Hamburg’daki Kur-an Kursu İçin Viyana Sokaklarında Yardım Talebi
Viyana’da sokaklarında iki kadın, Almanya’da Kur-an kursu açılacağını ileri sürerek, yardım talebinde bulunuyorlar. Türkiye Türkçesi konuşmayan bu kadınlarla, Kur-an ve Diyalektik yöntem tartışması içerisine girdik.
Adem Çetin
Viyana 10.Bölge Favoriten caddesinde, birkaç haftadır iki kadın Müslümanlardan Kur-an kursu açma bahanesiyle yardım talep etmekte.
Hep aynı renk ve aynı tip giyinen iki kadın ayrı gezinerek, yardım talep edecekleri insanlara Selâmün aleyküm diyerek konuya giriyor ve karşısındakinin Türkiye kökenli olduğunu bilircesine direk Türkçe konuşmaya başlıyor.
Almanya’nın Hamburg kentinde kur-an kursu açmak istediklerini ve bunun için Müslümanlardan yardım topladıklarını belirtiyorlar.
Virgül Editöründen Yardım İsteyince
Türkiye Türkçesi ile konuşmayan ve üstelik dini birikiminin de çok iyi olmayan kadın, Virgül editörünün dikkatini çekmiş ve yardım talebinde bulunması için, kadının etrafında kendisini göstermiştir. Nihayetinde, kadın kur-an kursu için yardım topluyoruz diye, editörümüzden talepte bulundu.
Almanya’nın Hamburg kentinde açılacak olan bir kur-an kursu yeri için, Avusturya’da para toplamının ne kadar mantıklı ve inandırıcı olduğunu sorgulayan editörümüze, siyasi bir yaklaşım sunarak, Türkiye Cumhurbaşkanı hayranı rolüne bürünerek puan toplamaya çalıştı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın seçilmiş kişi olduğunu ileri süren kadına, ‘’siyasette metafiziksel düşüncelerin’’ karın doyurmadığını, topluma ve ülkesine yararlı olmasının bizim için kafi olacağının vurgulanması üzerine, bir dönüş sergileyen kadın, bu seferde İslam üzerinden şansını denedi.
Kur-an’nın, kendi içerisinde, karşıtını da ortaya koyarak, Müslümanlara yol gösterdiğini, bunun bir diyalektik yöntem olduğunu ileri süren editörümüz, günümüz koşullarında da, karşıtların iyi değerlendirilmesi ve ona göre bir yol izlenmesi gerektiğini savundu.
Yardım toplayan kadın, bu düşünceye şiddetle karşı çıkmış, karşı çıkmasıyla İslam ve kur-an hakkında olan bilgisizliğini göstermiş olmuştur.
Kur-an’nın ‘’inanan ve inanmayan’’ demesi bile, bir şeyin oluşumunun, karşıtını beraberinde doğurduğunun bir kanıtı olduğu vurgulanınca, kur-an okumanın mı, yoksa kur-an’ı anlamanın mı daha değerli olduğu tartışması doğurdu.
Gözlemlerimize göre, Türkiye kökenli olmayan bu kadınlar, Türkçeyi iyi konuşabiliyorlar.
Dini bilgileri yetersiz ve ellerinde herhangi bir yardım toplama belgesi olmayan bu insanlara karşı daha dikkatli olunmasını temenni ediyoruz…virgül.at
© Bild:virgül.at