmuştur. Dijital çağda yeni faşizm küresel boyutlara ulaşmıştır; her gün bireyler hakkında toplanan milyonlarca Gigabayt veri sonuçta büyük işletmelerin ve devletlerin “bizim için en iyi olanı” belirlediği, veri odaklı, yapay zekâ odaklı ve sözde “iyiliksever” bir diktatörlük için dijital araçlar sağlamaktadır. Yanlış ellerde, gözetlemeye dayalı kişisel verilerin kötüye kullanılması, bireyler olarak bizler ve bir bütün olarak toplum için felaket sonuçları doğuracaktır. Açıkça veya dolaylı olarak totaliter bir devlette, bu tür bilgiler, belirli hükümet politikalarına katılmayan kişileri tahmin etmek ve tanımlamak için kullanılabilir.| ©DerVirgül

Yayınlama: 06.08.2024
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.