”Ölünce beni kim yıkayacak”
Büyük hayallerle geldiğim Avusturya’da, okullar kapandığında çalışmam gerekiyordu. Gurbetçilerin en çok sevdiğim yanı olan dayanışma sayesinde, kasaba belediyesinin mezarlık departmanında saat ücreti 80 Avusturya Schilling’i [5,8 Euro] karşılığında işe başladım. Mezar kazıcının yanında yardımcı işçilik yapacak ve törenle yapılan defin işleminde de yer alacaktım.
Birkaç iş gününden sonra, ücretin çok az olduğunu söylediğimde; ücreti daha yüksek olan bir başka iş teklifinde bulundular. Zaten her gün mezar da kazımıyorduk.
Morgdan kiliseye gelen ceset, kilisenin özel bölümünde yıkanıyor ve tabuda yerleştiriliyordu. Bana saat ücreti daha yüksek bu işi teklif ettiler. Kabul ettim. Bu işlem büyük kentlerde hastanelerde de yapılmaktadır.
Son günlerde öne çıkartılan “Gassal” dizisini incelediğimde, aynı olmasa da 34 yıl önce bir gün de olsa yaptığımı hatırladım.
Yüksek ücret verildiği için kabul ettiğim bu işi yapamamış, bir sonraki cenaze töreninde yıkama işlemine katılmayacağımı söylemiştim. Zira uykularım kaçmış, açıkçası ölümle o yaşta yüzleşmek ağır gelmişti.
“Gassal”
TRT’nin ücretli dijital platformu Tabii’de yayınlanan ve Selçuk Aydemir’in yönetip Ahmet Kural’ın başrolünde olduğu “Gassal”, sosyal medyadaki tepkiler göz önüne alındığında ciddi ses getirdiği yadsınamaz bir gerçek.
Hristiyan inancı çerçevesinde bir günlük yaptığım gassallık, halen zaman zaman rüyalarıma girdiğini söyleyebilirim. Bu işi bir gün bile olsun yaptığımı çok anlatmayı tercih etmiyorum.
Dizinin baş karakteri Baki’nin yalnızlığı ve toplumun mesleğine yönelik önyargıları işlenirken, öte yandan, gassallığın hem toplumsal hem de dini açıdan büyük bir öneme sahip olsa da toplumun bu mesleğe mesafeli yaklaşmasının temelinde bir dizi psikolojik, kültürel ve sosyolojik nedenler yattığına işaret ediyor.
Gassallar; cenazelerin İslam inancına uygun şekilde yıkanması, kefenlenmesi aşamasında ve defin işlemleri öncesindeki hazırlıkları yapmakla görevli kişilerdir.
“Gassal”: Unutulmak istenen gerçeği sürekli hatırlatır
Ölüm, pek çok toplumda korkulan, konuşulmaktan kaçınılan ve bilinmeyene dair bir endişe barındıran bir olgu. Ölümle bu kadar iç içe bir meslek olan gassallık, bu korkuyu daha somut bir hale getiriyor ve mutlak gerçekle istenilmeyen yüzleşmeye neden oluyor. İnsanlar, gassalları gördüklerinde kendi ölümlerini hatırlıyor ve bu da onlardan bir tür kaçınma davranışına yol açıyor.
İçerik olarak aynı göremeyeceğimiz cellatlar da tarih boyunca gizli kalmış ve toplumdan dışlanmışlardır.
Cellatlar, idam kararına hükmeden yönetimler tarafından taktir edilirken, gassallık kutsal bir görev olarak görülür. İnsanlar gassallığın manevi boyutunu yeterince içselleştiremeyebilir. Bu meslek, dini bağlamda takdir görse de bireysel yaşamda bu takdir pratikte karşılık bulamayabiliyor.
Ölümle yüzleşemeyen toplum, ölümü direk hatırlatana korku ve öfkeyle yaklaşıyor. Gassalları yabancılaştırıyor. Bu durum, bireylerin toplumsal kodlarını ve kodlar içinde nasıl yalnızlaştırıldığını ve kimliklerinin iradelerinin dışında nasıl belirlendiğini gösteriyor.
Marx ve Ölüm Bağlamında Yabancılaşma
Karl Marx’ın yabancılaşma teorisi, üretim süreçlerinden koparılan işçinin emeğiyle olan bağını kaybetmesini ele alır. Gassallık bağlamında düşünüldüğünde, gassalların manevi emeklerinin toplumsal takdirden yoksun bırakılması, onları kendi emeğine yabancılaşmaya zorlar. Ölüye gösterilen saygı ve bu saygının bir temsilcisi olan gassalların dışlanması, aslında toplumun kendi değerlerine olan yabancılaşmasını da simgeler.
Arabesk müzik | Duygusal manipülasyon
Dizide sergilenen en önemli bir diğer taraf ise müzik. Dizide kullanılan arabesk müzik, seyirciyi ekrana bağlamak için en önemli bir araç olarak kullanılıyor. Kaderci ve çilekeş söylemler üzerinden her şeye biat eden bir karakter, duygusal manipülasyon üzerinden kutsal mesleğinin olumsuz toplumsal sonuçlarına katlanması sağlanıyor.
Gassallığın kutsal ve insani boyutunu vurgulayan farkındalık yaratan sahnelerin sunulması gereken dizide, arka fonda arabesk müzik verilerek acılara rağmen yerine getirilen bir meslek olarak sunuluyor.
Gassallar, ölümün sessiz kahramanlarıdır. Onlara gösterilecek saygı, sadece bir meslek grubuna değil, aynı zamanda yaşamın ve ölümün bütünlüğüne duyulan saygıdır.| ©DerVirgül