Fenerbahçe – Wien Austria maçından geriye kalanlar

Dilber Suiçmez

Bugün yaklaşık 35 – 40 Milyona yakın taraftarıyla Fenerbahçe, gördüğümüz üzere Türkiye’ nin en büyük taraftar grubuna sahip takımıdır. Gerek futbol tarihi gerekse başarılarıyla, uluslararası tanınmış, büyük bir takımdır. Uluslararası Futbol dünyasının karşılaşmaktan onur duyduğu ve sempati beslediği bir takımdır. Fenerbahçe ile oynanacak her oyunun, karşı taraflar için de her zaman büyük heyecanlar yarattığını gözlemliyor ve bunu her fırsatta dile getirdiklerine şahit oluyoruz. 

Maç, Viyana 10. bölgede Generali Arena, bir diğer ismiyle tanınan, Viola Park’ ta ev sahibinin kendi stadında oynandı. Toplanma yeri de Fenerbahçe Kulübünün açıklamasıyla, yine 10′ uncu Viyana Reumannplatz olarak belirlenmişti.  

Fenerbahçe takımının Almanya’ dan, Türkiye’den, İsviçre’ den, Fransa’dan, velhasıl neredeyse dünyanın dört bir tarafından, taraftar grupları gelmişti Viyana’ ya. Bir grup Viyana Fenerbahçelilerinin geç saatlerde, Wien Austria ile karmaşa yaşamaları, Viyana Polisinin de emeğiyle engellenmiştir. Burada Viyana Polisine de teşekkür etmek lazım. 

Fenerbahçe kalecisi Altay Bayındır’ a, maç esnasında Wien Austria taraftarının attığı davul tokmağının, o stada nasıl girdiği de ayrı bir muammadır! Bu tip taraftarların, aslında kendi takımına zarar verdiğinin bilincinde olmaması, akıllara ziyan veren bir durumdur. Bu tip olayların altında yatan nedenler, aşırı Alkol ve Madde kullanımı, sosyo- kültürel ve eğitim durumu, kişisel bozukluk, gibi durumlar olabilir. 

Sahaya fırlayan insanın taşkınlığı da futbol da yersiz bir davranıştır. Bu tip olaylar futbolda illaki karşımıza çıkabilmekte ve gördüğümüz gibi önlenememektedir de. Bir ara uluslararası bir futbol karşılaşmasında, bir kadının neredeyse çıplak vaziyette sahaya girmesine de şahit olduk. 
Bu türlü taşkınlıklar, bazı maçlarda, özellikle Uluslararası Futbol karşılaşmalarında da zaman zaman görülmektedir.

Bu tip aşırı hareketler, aslında bütün taraftara ve Fenerbahçe’ ye, dolayısıyla burda yaşayan insanların itibarına ve topluma da zarar vermektedirler. O kadar bilinçsizler ki, bunun farkında bile değiller. 

UEFA Wien Austria takımına ceza kesmeye karar verdi. Şimdi bunu düşünmeyen taraftara bunu sormak lazım, değdi mi? 

Olaya sosyo-kültürel ve psikolojik açıdan baktığımızda, bu insanların, yeterli eğitimi alamamış, başı boş ve bilinçsiz oldukları kanısı ortaya çıkıyor sanki. Yaptıkları hareketler bunu gösteriyor çünkü. Oysaki okullarda şiddet, aşırılık alanında dersler veren biri olarak, bu tür olaylara, ailelerinde sessiz kalmaması gerektiğine inanıyorum. Çocuklarınızı insanlara karşı terbiyeli, sakin ve saygılı yetiştirin. Toplumda bir grubun yaptığı taşkınlık, bütün camiaya, ya da başka bir gruba mal edilemeyeceği gibi, Fenerbahçe’ takımına da mal edilemez. 

Şu da bilinmelidir ki, her zaman böyle büyük karşılaşmalarda veya herhangi büyük bir etkinlikleri fırsat bilen, aşırı marjinal gruplar ve provokatörler de karşımıza çıkabilmektedir. Bunlara da dikkat etmek ve bunun bilincinde olmak çok önemlidir. Marjinal grupları fark ettiğinizde oradan lütfen uzaklaşın. Hem kendi emniyetiniz hem de çıkabilecek bir kargaşaya karşı tedbir almak açısından da bu önemlidir. 
Gece geç saatlerde Favoriten’de kalan küçük taraftar gruplarının, güvenli bir şekilde evlerine gitmelerini sağladığı için, Viyana polisini duyarlılığı için tebrik etmek gerekir. 

Her iki takım için de oyunun devam etmesi açısından, kimseye zarar verilmeden, maçın güvenli geçmesi çok önemliydi.

Sonuç itibariyle, Wien Austria takımı yöneticileri, Fenerbahçe camiasından ve kaleci Altay Bayındır’ dan özür dilediler.

Her ne olursa olsun, saygılı ve ölçülü olmak çok önemlidir. Bunun yolu da öncelikle aile içi eğitimden geçer. | DerVirgül 

Dilber Suiçmez | Akademisyen, Siyaset Bilimci ve Eğitimci.