Scharnstein Suç Müzesi | Tarihte işkence

İşkencenin tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. Otoritelerin devamının sağlanmasında, şiddet ve işkenceleri hep görmek mümkün olmuştur.

Kıta Avrupa’sında özellikle din adına yapılan işkencelerin, işkence araçları günümüze kadar varlığını sürdürmüş ve müzelerde sergilenmektedir.

Monarşi Avrupa’sında işkencelerin anlamlandırılıp meşru veya gayri meşruluğu “kim” ve “ne” adına yapıldığının altında yatmaktadır. Dinler, ana kaynaklarında sevgi, hoşgörü, barış ve özgürlük gibi insanların temel haklarını ön plana çıkarmışlardır.

|Tamamında 500 ila 1500 arası çelik çivinin yer aldığı engizisyon sandalyesinde, çelik çiviler kurbanın etlerini delerek derine doğru ilerliyordu. Bazı durumlarda daha fazla acı verebilmek için ateş koyularak kurban yakılıyordu. Kurban, sandalyeye sıkıca bağlanırdı ve derisine giren çivilerden dolayı kıpırdayamazdı. Bu yöntem, İspanya, Almanya, Avusturya, İtalya, Fransa ve daha pek çok Orta Avrupa ülkesinde 19. yüzyılın sonuna kadar kullanıldı.

Fakat zamanla dini inanışları ve manevi değerlerini sergilerken dini kaynaklarında bulunan şiddete ilişkin delilleri kullanmaktan kendilerini alamamışlardır. Kilise başlangıçta işkenceyi kabul etmemişti. Hatta Papalar işkenceyi açıkça lanetlemişlerdir.

Fakat papalık 12.yüzyılda dini kurallardan sapmaya ve itaatsizlikleri şeytan eseri olarak görmeye başladı. Bunun sonucu olarak Papalık çıkardığı kararname ile itirafa zorlamak için yapılacak işkence uygulamasının hukuka uygun olduğunu ilan etmiştir.

İşkence, Engizisyon mahkemesinin başlamasından itibaren, aydınlanma çağı düşünürlerinin etkisine kadar devam etmiştir. Bu düşünürlerle birlikte, insan ve insan onuruna saygı gösterilmesi gerektiği, devletin görevinin bu olduğu ifade edilmiştir.

Bunun korunması amacıyla “kişi dokunulmazlığı ve güvenliği” ile ilgili yeni ilkeler ortaya konarak işkencenin devlet uygulamalarına son verilmiştir. Tabi bu devlet kurumları tarafından işkencenin hiç yapılmadığı anlamına gelmemektedir.

|Yukarı Avusturya eyaletinde, Gmunden bölgesinde bir belediye olan Scharnstein’deki “Schloss Scharnstein”, Schloßberg 12 4644 Scharnstein adresindedir

 

Scharnstein Suç Müzesi

Avusturya Suç Müzesi, Scharnstein Kalesi’ndeki 20’den fazla sergi salonunda, Orta Çağ’ın sonlarından günümüze kadar Avusturya adalet ve güvenlik sisteminin tarihini belgeliyor.

|Elleri bağlanan suçlu, belinden demir bir kemerle havada tutularak sivri uçlu bir kızağa oturtuluyordu. Erkeklerde anüs, kadınlarda vajina bölgesine uygulanan işkence yöntemi, inanılmaz acı veriyordu. Suçlu, enfeksiyon kaparak yaşamını kaybediyordu.

Bölge mahkemesinin 1584’ten 1848’e kadar bulunduğu kalenin mahzenlerinde, geçmişteki mahkeme işlemlerinin yanı sıra işkence ve ceza sistemini anlatan çok sayıda sergi yer alıyor.

Orijinal işkence odası, tarihsel adaletin uygulanmasına dair fikir veriyor.

Jandarma teşkilatının geçmişi ve bugünü de kapsamlı ve etkileyici bir şekilde belgeleniyor; tıpkı jandarmanın kullanımı yoluyla çözülen muhteşem ceza davaları gibi.

Bu geleneksel yürütme organının üniformaları, cihazları ve ekipmanları da 1849’daki kuruluşundan bu yana kapsamlı bir şekilde tanıtıldı.

Polisliğin, adalet ve cezaevi sisteminin günümüze kadar olan gelişimi, adli tıp, idam cezası ve ünlü ceza davaları da konuyu ve geniş sergileme alanını tamamlıyor.

Şu anda kurulmakta olan bir başka sergi bölümünde ise daha modern ekipman ve polis sistemlerinin yanı sıra son dönemdeki ünlü vakalar da sergilenecek.

|Saldırı 20 Haziran 1984 günü sabah 08.40 civarında, Viyana Büyükelçiliği Çalışma Müşavir Vekili Erdoğan Özen’in (d.1934) Büyükelçilik önünde bulunan aracına önceden yerleştirilmiş bomba infilak etti.

Bu alanın merkezinde, 1984 yılında Viyana’daki Türkiye Büyükelçiliği önünde düzenlenen terör saldırısında imha edilen bir Türk Büyükelçiliği üyesine ait araba yer alıyor.

Yukarı Avusturya eyaletinde, Gmunden bölgesinde bir belediye olan Scharnstein’deki “Schloss Scharnstein”, Schloßberg 12 4644 Scharnstein adresindedir. | ©DerVirgül