Makale | Geleceğin Laboratuvarı Viyana
Uluslararası bir araştırma topluluğu, Kızıl Viyana’yı sadece bir sosyo-politik reform girişimi olarak değil, toplumu modernize etmek, estetikleştirmek ve rasyonelleştirmek için geç bir aydınlanma projesi olarak görüyorlar. Viyana her daim, federal hükümete alternatif, devlet içerisinde bir başka devlet gibi ilerlemiştir.
Bir kez daha Viyana siyasi bir deneye sahne olacak…
Bu kez, Sosyal Demokratların liberal Neos ile ittifakı, “ilerici koalisyon” şehrin kaderini şekillendirecek. Ve yine, on yıl önce yaptığı, Kızıllar ve Yeşiller arasındaki anlaşma gibi.
Bir kez daha Viyana, federal hükümette hüküm süren koşullara karşı bir model geliştirmek istiyor.
Alman gazetesi Zeit yazarı Joachim Riedl’in deyimiyle, Bu, başkentin bağımsızlığının başlangıcından beri uğraştığı bir roldü : ‘’Viyana, gelecek için bir laboratuvar.’’
Joachim Ried, Viyana’nın federal hükümetlere alternatif olmaya, Viyana’nın Kasım 1920’de 100 yıl önce Aşağı Avusturya’dan (Niederösterreich) ayrılmasıyla mümkün olduğunu yazıyor.
Zira bu ayrılık Viyana’ya belirli bir dereceye kadar şehir yönetiminin reform politikasını finanse etmesine izin veren vergi egemenliğini sağladı.
Mayıs 1919’daki seçimlerde Sosyal Demokratlar yüzde 54,2’lik mutlak çoğunluğu kazandılar ve sonraki on buçuk yılda genişlediler ve siyasi bir programın temelini oluşturdular.
(Wiener Rathaus / Viyana Belediye Sarayı)
Kızıl Viyana Dönemi
Viyana’daki Sosyal Demokratlar sorumluluğu devraldığında, metropol, kaybedilen bir savaş ve kıtlıkla geçen bir kıştan sonra zayıf düşmüştü.
Çocukların çoğu yeterli beslenemiyor, dramatik bir barınma sıkıntısı yaşanıyor ve evlerin yüzde 90’ından fazlasının tuvalet ve banyoları ortak kullanılıyor ve büyük bir hijyen sorunu yaşanıyordu.
Sosyal demokratların harap bir şehirde başlattığı inşaat, görünüşte aşılmaz bir meydan okumaydı.
Geriye dönüp bakıldığında, ekonomist ve sosyolog Karl Polanyi, Amerika’daki sürgün hayatında şu değerlendirmeyi yaptı: “Viyana, Batı tarihinin en muhteşem kültürel zaferlerinden birini elde etti.”
Dünya savaşları arasındaki yıllarda, Kızıl Viyana, sosyal ilerlemeyi temsil eden ve Avrupa genelinde yerleşik hiyerarşik sosyal yapıdan kopan bir markaydı.
Bugün, Kızıl Viyana, esas olarak belediye sosyal konutlarındaki hizmetler ile eşdeğerdir.
14 yılda, belediye konutunda 64.000 daire temelden inşa edildi.
Bunlar, bir ütopyayı buraya ve şimdiye zorlamaya yönelik bütünüyle kahramanca bir girişimin şehir manzarasını şekillendiren hala görünür tanıklar.
O zamanki belediye başkanı Karl Seitz, Ekim 1930’da Kızıl Viyana’nın sembolik kalesi Karl-Marx-Hof’un açılışında, “Biz olmadığımızda da, bu taşlar bizim için konuşacak” dedi.
Bu açılış sonucunda yapılan 1382 daireye, 5 bin kişi yerleştirildi.
(Karl-Marx-Hof Toplu Konutu / Viyana )
Seitz haklı çıktı.
Belediye konutları hala sosyal demokrat başkentin eşanlamlısı olarak görülüyor ve Viyana birkaç yıl önce belediye konutlarına yeniden başladığında, o zamanki konut meclisi üyesi ve şimdiki belediye başkanı Michael Ludwig, değişen çağa göre şehrin aynı çizgide yönetileceğini işaret ediyor.
Kızıl Viyana’yı sadece belediye binası faaliyetine indirgemek yanlış bir anlama olur.
Kızıl Viyana, esasen tek başına sosyalist bir reform projesi değildi – işçi kitlelerinin yaşamının tüm alanlarını kapsayacak devasa bir kültürel hareketti.
Bu kültürel hareketin kökleri, düşmüş monarşinin son on yıllarına kadar uzanır ve nihayetinde ülke genelinde başarısız olan politik bir sosyal demokrasi stratejisinin sonucudur.
Baş ideolog Otto Bauer için, ülkeyi kızıl bir geleceğe götürmesi gereken sihirli sayı olan yüzde 50 artı bir oydu.
Parti gönülsüzce anayasada Avusturya’nın artan federalleşmesini kabul etmişti.
1920’de kaybedilen Ulusal Konsey seçimlerinden sonra ortak geçici hükümetten ayrılmak zorunda kaldığında, yoldaşlar tüm potansiyellerini Viyana’ya odaklamaktan başka bir seçenek görmediler.
Hainfelder Programı
(Hainfelder programı, Avusturya Sosyal Demokrat İşçi Partisi’nin (SDAP) Kurucu Programıydı. Bu parti daha sonra Avusturya Sosyal Demokrat Partisi (SPÖ) oldu.)
Victor Adler, Karl Kautsky tarafından onaylanan bir program hazırladı – Ulus, ırk ve cinsiyet ayrımı olmaksızın tüm insanlar için ekonomik bağımlılığın prangalarından siyasi kanunsuzluktan kurtuluşu ilan eden.
(Hainfeld’deki Kongre anıtı. Parti Kongresi’nin 40. yıldönümü için 1928’de inşa edildi ve Şubat 1934’te yıkıldı. 1948’de Anıt yeniden inşa edildi.)
1889’daki Hainfeld Birleşme Partisi Kongresi’nden sonraki yıllarda adım adım geliştirdikleri birçok yöntemi, sadece sokak siyasetinin eline geçebildiği bir dönemde kullandılar.
Yoğun bir kültürel, eğitimsel ve boş zaman dernekleri ağı, acıklı semboller ve bir dizi proleter festivalleri, kutlamaları ve yürüyüşleri aracılığıyla kırmızı bir paralel evren geliştirdiler.
Sosyal Demokratlar 1919’da Viyana’da iktidara geldiklerinde, emrinde nüfusun hemen hemen her alanını kapsayan bir cephe hattı örgütleri repertuarına sahiptiler.
Bu kurumların ne kadar geniş olduğu – doğa severlerden, işçi kolejlerine – ikinci Viyana modernizmi 1919-1934’ün temel metinlerini neredeyse bin sayfada toplayan yeni bir antolojide belgelenmiştir.
(Sosyal Demokrat Parti (SPÖ) Genel merkezi / Viyana)
Uluslararası bir araştırma topluluğu olan editörler, Kızıl Viyana’yı sadece bir sosyo-politik reform girişimi olarak değil, toplumu modernize etmek, estetikleştirmek ve rasyonelleştirmek için geç bir aydınlanma projesi olarak görüyorlar.
Dergi, Kızıl Viyana’nın dünya görüşünü somut finans ve sağlık politikasından göçe, mimari, müzik ve film sanatındaki stil sorunlarına kadar değişen 36 bölüme ayırıyor.
Ana figürler, ilerleme için püriten bir şevk ve cesur iyimserlik karışımı olarak görünüyor.|virgül
© Bild: virgül