“İnsanlığa karşı suçlarda zaman aşımı olmaz”
Yaklaşık 15 bin kişinin katıldığı, bir otelin sloganlarla yakılarak, içindekilerin ölmelerinin alkışlarla izlendiği 2 Temmuz 1993’ten bu yana 30 yıl geçti. Sivas Katliamının 30. yılında yaşamını yitirenler anılacak.
Sivas’ta Madımak Oteli’nde 33 aydının yakılarak öldürüldüğü katliamın üzerinden 30 yıl geçti. Katliamın firari sanıklar yönünden devam eden davasında katliamın aydınlatılması ve tüm sorumluların cezalandırılması için adalet mücadelesi sürüyor.
Haberin videosu | Video şiddet içerdiğinden yaş kısıtlaması getirilmiştir.
Madımak’ın ateşe verildiği o gün, otelin çevresini saran, ölümleri alkışlayan, içeridekilerin dışarıya çıkmasına engel olanlardan sadece 124’ü hakkında dava açıldı. Türkiye, tam 30 yıldır, bu 124 kişi hakkındaki davanın skandallarla dolu tarihini izliyor.
15 bin kişiden sadece 190’ı için gözaltı işlemi yapılmasından, bunlardan da sadece 124’ü hakkında dava açılmasından bu yana, iktidarlar, sürekli gerçek faillerden, provokatörlerden, masumların boşu boşuna cezalandırıldığından söz ediyor ancak ne yargılanabilenlerle ilgili skandallar bitiyor ne de gerçek fail diye işaret edilen isimler yakalanıyor. Bugüne kadar “insanlık suçu” kabul edilmemesinden dolayı, yargılaması ve aranması devam eden isimlerle ilgili zamanaşımı riski sürüyor.
Haberin videosu:
Bazı firari isimler açısından ise artık cezalandırılma riski ortadan kalkmış durumda. Henüz sayısını davanın avukatlarının bile, bir türlü bilgi verilmediği için, bilemediği sayıda firari sanık, kendileri açısından zamanaşımı süresi dolduğu için, mahkemelerden haklarındaki davanın düştüğüne yönelik karar aldırabildi.
Mahkeme, eylemi “insanlığa karşı suç” kabul etmezse, firari üç sanık hakkında devam eden yargılama da bugün 30 yıllık zamanaşımı süresi dolduğu için zamanaşımına girecek.
Cezaları kesinleşen 9 kişi ise halen yurtdışında ve onlar için de ceza zamanaşımı süresi işliyor.
33 Aydın ve İki Otel Çalışanı Hayatını Kaybetti
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından 30 Haziran 1993’te anma etkinliklerinin 4’üncüsüne katılmak için yüzlerce aydın, sanatçı ve ozan Ankara’dan Sivas’a hareket etti. Etkinliklerin ilk gününün tamamlanmasının ardından, “Şeytan’ın Ayetleri” adlı kitabı Türkçe’ye çeviren ve etkinliklere katılan Aziz Nesin üzerinden etkinliğin 2. günü provokasyonlar başladı. “Sivas laiklere mezar olacak”, “Cumhuriyet Sivas’ta kuruldu, Sivas’ta yıkılacak”, “Sivas Aziz’e mezar olacak” sloganları atarak Cuma namazından çıkan gruplar anma etkinliğinin yapıldığı Kültür Merkezi’nde bulanan yurttaşlara saldırdı. Ardından Hükümet Konağını taşlamaya başlayan saldırganlar, Hükümet Konağına 500 metre mesafede olan Madımak Oteli önüne geldi.
Arabaları ters çevirip, araçlardan aldıkları benzinle oteli tutuşturan saldırganlar yangını söndürmek için gelen itfaiye ekiplerinin de su hortumlarını parçaladı. Güvenlik güçlerinin gözleri önünde katliamı gerçekleştirdi. Katliamdan sonra bu katliamda yer alan gerici katil güruh içinden sadece çok küçük bir grup hakkında dava açıldı. Uzun süren yargılamalar sonunda çoğu ya hiç ceza almadı ya da küçük cezalarla kurtuldu.
Aziz Nesin saldırganlardan kurtulmaya başarırken, Madımak Katliamında hayatını kaybeden şöyle oldu: Muhibe Akarsu, Muhlis Akarsu, Gülender Akça, Metin Altıok, Ahmet Alan, Mehmet Atay, Sehergül Ateş, Behçet Aysan, Erdal Ayrancı, Asım Bezirci, Belkıs Çakır, Serpil Canik, Muammer Çiçek, Nesimi Çimen, Carina Cuanna, Serkan Doğan, Hasret Gültekin, Murat Gündüz, Gülsüm Karababa, Uğur Kaynar, Asaf Koçak, Koray Kaya, Menekşe Kaya, Handan Metin, Sait Metin, Huriye Özkan, Yeşim Özkan, Ahmet Öztürk, Ahmet Özyurt, Nurcan Şahin, Özlem Şahin, Asuman Sivri, Yasemin Sivri, Edibe Sulari İnci Türk, Kenan Yılmaz.
Madımak Oteli’nin akıbeti ne oldu?
Onarılan otelle ilgili tartışmalar uzun süre devam etti. Müzeye dönüştürülmesi istenen otel önce kebapçı oldu ve uzun yıllar kebapçı olarak kaldı. Katliamdan 18 yıl sonra, otelin müze değil Bilim ve Kültür Merkezi’ne çevrilmesi kararlaştırıldı. Otelin girişine anı köşesi konuldu. Ancak anı köşesinde saldırgan grupta yer alan ve olaylarda ölen 2 göstericinin ismi de yazıldı.
Tepki çeken başka hangi uygulamalar yapıldı?
2002’de İnsan Haklarından Sorumlu Devlet Bakanlığı, müebbete mahkûm edilen bir isme ırkçılık konusundaki kompozisyonu nedeniyle, sonradan iptal etse de İnsan Hakları Ödülü verdi. Firari sanıklarla ilgili davada yıllardır bulunamayan bir sanığın arandığı adres duruşmada okundu. Sanığın katliam davasının aydınlatılmasına yıllarını veren, mağdurların avukatlığını yapan, CHP Milletvekili Şenal Sarıhan’ın avukatlık ofisinde arandığı ortaya çıktı, Sarıhan’dan özür bile dilenmedi. Firarilerle ilgili davadan avukatların haberdar edilmediği 2008’de ortaya çıktı. Asıl mağdurun Sivaslılar olduğu açıklamaları hâlâ devam ediyor. Hiçbir kamu görevlisi hakkında bugüne kadar hiçbir işlem yapılmadı.
Firariler bulundu mu?
Asli faillerden olan ve 2002’de hakkında arama kararı çıkartılan İhsan Çakmak jandarma istihbarat ekipleri tarafından 4 Mayıs 2007 tarihinde yakalandı. Çakmak, firariler arasında yakalanan tek isim oldu. Çakmak’ın, 3 yıl İstanbul Belediyesi Ulaşım A.Ş’de memur olarak çalıştığı ortaya çıktı. Sivas Madımak Oteli katliamı zanlılarından İhsan Çakmak’ın 1996’da tutuklandığı ancak daha sonra tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildiği anlaşıldı.
O tarihten itibaren de kamuda çalıştığı saptandı. Geçen sürede Çakmak, Amasya’da askerlik yapmıştı ve 1999’da Sivas’ta evlenmişti. 2000’de ehliyet almıştı ve sonrasında gişe memuru olmuştu. Çakmak’la 5 kişi daha yakalandı ve haklarındaki davalar görülmeye başlandı. Bu davaya, yakalanmamış olmasına rağmen davanın bir numaralı sanığı Cafer Erçakmak da eklendi.
Sivas Katliamı’nda hayatını kaybedenler için adalet mücadelesi yıllardır sürüyor. Katliamın 30. yılında da başta Sivas olmak üzere birçok kentte anmalar düzenlenecek.| ©DerVirgül
Ek kaynak: Evrensel/t24