Döneri Kesen Kesene

İskender Bey 150 yıl önce “Döner-i” ilk kestiğinde, Dönerin bir dünya markası olacağını ve Avrupalı siyasetçilerin kameralar karşısında döner keseceğini, sanırım kestirememiştir. Artık döner, Avrupa’da yaşayan Türkiye kökenliler ile onları yönetenler arasında birleştirici bir misyona sahip… “Keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner”

Döneri Kesen Kesene

Adem Hüyük 

Döner kebabın Bursa’da yaşayan İskender Bey tarafından, yaklaşık 150 yıl önce kuzu çevirme yemeğinin yapım tekniğinden yararlanarak kemiksiz kuzu ve dana etlerinin şişe takılması ve ateş karşısında pişirilmesi ile ortaya çıktığı söylenmektedir. 

Döner kebap, zamanla Anadolu’dan farklı ülkelerin mutfak kültürlerine “donair, doner, gyros, dona-kebab, donnakebab, shiwarma, chawarma” gibi değişik isimlerle girmiştir. Diğer taraftan döner kebabın, Kastamonu’da ortaya çıktığı ve zamanla diğer bölgelere yayıldığı da başka kaynaklarca ileri sürülmektedir. [Kaynak: Vikipedi]

Ayaküstü yemek

1972’de Türk “misafir işçi” Kadir Nurman, Berlin’deki Bahnhof Zoo semtindeki büfesinde pide içinde et satmaya başlayan ilk kişi oldu, daha sonra salata ve sos da eklemeye başladı. 

Ancak Berlin’den Baden-Württemberg‘e uzanan coğrafyada, 50 yıl kadar önce ortaya çıkan Alman-Türk dönerinin öncüleri hakkında anlatılan öyküler muhtelif. 

“Döner” kitabının yazarı Eberhard Seidel’e göre “döner kebap” “bir Türk-Alman kültür tarihi öyküsü”, Almanya’da yaklaşık 18.500 döner büfesi ve Türk restoranı var. [Kaynak: deutschland.de]

Avusturya’daki dönerci sayısı Almanya kadar olmasa da en az Almanya kadar yerli halkla ilişkilerin artmasında önemli rol oynamıştır. 

Ayaküstü yemek veya bir diğer deyişle büfe gıda tüketiminde döner, kendisine rakip olabilecek dev gıda zincirleri de dahil olmak üzere, hepsine meydan okumaktadır. 

Avusturya’nın her on kasabasından birinde bir dönercinin olma ihtimali artık abartı değildir.

Zira iki milyona yaklaşan Başkent Viyana’nın sosyal sınıf farkı gözetmeden bütün semtlerinde birden fazla dönerci görmek mümkün.

Döner bir köprüdür 

Dönerin karşı koyulmaz cazibesi, göçmen-yerli arasında kendiliğinde bir köprü oluşturmasına neden olurken, siyasileri de bu köprüden geçmeye zorluyor. 

Sağ popülist FPÖ her ne kadar dönerin kendi mutfak kültürlerini yok ettiğini ileri sürse de yaptıkları miting sonrası, döner-rakı sofrası kurdukları, Der Virgül tarafından iki yıl önce haberleştirilmişti. 

Almanya Başbakanı olduğu dönemde, katıldığı her şenlikte döner kesen Angela Merkel, döner kesen siyasilerin başında yer almaktadır.

Ancak Merkel sadece döneri siyasi şov olarak yapmadığını ima ederek, evinin yakınlarındaki dönerciye devamlı gittiğini, döner yediğini ve Türk çayı içtiğini söylemiş, Merkel’in gittiğini söylediği döneci ise bunu teyit etmişti. 

Avusturya’da dönercilerde siyasilerin boy göstermesi, en bilineni başbakan olmadan önce eski Avusturya Şansölyesi Sebastian Kurz olmuştur.

Ancak başbakan olunca Kurz’un dönerin efendilerine karşı tavrı değişmiştir. 

Kurz’un başbakanlığı döneminde yabancılara karşı uygulanan sert yasaların dışında, nefret söyleminin de yerli halk tarafından kanıksanması sağlanmıştır.

Bir zamanlar dönerci büfesinde kameralara poz veren Kurz, o büfelere savaş açmıştır.  

Keser döner, sap döner, gün gelir hesap döner misali Kurz, yolsuzlukla suçlanmış ve siyaseti bırakmıştı. 

Atalarımız tek başına “gün gelir hesap döner” demenin muhatap üzerinde yeterli etkiyi bırakamayacağını düşündüğü ve keser ve sap takviyesi yaparak kuvvetlendirdiği cümle, diğer siyasiler içinde geçerlidir mutlaka. 

Viyana Eyalet Hükümeti’nin koalisyon ortağı lideri Christoph Wiederkehr [NEOS], döner yiyerek ‘’yerel lezzetleri denemeyi seviyorum’’ dedi.

Wiederkehr ifadesinde döner kebabı yerel lezzet olarak gördüğünü ima etti. 

Dönerin birleştirici güncünden yararlananlar arasına giren Wiederkehr, döneri satanların oturum kartlarını aylarca beklediği ve sorularına bile yanıt almadığı MA 35 dairesinden sorumlu. Wiederkehr Viyana Belediye Başkan Yardımcısı ve aynı zamanda göç ve göçmen dairesi MA 35’in sorumlusu…

Dönerin birleştirici köprüsünden geçenler zincirine Viyana Belediye Başkanı Michael Ludwig’de [SPÖ] katıldı. 

Ludwig Türk restoranlarını gezdi, onların kısa da sorunlarını dinledi. Buradan bakınca belediyeciliğin verdiği anlayışla çok olumlu bir davranış. 

Ancak tuhaf ve acı olan ise, belediye başkanı Ludwig’e döner kesmesi için döner bıçağını veren, Ludwig’in seçmeni değil. Siyasi parti anlamında değil! Oy kullanamadığından seçmeni değil. Yani Avusturya vatandaşı değil. 

Viyana nüfusunun 16 yaşını doldurmuş, yani seçme hakkı olanların yaklaşık yüzde 30,1’i Avusturya vatandaşı olmadığından dolayı oy kullanamıyor. 

SPÖ Viyana ve Viyana Valisi ve Belediye Başkanı Michael Ludwig, “Oy kullanma hakkı vatandaşlık hakkıdır” diyor…

Bir hatırlatma yapmak istiyorum. Geçtiğimiz aylarda New York Şehri Belediye Meclisi, New York şehrindeki yerel seçimlerde ABD vatandaşı olmayan yaklaşık 800 bin kişi oy hakkını tanıyan yasayı onayladı.

Her ne kadar belediye başkanını seçememiş ve de seçemeyecek olsa da dönerciler, göçmenlerle yerli halk arasındaki bağı güçlendirmekte önemli bir rol oynamış ve oynamaya devam edeceklerdir… | © DerVirgül 

Yayınlama: 03.07.2022
A+
A-
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.