Hitler’in Evi Karakol Olacak | Peki Ayna da Olacak Mı?

Adem Hüyük | Viyana

Salzach ırmağının, Inn nehrine katıldığı bölgede bir kasaba. Nehrin bir tarafı Almanya, diğer tarafı Avusturya.

Belki de bu yüzden kendisini Alman ırkının yegane lideri görüyordu.   

Aslında, Almanca konuşan tüm ülkelerin birleşmesi fikri ona ait değildi.

Prusya – Avusturya savaşında kazanan Fransa olmasaydı, belki de doğduğu kasabanın karşı kıyısı aynı dili konuştuğu başka bir ülke olmayacaktı.  

Bu nedenle Prusya krallığını sevmezdi.

Zira Prusya Büyük Almanya hayallerini, Avusturya’yı istemeyerek yok etmişti.  

Bunun intikamını, bir zamanlar Viyana Güzel Sanatlar Akademisi tarafından reddedilişinden aldığı gibi, Nisan 1933’te, Hermann Goering’i Prusya İçişleri bakanı olarak ataması ve  Prusya Parlamentosunu dağıtarak alacaktı.  

Salzach ırmağı, Inn nehrine, Inn nehri sağdan Tuna nehrine katılıyor, oradan başkentlere uğrayarak, Karadeniz’e dökülüyordu.  

Hitler doğduğu evin biraz ilerisinden geçen nehrin güzergahındaki tüm başkentleri işgal etti – ve daha fazlasını.  

Yukarı Avusturya Eyaleti sınırlarında kalan Braunau am Inn kasabası, yer yüzünün en acımasız liderlerinden biri sayılan Adolf Hitler’in doğduğu yer.  

Nazi Almanyası’nın lideri Adolf Hitler 1889’da söz konusu evde doğmuş ve çok kısa bir süre burada yaşamıştı. 

Ev Avusturya’nın Başına Dert Oldu 

Avusturya, binanın Neonaziler için bir çeşit mabede dönüşmemesi için uzun vadeli bir çözüm bulmayı hedefledi.  

Evin yıkılması gündeme geldi, ancak 17’nci yüzyılda inşa edildiği için tarihi eser statüsünde olan evin yıkılması yasal olarak oldukça zordu.  

2016 yılında dönemin İçişleri Bakanı Wolfgang Sobotka (ÖVP), Braunau am Inn kasabasında bulunan Hitler’in doğduğu evin yıkılacağını açıkladı.

Tarihi eser olması bakımından, binanın temelinin kalabileceğini, ancak binanın yerine bir yardım veya kamu kuruluşu bünyesinde kullanılacak yeni bir bina yapılabileceğini söylemişti.  

Karakol Oluyor  

Geçtiğimiz günlerde İçişleri Bakanı Karl Nehammer (ÖVP), Nazi liderinin doğduğu evin polis merkezi olacağını söyleyerek, projeyi kamuoyuyla paylaştı. 

İçişleri Bakanı Karl Nehammer, neden polis merkezi olması gerektiğini şu şekilde açıkladı: “Buranın polis merkezine dönüştürülmesi yerinde bir karar olmuştur.

Çünkü polisler aldıkları eğitim doğrultusunda halkın yanında yer alırlar ve özgürlüğü, düşünce, ifade ve toplanma özgürlüklerinin kalıcı bir şekilde korunmasını sağlarlar.

Bu polisin temel görevidir.

Bu nedenle buradaki değişim geleceğe ışık tutacaktır.” dedi.  

Önemli Olan Hitler Ruhunun Karakola Girmemesi  

İçişleri Bakanı, öyle bir tablo çiziyor ki, sanırsınız ki polis demokrasinin yılmaz bekçisi.

Böyle bir şey dünyanın hiçbir ülkesinde yok… Olamaz da. 

Diğer yandan bakıldığında da, Hitler gibi bir caninin evi ne olabilir ki sorusuna yanıt bulmakta da zorlanıyoruz.  

Hitler’in kurduğu sisteminde bir ayağı polis devleti değil miydi… 

Düz mantıkla bakıldığında (..) o çerçevede, Avusturya doğru bir karar almış gibi görünüyor.  

Önemli olan Hitler ruhunun bedenlerde ve karakolda şekil bulmaması değil miydi… 

Peki Başlık Neden Karakolda Ayna Var 

Tek partili Türkiye’sinde, Sol görüşlü bir adam düşüncelerini bildirilerle yayınladığı için idama mahkum ediliyor, “suçlu” ilan ediliyor.

Diğer yandan Cevriye, ne olduğunu bilmediği ve eline tutuşturulan paket yüzünden, sırf muhbirlik yapmamak adına işlemediği bir suç yüzünden kodese atılıp sürgün ediliyor.

O da “suçlu” ilan ediliyor. 

Fosforlu Cevriye’nin, “Karakolda ayna var, kız kolunda damga var…” söylemi adalet arayışının günümüze uzanan, kimi zaman içi boşaltılarak arabeskleştirilen bir sembolüdür.  

Aynanın ise bir esprisi yok…|virgül