Röportaj | Viyana merkezli Facebook Grupları bir gücün gösterisi mi?

| Röportaj Adem Hüyük
Son on yıl içerisinde Viyana merkezli onlarca Facebook grubu kuruldu. İlk aşamada daha çok kadınlar tarafından oluşturulan bu gruplar, özellikle çalışmayan kadınlar arasında büyük ilgi gördü.
Kısa süre içinde kitlesel bir güce erişen “kadın grupları,” dışarıdan bakıldığında toplumsal eşitsizliği gidermeyi amaçlayan, pozitif ayrımcılık temelinde örgütlenen topluluklar olarak yorumlandı. Ancak zamanla bu grupların içerikleri, kadınlara dair konulara odaklanmayan gündüz kuşağı televizyon programlarından bile daha yoz bir noktaya geldi.
Gücün artmasıyla birlikte kadın grupları arasında rekabet ve kavgalar yaşandı; bu durum, birçok grubun silinmesine ve göçmen kadınların günlük hayatından çıkmasına neden oldu.
2018 ve 2020 yıllarında Der Virgül tarafından incelenen Facebook Kadın Grupları hakkında şu değerlendirme yapılmıştı:
“Teşhir, linç, övgü, duygusal patlamalar, dram, komedi ve trajikomik davranışlar; kısa süre içinde peş peşe yaşanabiliyor. Bir önceki konudan bağımsız olarak, bilgi akışı inanılmaz bir hızla devam ediyor.”
Viyana merkezli Facebook grupları, temel olarak toplumu bir araya getiren, destekleyici ve bilgilendirici platformlar olarak işlev görse de bazı grupların ticari kaygılarla kurulduğu veya yanlış bilgi yayılmasına aracı olduğu eleştirileri sürekli gündeme geliyor.
Toplumsal dayanışma ve yardımlaşma amacıyla başlayan bazı grupların, zamanla bir gücün merkezine dönüşmesi ve yöneticilerinin bu gücü farklı amaçlarla kullanmaya başladığı da gözlemleniyor.
Yüksek üye sayılarına ulaşan bazı gruplar, yöneticilerine sosyal ve siyasi bir gücün kapısını açıyor. Ün kazanma arzusuna kapılan bu kişiler, gündemi belirleme ve toplum üzerinde etki sahibi olma hayallerine kapılıyor.
Bazı gruplar, dernekleşerek sosyal aktiviteler düzenlemeye başladı. Kitlesel etkinlikleriyle dikkat çeken bu gruplar, Avusturya’daki siyasi partilerin de radarına girdi. Özellikle seçim dönemlerinde bu gruplarla anlaşan partiler, Facebook gruplarını propaganda alanı olarak kullanmaya başladı. Edindiğimiz bilgilere göre, 2024 Federal Seçimlerinde birinci parti olarak çıkan aşırı sağcı FPÖ [Özgürlük Partisi], dernek statüsü kazanan bir gruba beş haneli bir reklam bütçesi teklifinde bulunmuş.
Der Virgül, Viyana merkezli Türkçe Facebook gruplarının bölünmesini, yeni oluşan grupları, faaliyetlerini, sağladıkları faydaları ve yol açtıkları zararları mercek altına alan bir dosya çalışması başlattı.
Bu kapsamda, Viyana merkezli ve 19.000 üyeye sahip Union Österreich [Avusturya Birliği] Facebook grubunun kurucusu Ömür Ayçicek ile bir röportaj gerçekleştirdik.
Dosya çalışmasında her Facebook grubuyla röportaj yapılmayacak olup, grupların olumlu ya da olumsuz öne çıkan özellikleri, dosyada yer almalarını sağlayacak en önemli faktörlerden biri olarak belirlenmiştir
Union Grubu’nun kurucusu olarak, grubun temel amacını açıklar mısınız?
Ömür Ayçicek: Evet, Union Grubu’nun kurucusuyum. Temel amacımız, Avusturya’da yaşayan topluluğumuza yardımcı olmak, bilgi paylaşımında bulunmak ve dayanışmayı güçlendirmektir. Kadın-erkek ayrımı yapmadan herkese destek veren bir platform oluşturduk ve bunu daha da geliştirmek istiyoruz.
Daha önce de benzer platformlarda yöneticilik yaptınız. Union Grubu’nu diğerlerinden farklı kılan nedir?
Ömür Ayçicek: Uzun yıllar boyunca farklı gruplarda ve sayfalarda yöneticilik yaptık. Oldukça başarılı projelere imza attık ancak bir noktada tıkandık. Oysa daha ileriye gitmemiz gerekiyordu.
Örneğin, çifte vatandaşlık davası gündeme geldiğinde, 50 erkeğe destek olurken 150 kadına yardımcı olduk. Toplantılar düzenledik, avukatları davet ettik ve herkesin eşit şekilde bilgilendirilmesini sağladık. Bu başarılar gösteriyor ki, kadın ve erkekler omuz omuza vererek daha genç ve büyük bir topluluğa hizmet edebilir.
Grubunuzda bilgi paylaşımı konusunda nasıl bir sistem izleniyor?
Ömür Ayçicek: Yöneticilerimiz paylaşılan bilgileri iki kez teyit ederek yayınlıyor. Üyelerin paylaştığı bilgiler de genellikle yöneticilerimizin zaten bildiği konular oluyor. Kimse kesin emin olmadığı bir konuda “Bu böyledir” ya da “Şu şöyledir” diyemez.
Ticari reklam konusunda bir politika izliyor musunuz?
Ömür Ayçicek: Union Grubu’nda ticari reklam yapılmıyor. Sadece geçtiğimiz yaz, St. Anna Çocuk Hastanesi yararına ücretsiz bir mangal şenliği düzenledik. Halk iki gün boyunca ücretsiz kebap çeşitlerinden yararlandı. Ancak yer kirası, ambulans giderleri gibi masraflar oluştu. Bunlar her zaman bizi destekleyen sponsorlar tarafından karşılandı.
Yönetici kadronuzu nasıl belirliyorsunuz?
Ömür Ayçicek: Grubumuzda sadece, paylaşımlarından emin olan, toplumun ihtiyaçlarını bilen ve bilinçli şekilde içerik oluşturan yöneticiler yer alıyor. Yöneticilik teklif ettiğimiz kişilere beklentilerimizi anlatıyoruz. Kabul edenleri ekibimize dahil ediyoruz.
Union Grubu’nun en önemli farkı nedir?
Ömür Ayçicek: Grubumuzun en önemli farkı, üyelerimizin tamamının Avusturya, özellikle de Viyana merkezli olmasıdır. Farklı ülkelerden üye kabul etmiyoruz. Bu sayede, topluluğumuza daha etkin ve hızlı destek verebiliyoruz.
Ayrıca, yardım ettiğimiz insanların fotoğraflarını yayınlamıyoruz. Eşi tarafından darp edilmiş ya da evden atılmış kadınların hukuki ve sosyal olarak yanında oluyor, ev bulmalarına ve eşyalarını temin etmelerine yardımcı oluyoruz. Ancak, bu insanların mahremiyetini koruyoruz. Bizim için onurun fotoğrafı olmaz. “Allah bilir, kul bilmez.” Ve yine en büyük farkımız samimiyetimizdir.
Facebook grubunuzda zaman zaman haber diliyle yazılmış metinler paylaşılıyor. Kaynağı gruba ait olan haberlerin de paylaşıldığı görülüyor. Bu durum, gelecekte bir haber platformuna dönüşme sürecinin bir parçası olarak değerlendirilebilir mi?
Ömür Ayçicek: Grubumuzda gazeteci yok ama kendi adıma konuşmam gerekirse, gazeteciliğe merakım var. [Gülerek], Bu merak çoğu zaman başıma iş açmış olsa da bazı gelişmeler karşısında, kendimi mecbur hissettiğim oluyor.
Bugün kendini gazeteci olarak tanımlayan bazı kişilerin, cesaret edemediği gelişmeleri kamuoyuna biz duyurduk.
En son, Türkiye medyasında da haber olan; “SPÖ’nün [Sosyal Demokrat Parti] başında olduğu Viyana belediyesinin bir FETÖ derneğine sponsor olduğunu grup aracılığıyla, kendi ismimi kullanarak duyurdum. Ancak bu haberi, kendini gazeteci olarak tanımlayan bazı sayfalar görmezden geldi.
Kanlı terör örgütü FETÖ’nün kitabına destek verilmesi, bizim kabul edebileceğimiz bir durum değildi. Bu yüzden haber yaptım ve Viyana’da yer yerinden oynadı! Sonuç olarak, Stadt Wien bu skandal logoyu geri çekmek zorunda kaldı. Bu benim gücüm değil, Union grubunun gücü!
Avusturya’daki vatandaşlarımız sayesinde bu haber ses getirdi. Benden başka kimse bu haberi ilk 5 gün boyunca yazmadı. Neden? Çünkü, Viyana belediyesi ve SPÖ ile çıkar ilişkileri var. Sözde gazeteciler korkarken birileri çıkıp millete doğruyu göstermeli, diye düşündüm.
Union Grubu olarak topluma nasıl katkı sunuyorsunuz?
Ömür Ayçicek: Yılda genellikle iki büyük festival düzenliyoruz.
Örneğin, St. Anna Çocuk Hastanesi yararına gerçekleştirdiğimiz festivalde 14.347 fiş kesildi. Bu, Avusturya’daki Türk topluluğu tarafından düzenlenen en büyük festivaldi ve rekor kırıldı.
Bunun dışında, üyelerimizle küçük buluşmalar organize ediyoruz. Toplumun dayanışmasını ve birlikteliğini güçlendirmek için elimizden geleni yapıyoruz.
Kişisel sorun yaşadığınız kurum, işletme, siyasi oluşum veya kişilere karşı grubunuzun gücünü kullanarak, sorun yaşadığınız tarafa grup olarak tavır alınmasını sağladığınız oluyor mu?
Ömür Ayçicek: Böyle bir şey bugüne kadar hiç yaşamadım. Ama bireysel yaşadığım sorunlar, benim sorunlarımdır. Ancak benim üzerimden grup yıpratılmak isteniyor ve saldırıya uğruyorsa, grup olarak karşılık verme hakkımız bulunmaktadır.
Grubun bağımsızlığı ve tarafsızlığı konusunda ne söylemek istersiniz?
Ömür Ayçicek: Union Grubu’nda kimseye baskı uygulanmaz. İnsanlar fikirlerini özgürce dile getirebilir. “Bugün şu konuya tepki gösteriyoruz, yarın bu konuya karşıyız” gibi zorunluluklar getirilmez. Herkesin düşüncesi kendine aittir ve şahsi görüşler grubu bağlamaz.
Birbirini tanımayan binlerce kişinin bir araya geldiği bir topluluğu yönetmenin getirdiği sorumluluklar ve zorluklar hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Ömür Ayçicek: Herkesin aynı düşündüğü bir dünya bana göre çok sıkıcı olurdu. Çünkü bizi farklı yapan, bizim gibi düşünmeyen insanlardır. Sağcı, solcu, Sünni, Alevi veya ateist… Bizim en büyük değerimiz çeşitliliğimizdir. Grubumuzda birbirine saygı duyan insanlar bulunur. Bu saygıyı göstermeyen kimseye tahammülümüz yoktur ve gruptan uzaklaştırılır.
Birbiri tanımayan bu inanlar, istediklerin de bir mucize yaratabiliyorlar. Mesela, geçtiğimiz günlerde bir çanta bulundu. İçinde Türk pasaportu, vize, para ve anahtar vardı. Tam 27 dakikada sahibi bulundu! Benzer bir olay benim de başıma geldi. Türkiye’den Sırbistan’a dönerken bir arkadaşım bir çanta buldu. İçinde araba anahtarı, ehliyet, para ve diğer önemli belgeler vardı. Sırbistan’daki yetkililer “Biz bulamayız, ilgilenemeyiz” dediler. Sırbistan’da internetim olmadığı için grupta hemen paylaşamadım. Ancak Avusturya’ya girer girmez paylaştım ve tam 1,5 saat içinde sahibi bulundu!
Son olarak, grubun geleceğine dair planlarınız neler?
Ömür Ayçicek: Union Grubu olarak Avusturya’daki topluluğumuza daha fazla yardımcı olabilmek için çalışmalarımızı artırarak devam ettireceğiz. Topluma değer katmaya, birlik ve dayanışmayı güçlendirmeye odaklanacağız. Amacımız, büyük bir grup olmak değil, etkili bir topluluk oluşturmaktır.|© DerVirgül